Türkiye’nin nükleer santrali tüm Akdeniz’i tehdit ediyor
Çernobil nükleer santralindeki trajik kazanın 37. yıldönümünden bir gün sonra, Türkiye Akkuyu’da bir nükleer santral inşa edilmesi konusunda var olan tüm uluslararası endişeleri göz ardı ederek, tesise nükleer yakıt teslimini adeta bir şenlik havasıyla yapılan törenle kutladı.
Nükleer yakıtın teslimiyle, tesis resmen bir nükleer enerji santraline dönüşürken, Türkiye de nükleer enerji ülkeleri arasına katıldı. Söz konusu törene Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Genel Müdürünün de katılması ve Dünya Nükleer Birliği Genel Müdürü’nün törene bir mesaj göndermesi endişeleri daha da arttırıyor. Daha öncesinde dile getirdikleri endişelere rağmen, artık Türkiye’nin onların da desteğini almış olduğu görülüyor.
Kıbrıs sahillerinin bu kadar yakınında bir nükleer santralin faaliyete geçmesi, adamız için büyük tehlikelere gebedir ve tüm Akdeniz bölgesi açısından ciddi güvenlik sorunları ortaya çıkmaktadır. Özellikle son zamanlarda komşu ülkede yaşanan yıkıcı depremlerin ardından bu endişelerin yersiz olmadığını apaçık ortaya çıkmıştır. Yeni bir benzer deprem veya bir kaza durumunda yol açılacak zararlar sadece çevre açısından değil, aynı zamanda çevrede yaşayanların sağlığı ve güvenliği açısından da öngörülemez ve hesaplanamaz sonuçları olacaktır.
Akkuyu’daki nükleer santral ve Türkiye’nin nükleer güç olma planları konusunda AKEL yıllardır uyarılarda bulunmakta ve tehlike çanını çalmaktadır. Bölgemizde yaşanabilecek bir kaza tehlikesi hakkında Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk hareketler ve yurttaşlarla birlikte Kıbrıs içinde ve dışında bilgilendirme faaliyetlerini yoğunlaştıracağız ve istasyonun işleyişine karşı çıkarak nükleerden arınmış bir Akdeniz’den yana inisiyatifler üstlenmeye ve faaliyetle gerçekleştirmeye devam edeceğiz.
Çevrenin korunması, insanların sağlığı ve yaşam kalitesi nükleer santraller ve nükleer enerji kullanımı ile bağdaşmaz.