AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun 1 Mayıs Mesajı
1 Mayıs vesilesiyle AKEL Merkez Komitesi adına yaşam için mücadele veren emek dünyasına, Kıbrıslı ve yabancı kol ve beyin emekçilerine en içten selamlarımızı sunuyoruz. Her yıl 1 Mayıs’ta Kıbrıs’ta ve tüm dünyada verilen işçi mücadelelerini onurlandırıyoruz. Dökülen kana andımızı yeniliyoruz: Yaşam, adalet, onur, barış ve sosyalizm mücadelesinin saflarını sıklaştırmaya devam edeceğiz.
Bu yıl tuhaf bir 1 Mayıs yaşıyoruz. Pandemi ülkemizde benzeri görülmemiş bir duruma yol açtı. Ayrıca beraberinde büyük bir ekonomik ve sosyal kriz getiriyor.
AKEL olarak ve başta PEO ve tüm Halk Hareketi olarak daha ilk andan itibaren bu duruma karşı koyma çabasında öncü olduk. Önlemlerin alınması, uzmanların dinlenmesi ve kamu sağlığını korunması için kararların alınması konularında ısrar ettik.
Binlerce emekçinin, işsizin, çiftçinin, hayvan yetiştiricisinin, serbest meslek sahibinin, yazın ve kültür insanının, nüfusun kırılgan gruplarının, küçük ve orta boyutlu işletmenin desteklenmesi ve korunması için öncülük ettik.
İhtiyacı olanların desteklenmesi gerektiğine ikna etmeye çalıştık. Toplumun bu benzeri görülmemiş duruma karşı koymasına yardımcı olabilmek için tüm bu süre boyunca müdahalelerimizde olabildiğince daha yapıcı ve verimli olmaya çalıştık.
Durumun hükümet tarafından yönetilmesinde zaaflar, çelişkiler ve hatalar yaşanmasına rağmen, bilinçli olarak eleştirilerimizi düşük tonlarda tuttuk. Çünkü her şeyden önce toplumun ve ekonominin güçlükleri aşmasını istiyoruz. Bu başarıldığında söyleyecek çok şeyimiz var.
Eğer bu pandemi katı bir biçimde bir şeyi gösterdiyse, o da birincil öncelik olarak her medeni toplumda olması gereken sağlık, eğitim, sosyal devlet gibi konularda devletin merkezi planlamasının var olmasının gerektiğidir.
Yıllardır AKEL tüm bunların kazanç veya kâr uğruna yok pahasına satılamayacağını ve satılmaması gerektiğini, ipotek edilemeyeceğini ve edilmemesi gerektiğini vurguluyordu.
Bize bunların zamanı geçmiş görüşler, eski moda ideolojiler, başka dönemlerin ideolojik saplantıları olduğunu söylüyorlardı. Ama bugün apaçık doğrulandığı gibi sağlık, eğitim, sosyal devlet, aile politikası kamusal nimetlerdir ve bunların güçlendirilmesi, geliştirilmesi ve her çağdaş toplumun yurttaşlarına bunları sunması devletin görevidir.
Bu sonuçları sürekli olarak hatırlatacağız. Bunları daha da güçlü ve mücadeleci bir şekilde talep edeceğiz. Bunların ideolojik saplantılar değil, tüm halkı ilgilendiren meseleler, ölüm-kalım meseleleri olduğu artık apaçık kanıtlandı.
Hep birlikte bu pandeminin üstesinden gelmeyi başaracağız. Kararları uygularsak bu kâbustan kurtulmayı başaracağız.
Aynı zamanda herkesin aynı zorlukları, sıkıntıları çekmediğini kabul etmeliyiz. Geliri olmadan kira, taksit ve yükümlülükler stresi altında karantinanın, dar bir alana kapanmanın farklı olduğunu kabul etmeliyiz.
Tüm bunlar Kıbrıs toplumunun büyük bir kesiminin ilgilendirmektedir ve Sol Hareket olarak bunlara odaklanmalıyız. Önümüzdeki süreçte ücretlerin ve istihdam yerlerinin kurtarılması, ihtiyacı olacak olanlar için koruma ağının olması gibi pek çok konu gündeme gelecektir.
Önemli olan, bu krizin de faturasının emekçilerin sırtına yüklenmemesidir. Her kriz içinde yaşadığımız sistemi apaçık deşifre ediyor. Sebepleri ve aynı zamanda gerçek ihtiyaçları da gözler önüne seriyor. Kamusal sağlık, kamusal eğitim, ihtiyacı olanlara önem ve destek veren bir devlet, emekçilerin tüm haklarına sahip olacakları istihdam koşulları.
Tüm bunlar için AKEL ve Halk Hareketi mücadele etti ve mücadele etmeye devam edecek.
Kıbrıs’ı, barış ve ilerlemeyi seven Kıbrıslırum-Kıbrıslıtürk-Maronit-Ermeni ve Latin bütün insanlarla birlikte yurdumuzun kurtuluşu ve yeniden birleşmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Yaşasın İşçilerin 1 Mayıs’ı!