Home  |  Parti   |  1. TARİHSEL BİÇİMLENİŞİYLE EKONOMİK VE SOSYAL GERÇEKLİK OLARAK KIBRIS’TA KAPİTALİZM

1. TARİHSEL BİÇİMLENİŞİYLE EKONOMİK VE SOSYAL GERÇEKLİK OLARAK KIBRIS’TA KAPİTALİZM

Kıbrıs yakın zamana kadar az gelişmiş bir tarım ülkesi idi. Bağımsızlığın ilan edilmesiyle karşılaştırmalı olarak geri kalmış ve az gelişmiş bir ekonomiyi miras aldı. Bağımsızlığın ilanını izleyen yaklaşık otuz yılda ve özellikle de son 15 yılda ekonomik ve sosyal alanda önemli nicel ve nitel değişiklikler yaşandı. Bu değişiklikler temelinde Kıbrıs orta düzeyde kapitalist gelişmeye sahip bir ülke olarak nitelenebilir. Kıbrıs’ın yüksek kalkınma hızına sahip olduğu ve bunun sonucu olarak da ekonominin maddi ve teknik temelinin çağdaşlaştığı ve genişlediği gözlenmektedir. Ekonomik alanda modernizasyonlar yaşanmakta, yeni sektörler ortaya çıkmakta ve bilimsel ve teknolojik devrimin başarıları üretim sürecinin ayrılmaz bir parçası haline gelmektedir ve emeğin üretim gücünün artması sonucunu yaratmaktadır. Maddi üretimde sanayi sektörünün,  istihdam ve Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içindeki payı itibarıyla da hizmetler sektörünün başı çektiği görülmektedir. Bunlara paralel olarak, ülkenin uluslar arası düzeyde çalışma paylaşımındaki katılımı güçlenmektedir. Kapitalist işletmeler boyutlarını ve faaliyetlerini büyütmektedir ve bunun sonucunda tekel ve az sayıda elde yoğunlaşan sermaye küçük ve orta boyutlu işletmelerle birlikte mevcut olmaktadır. İş gücü gelişmekte, üretimin gereksinimlerine uyum sağlamaktadır. Halkın yaşam düzeyi hissedilir şekilde yükselmektedir, ama bu burjuvazi tarafından bağışlanmamıştır. Bu gelişme, emekçilerin partisi AKEL liderliğinde sınıfsal örgütlenmeleriyle emekçilerin verdikleri çetin sınıf mücadelelerinin sonucudur.

KIBRIS TOPLUMUNUN SINIFSAL YAPISI

Kıbrıs’ta kapitalizmin gelişmesi temelinde somut bir sınıfsal yapı biçimlenmiştir. İşçi hareketinin gerçek olanakların doğru değerlendirmesi ve hedeflerin doğru bir biçimde belirlenmesi, ülkenin sosyal ve sınıfsal yapısı hakkında objektif bir anlayışın biçimlendirilmesi yeteneğine büyük derecede bağlıdır. Ücretli işte çalışanların sayısının artması da yaşanan değişiklikleri göstermektedir. Ücretli emeğin artışı toplam nüfus içerisinde işçi sınıfının özgün ağırlığını arttırmaktadır. Kıbrıs’ta ücretli çalışanların sayısı sürekli artış göstermiş, 1985’te istihdam nüfusunun yüzde yetmişine ulaşmıştır.

İşçi sınıfı

Kıbrıs’ta nüfusu en fazla olan sınıftır. Üretim araçlarına sahip olmadan yaşamak için emek gücünü satan ücretli çalışanlar da bu sınıf içerisinde yer alırlar. Gelirleri, üretimdeki yerleri ve rolleri temelinde orta katmanlar ya da burjuvazi içinde yer alan ücretli çalışanlar da mevcuttur. 1985’te işçi sınıfı istihdam nüfusunun yaklaşık yüzde 56-57’sine ulaşmıştır.

Burjuvazi

Saf bir sınıf değildir. Küçük, orta ve tekelci diye ayrılır.  Kapitalist işletmelerin çoğunluğunu küçük ve orta boyutlu işletmeler teşkil etmektedir. Ancak büyük işletmeler kazanç dağılımında en büyük payı almaktadır. Kıbrıs’ta burjuva sınıfı istihdam nüfusunun yaklaşık yüzde 5-6’sıdır.

Çiftçiler

Sürekli ve istikrarlı bir şekilde sayıları azalmaktadır. İstihdam nüfusundaki oranları yaklaşık olarak yüzde 13’tür. Çoğunluğu yoksul ve orta gelirli çiftçilerdir.

Orta katmanlar

Bütün meslek dallarındaki serbest meslek sahipleri ile üretimde önemi role ve yüksek gelire sahip olan ücretlilerin teşkil ettiği orta katmanlar birleşik bir katman değildir. Zaman içerisinde pek çokları işçi sınıfına, bazıları  da burjuvaziye dahil olurlar. İstihdam nüfusundaki oranları yüzde 20-30’dur.

Zihin emekçileri

Bir sosyal katmanı teşkil ederler. Burjuvazi, işçi sınıfı ya da orta katmanlar içerisinde yer alabilirler. Zihinsel emeğin ücretli hale geldiği ve aydınların bazı bölümlerinin işçi sınıfının saflarına katılma eğilimi gözlenmektedir. İstihdam nüfusundaki oranları yüzde 10-13’tür.

Kıbrıs’taki kapitalizmin gelişmesinin analizi ve toplumun sınıfsal yapılanması ülkemizin tarihsel sürecinde biçimlenmiş gerçekliğin temel unsurlardır. Halkımızın ilerici geleneklerinin analiziyle bu tablo tamamlanmaktadır.

İlerici mücadeleci gelenekler ve genel olarak halkımızın tarihsel mirası ilham ve örnek alınacak kaynaklardır. Halkımızın mücadelelerinin başarılarını dayanak alarak ve geçmişten gelen tecrübeyi yaratıcı bir şekilde değerlendirerek ileriye doğru istikrarlı bir biçimde ilerlemekteyiz. Yeni sosyalist toplumun inşası tarihimizi, halkımızın mücadeleci geleneğini,  halkımızın kurtuluş mücadelesinin ve  çalışanların çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirme mücadelesinin her tarihsel aşamasını yansıtan gelenekleri dayanak alarak gerçekleştirilebilir. Enternasyonalizmle ayrılmaz bir bütünlük içerisindeki yurtseverlik, halkımızın sürekli gelişme süreci için mücadele ve fedakarlık halk hareketimizin mücadeleciliğinin ve canlılığının bilinen ana nitelikleri oldu ve olmaya devam etmektedir. Sömürgeciliğe karşı mücadelelerden, Kıbrıs’ın kurtuluşu mücadelesinden, işgale, yabancı müdahalelere ve faşizme karşı iç cephede eylem birliği için mücadeleden, Kıbrıslırumların-Kıbrıslıtürklerin dostluk ve işbirliğini geliştirme mücadelesinden, demokrasi ve meşruiyetin gelişmesi için çalışanların haklarının ve haklılığının savunulması mücadelesinden kaynaklanan geleneklerin devamı ve zenginleştirilmesi temel hedef olmaya devam etmektedir.

PREV

Kıbrıs Koşullarında Bizim Sosyalizm Anlayışımız

NEXT

2. TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMÜN HAREKETLENDİRİCİ GÜÇLERİ - ARAÇLARI VE YÖNTEMLERİ