Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak oluşturulan sahne endişeleri arttırmaktadır
ABD, NATO, AB ve Türkiye arasındaki süreçler yoğunlaştıkça, Kıbrıs sorunu ve geleceği ile ilgili olarak oluşturulan durum konusunda endişelerimizi dile getiriyoruz. Hükümetin ve genel olarak Kıbrıs diplomasisinin izlediği politika sonuç vermemekte ve Türkiye yeni oldubittilere yol açma taktiğini sürdürmektedir. Ayrıca varılan yakınlaşmalardan Türkiye’nin tezlerine doğru kaymayı oluşturan “yeni fikirler”in yaşanan müzakere boşluğunun bir sonucu olarak, arka kapıdan sızdırılmaya başlandığı da görülmektedir.
Hükümet, iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümü çerçevesinde çözüm ve yeniden birleşme için uluslararası toplumda Kıbrısrum tarafının güvenilirliğini güçlendirecek kararlı girişimlerde bulunmalı ve çözüm konusunda Türkiye’nin sorumluluğunu önüne koymalıdır. AKEL, Kıbrısrum tarafının bu dönemde neler yapması gerektiğine dair kapsamlı bir öneriyi aylar öncesinde sunmuştur.
Adada taksimin olası kesinleşmesinin yurdumuzun yakın tarihindeki en yıkıcı dönüm noktası anlamına geleceğinin altını çiziyoruz. Sadece Kıbrıs sorununun barışçıl çözümü yoluyla yurdumuzun kurtuluşu ve yeniden birleştirilmesiyle halkımızın ve Kıbrıs’ın gelecek nesillerinin barış ve güvenliğinin güvence altına alınabileceğini bir kez daha vurguluyoruz.