
Türkiye’nin İlerleme Raporu’ndaki çarpıcı çelişki
DİSİ, DİKO ve ELAM’ın Avrupa Parlamentosu’nda sergiledikleri tutumlar ciddi soru işaretleri içeriyor
Türkiye’nin İlerleme Raporu hakkında Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen karar bu yıl da çarpıcı bir çelişkiyi barındırıyor.
Bir yandan, Türkiye’de demokrasinin ve insan haklarının durumu, Kıbrıs ve Yunanistan’a karşı tahrik edici hareketleri ve Suriye’deki istikrarsızlaştırıcı rolü nedeniyle sert atıflar içeriyor. Hatta Kıbrıs sorunu hakkında güçlü referansları ve rapora dahil edilmesinin sağlanması için AKEL’in tutarlılıkla çalıştığı tezler, işgalin sona erdirilmesi ve üzerinde anlaşmaya varılmış olan zeminde Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi gerektiği yönünde Avrupa Parlamentosu’nun bağlılık teyidini içeriyor.
Ancak diğer yandan, işgalin ve saldırganlığın gücü olan Türkiye’ye “bölgesel istikrarın direği”, “AB’nin önemli stratejik ortağı” olarak yaklaşmakta ısrar ediyor; Türkiye’nin NATO’daki rolünü ve savaş sanayisindeki önemini vurgulayarak, Avrupa savunma sanayisine girişinin hazırlığını yapıyor. Rapor hakkında AKEL’in çekimser oy kullanmasının nedeni budur.
Ancak aynı zamanda Avrupa Parlamentosu’ndaki süreçlerde Kıbrıs’ın diğer partilerinin ortaya koydukları tutumlar ciddi soru işaretleri içeriyor. Daha somut olarak:
ELAM yaptığı değişiklik önerileriyle, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine ve vatanımızın kalkanını oluşturan BM kararlarıyla belirlenen iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümüne ilişkin her türlü atfı kaldırmaya çalıştı. Bu, federasyon tezinin ortadan kalkmasını isteyen Türkiye’ye ve Tatar’a hizmet anlamına gelecek böylesi bir şey yönünde ELAM’ın ikinci teşebbüsüdür. Aşırı sağcı oluşumun manipülasyonları Kıbrıs’ı ve mücadelesini doğrudan zedelemektedir.
ELAM ile birlikte, DİSİ ve DİKO da Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin kesin olarak sona erdirilmesini talep ettiler. Bu da hem Kıbrıs ve Yunanistan’ın yıllardır sürdürdüğü AB-Türkiye stratejisiyle hem de Kıbrıs hükümetinin son dönemdeki önerileriyle doğrudan çelişmektedir. Bu partilerin liderlikleri nihai olarak neyi savunduklarını, neyi desteklediklerini ve Türkiye karşısında Kıbrıs’ın sahip olduğu baskı unsurunu ortadan kaldıracak bir seçeneği savunup savunmadıklarını netleştirmelidirler. Çünkü iç politikada kullanmaya yönelik dengesiz tutumlar yurdumuzun davasına zarar vermektedir.
DİSİ’nin içerisinde yer aldığı AHP, ELAM’ın içerisinde yer aldığı Muhafazakârlar ve DİKO’nun içerisinde yer aldığı Sosyal Demokratlar, yani bu partilerin Avrupa Parlamentosu’nda içerisinde yer aldıkları siyasi gruplar Avrupa Parlamentosu’ndaki Sol Grup adına AKEL’in sunduğu ve Türkiye’ye silah ambargosu uygulanmasını içeren öneriyi reddettiler. Başka bir deyişle, AB’de egemen olan bu güçler, Kıbrıs’ın desteklenmesi yönünde ettikleri büyük sözlerden ziyade, savaş sanayilerinin çıkarlarını ön planda tuttuklarını teyit ettiler. Türkiye’ye silah ambargosu uygulanması önerisini sadece Sol Grup destekledi.
AKEL vatanımızın ve halkımızın çıkarlarını, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilkeli tezlerini pusula edinerek, Avrupa Parlamentosu’nda tutarlılığın, talebin ve ciddiyetin gücü olmaya devam edecektir.
https://akel.org.cy/turkiyenin-ilerleme-raporundaki-carpici-celiski/?lang=tr