UNFICYP’in görev süresinin yenilenmesine ilişkin karar olumlu bir gelişmedir
AKEL Politbüro Üyesi ve Milletvekili Aristos Damianu UNFICYP’in görev süresinin yenilenmesine ilişkin BM Güvenlik Konseyi’nin kararı hakkında yaptığı açıklamada, UNFICYP’in görev süresinin yenilenmesine ilişkin S/2771/2025 sayılı kararın oybirliğiyle kabul edilmesinin olumlu bir gelişme olduğunu belirtti.
“Kıbrı sorununun çözümünün ‘siyasi olarak eşit iki toplumdan oluşan bir Kıbrıs devleti’ temelinde olacağını öngören 716/1991 sayılı karara özellikle atıfta bulunan BM’nin, siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli iki toplumlu federasyonun açıkça yeniden teyit edilmesinde ısrar etmesi Türkiye’nin iki devletli çözüm, ‘egemen eşitlik’ ve ‘eşit uluslararası statü’ şeklindeki taksimci taleplerine bir yanıt niteliğinde” olduğuna işaret eden Damianu aynı zamanda “siyasi eşitlik, federal organların hepsinde sayısal olarak eşit katılım anlamına gelmez […], ancak her iki toplumun da federal hükümetin tüm organlarına ve kararlarına etkin katılımı anlamına gelir” şekilde BM’nin o zamanki Genel Sekreter Perez de Gueliar’ın siyasi eşitlik hakkındaki tanımına atıfta bulunarak, her iki tarafa da ve özellikle de siyasi eşitliği bilinçli olarak çarpıtan ve şeytanlaştıranlara mesaj gönderdiğinin altını çizdi.
“BM’nin kararında, diğer hususların yanı sıra, kapalı Maraş’ın özel statüsüne ve 550/1984 ve 789/1992 sayılı kararlara yapılan kati atıf, her iki tarafın ve garantör güçlerin ileriye doğru ilerleme konusunu daha fazla gecikmeden görüşmeleri ve iki toplum arasındaki uzlaşı çabalarını başta kadınlar ve gençler olmak üzere sivil toplumun daha aktif katılımıyla yoğunlaştırmaları çağrısı yapması da önemlidir” diye konuşan Aristos Damianu, ayrıca Ara Bölge’ye yönelik ihlaller konusunda her iki tarafa da eleştirilerin ve 142 sığınmacının Ara Bölge’de mahsur kalmasına yapılan atıfın da göz ardı edilmemesi gerektiğini kaydetti.
Hiç kuşkusuz kararın verdiği en temel mesajın ise, aciliyet duygusuyla federal çözüme ulaşılması için, tereddütler veya farklı emeller olmaksızın, momentumun değerlendirilmesinin gerektiğinin vurgulanması olduğunu söyleyen AKEL Polibüro Üyesi Aristos Damianu “Cumhurbaşkanı Hristodulidis, kararın olumlu unsurlarını değerlendirmeli ve sürecin doğru yolda yeniden başlatılmasını talep etmelidir. Türkiye’nin kabul edilemez söylemleri sürecin başlatılmaması için bir bahane olmamalıdır. Türkiye’nin tutumunun değerlendirileceği yer müzakere masasıdır. Süregiden çıkmazın aşılması ülkemizi ve halkımızı özgürleştirecek ve yeniden birleştirecek bir çözüm hedefiyle yapılacak müzakereler aracılığıyla mümkün olabilir” diye ekledi.
