Home  |  Parti   |  8. ÇAĞDAŞ DÜNYADA KIBRIS’IN YERİ

8. ÇAĞDAŞ DÜNYADA KIBRIS’IN YERİ

Bu noktaya kadar sunduklarımız Kıbrıs toplumu çerçevesinde sosyalizm anlayışımız hakkında bizim önerimizi teşkil etmektedir. Bunun ötesinde yurdumuzun da bir parçasını teşkil ettiği çağdaş dünyada Kıbrıs’ın yeri hakkında da düşüncelerimizi ortaya koymamız gerekir.

a) Dünya iş dağılımında yerimiz

Kıbrıs’ın dünya iş dağılımındaki yeri uluslararası ticaretteki katılımı, sermaye ve insan gücünün ülkeye ve ülke dışına yönelik hareketi gibi unsurlar tarafından belirlenir. Ülkenin tecrit halinde olmasına istikrarlı bir biçimde karşıyız. Kıbrıs’ın Avrupa ve Dünya bütünleşme süreçlerinde yer almasından yanayız. Bu çerçevede Kıbrıs, eşitlik ve karşılıklı çıkarlar temelinde bütün devletlerle be bütün ekonomilerle bütünlük arz eden işbirliğine yönelik samimi bir politika geliştirmelidir. Bu politika ülkenin, bazı tekellere ya da ülkelere bağımlı hale gelmesine izin vermemelidir. Bu tutum, birleşik bir Avrupa yaratılması, ortak Avrupa evinin inşası çabalarına destek demektir. Ancak diğer taraftan da, birleşik Avrupa düşüncesinin yaşama geçirilmesinin, bütün Avrupa devletlerinde kapitalizmin egemenliğinin sağlanması anlamına geldiği fikri ile de hemfikir değiliz. Bizim anlayışımıza göre, ortak Avrupa evinde kapitalist, sosyalist, bağımsız ve yansız devletler de yer alabilirler. Avrupa’nın birliğinin sağlanmasının temel aracını Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı teşkil etmektedir.

b) Dış politika

Sosyalist hukuk devleti dış siyasi faaliyetini de uluslararası hukuk çerçevesinde yaşama geçirecektir. Bugün var olan ve görüldüğü kadarıyla yakın gelecekte de varlığı sürecek olan, insanlık medeniyetini tehdit eden bir dizi evrensel sorunun askıda olmaya devam etmesi, ülkelerin birbirlerine bağımlılığı ve farklı sosyo-ekonomik sistemlerin çok çeşitlilikleriyle birlikte bir arada mevcudiyeti, bu dönemin en temel niteliklerindendir. Bu koşullarda tecrit koşulları içerisinde gelişmeden söz edilemez.  Hiç bir devlet ve hiç bir ittifak tek başına güvenliğini sağlayamaz, dünya çapındaki bütünleşme sürecinin dışında kalıp normal olarak gelişemez.   Evrensel sorunların çözümüne katkıda bulunmamızda, sosyalist sistemin üstünlüğünü göstermemizde ve aynı zamanda farklı sistemin tecrübesinin verebileceği değerli unsurları özümlememizde karşılıklı etkileşim aracılığıyla yeteneklerimiz gelişmektedir. Evrensel sorunların çözümü genel bir güvenlik, askeri, ekonomi ve çevre koruma sisteminin dışında mümkün değildir. Birleşmiş Milletler Örgütü bu hedefe yönelik olarak yeri doldurulamayacak bir rolü oynamıştır. BMÖ, katılan devletler açısından genel ve kucakladığı faaliyet alanları açısından da evrensel olmuştur.  Böylesi bir sistem içerisinde devletler arası ilişkilerin ideolojikleştirilmesinin, sınıf savaşımı biçimi olarak barış içerisinde bir arada yaşamaya karşı çıkmanın yeri yoktur. Öncelik, soyut düzeyde kalmayan insani değerlere verilmektedir. Bu insani değerler mevcuttur ve  seçmeci ya da kuralsız bir biçimde yorumlanamaz. Toplumsal gelişmenin giderek artan çok çeşitliliğinden kaynaklanan  sosyal ve siyasal sistem seçme özgürlükleri de böylesi bir değerdir. Bir devletin iç işlerine karışılması barışın sağlanması açısından olumsuz sonuçlar yaratır. En yüksek değer insandır, insanın ilgi alanları, hakları ve özgürlükleridir. Bugünün gerçekleri ışığında, insan hak ve özgürlüklerine karşı bir biçimde her hangi bir ilerlemenin sağlanması mümkün değildir.  Tüm bunlar ideolojimizi, enternasyonalizm ilkesini terk ettiğimiz ya da kimseyi ilkelerini terk etmeye teşvik ettiğimiz anlamına gelmez. Devletler arası ilişkilerde, ideolojik çıkarlarımıza göre değil, uluslararası hukuka uygun olarak davrandığımız anlamına gelir. Bu yumuşamaya, sosyal yaşamda ideolojinin rolünün güçlenmesine yol açar. İç işlerine müdahale etmeme ve uluslararası dayanışma ilkelerine sadık olanlar uluslararası düzeyde barış, ilerleme ve sosyalizm güçlerini desteklerler. Dış politika kaçınılmaz bir şekilde coğrafi koşullardan da etkilenmektedir. Üç kıtanın kavşağındaki Kıbrıs’ın jeo-politik konumunun somut bir şekilde analizi, uluslararası sistem içerisindeki rolünün belirlenmesini de; bağlantısız dostluk, işbirliği ve eşitlik içeren bir politikanın,  dış politikamızın hedef ve amaçlarını da etkileyecektir.

PREV

7. SOSYALİZM VE EKOLOJİ

NEXT

SONUÇ