Home  |  Açıklamalar   |  Türkiye Komünist Partisi’nin 13. Kongresi’ne AKEL’in mesajı

Türkiye Komünist Partisi’nin 13. Kongresi’ne AKEL’in mesajı

 

 

Sevgili yoldaşlar,

AKEL demokrasi, işçi sınıfının hakları, barış ve sosyalizm için mücadele eden Türkiye Komünist Partisi’ne, üyelerine ve dostlarına yürekten yoldaşça selamlarını göndermektedir. AKEL, pandeminin sosyo-ekonomik sonuçlarına ve günümüz kapitalizminin tüm çıkmazlarına karşı emekçilerin mücadele etmesi gereken koşullarda gerçekleştirilen 13. Kongrenizin çalışmalarında başarılar dilemektedir.

TKP’nin kuruluşunun 100. yıldönümü ülkenizdeki komünist hareketin sürecinin mücadeleler ve fedakârlıklarla dolu bir süreç olduğunu hatırlatmaktadır.

AKP-MHP hükümeti tarafından uygulanan politikalara, laik devleti daraltan dini fundamentalizme karşı, hükümet partisinin gerici planlarına ve ülke içindeki anti-demokratik baskı ve zulümlerine, Suriye’de ve daha geniş bölgedeki savaş maceracılıklarına karşı emekçilerin haklarından yana Türkiye Komünist Partisi’nin verdiği mücadeleleri ve gerçekleştirdiği eylemleri biliyoruz ve yakından izliyoruz. TKP’nin çok zor sosyo-politik koşullarda faaliyet gösterdiğini ve mücadele ettiğini biliyoruz. Bununla birlikte, öncü faaliyetleriniz, Partinizin üyelerinin önemli artışı, yerel yönetimlerdeki seçim sonuçlarında kaydedilen yükseliş eğilimi mücadelenizin geleceği için; sosyal değişim için; bağımsız, laik, barışçı ve sosyalist bir devlet için umut ve iyimserlik yaratan unsurlardır. AKEL mücadelenize dayanışma ve desteğini ifade etmektedir.

Geçmişte birçok kez belirttiğimiz gibi, ülkelerimizin halklarını ayıracak hiçbir şey yok. Kıbrıs’ın iki toplumunun da olduğu gibi, halklarımızın ortak düşmanı emperyalizm, NATO, milliyetçilik ve şovenizmdir. Bugün bölgemizin içinde bulunduğu koşullarda, olası bir sıcak olaya ve savaşa bile yol açabilecek bir gerginliği karşı, silahların gücüyle oldubittiler yaratılmasına karşı, milliyetçilik ve şovenizme karşı ülkelerimizdeki barış ve ilerleme güçleri seslerini yükseltmeye çağrılmaktadır. Sorunların uluslararası hukuk ve deniz hukuku temelinde, her devletin egemenliğine, halklarımızın yurtlarında barışçıl ve egemen yaşama hakkına saygıyla çözülmesi için barış ve ilerleme güçleri seslerini yükseltmeye çağrılmaktadır.

AKEL, yurdumuz Kıbrıs’ın işgali ve bölünmesi sorununda Türk komünistlerin antiemperyalist enternasyonalist tutumunu özellikle takdir etmektedir. Yurdumuzun kurtulması ve yeniden birleşmesi için; Kıbrıs halkının -Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin- birlik içerisinde, özgür ve kendi yurdunun efendisi olarak yaşaması için Kıbrıs’ın mücadelesine Türkiye Komünist Partisi’nin gösterdiği dayanışmayı takdir etmekteyiz. Yabancı vasiler ve garantörler olmaksızın. İşgal orduları ve dikenli teller olmaksızın. Kıbrıs’ın NATO için sıçrama tahtası değil, bölge halklarının barış ve dostluk köprüsü olması için.

Bugün, Kıbrıs ve çevresinde yaşanmakta olan durum büyük endişelere yol açmaktadır. Kıbrıs’ın işgal altındaki kuzey kesimine yasadışı bir biçimde nüfus taşınması ve yerleştirilmesi ve Türkiye tarafından Kıbrıslıtürk toplumun ekonomik, politik ve kültürel asimilasyonuna yönelik sistematik çaba Kıbrıs’taki işgalin ve defakto bölünmenin gün be gün derinleştirilmesi anlamına gelmektedir. Buna ek olarak, Mağusa’nın kapalı kentinin yerleşime açılması hakkında Türk hükümetinin duyurduklarını yaşama geçirmesi bunu açıkça yasaklayan BM Güvenlik Konseyi kararlarının bariz bir biçimde ihlalini teşkil edecek ve aynı zamanda Kıbrıs sorununun çözümüne ve adanın yeniden birleşmesine yönelik çabalara ciddi bir darbe vuracaktır. Tüm bunlar yaşanırken, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisinde TC’nin devlet şirketi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) yasadışı sondajları tüm bölgeyi dinamitlemektedir. Bütün bu koşullar, Türkiye’nin işgalinin sona ermesini, yabancı garantilerin lağvedilmesini, BM’nin ilgili kararlarında belirtildiği şekilde iki toplumun siyasi eşitliğinin, tek egemenliğin, tek vatandaşlığın ve tek uluslararası kimliğin olacağı iki bölgeli iki toplumlu bir federasyona Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dönüşümüyle adamızın ve halkımızın yeniden birleşmesini ve Kıbrıs’ın askersizleştirilmesini öngörerek üzerinde anlaşmaya varılacak çözüme ulaşılmasını zorunlu kılmaktadır. AKEL’e göre taksimin önlenmesi, Kıbrıs’ın ve Kıbrıs halkının kurtuluşu ve yeniden birleşmesi tüm Kıbrıs işçi sınıfının ve emekçi halkının barış ve sosyalizm için mücadelesinde önemli bir önkoşuldur. Aynı zamanda Kıbrıs sorununun çözümü bölgedeki açık sorunların çözümüne, Türk-Yunan ilişkilerinin iyileşmesine, Doğu Akdeniz’de barış ve istikrara katkıda bulunabilir. TKP’nin ve tüm uluslararası komünist ve işçi hareketinin mücadelemizle dayanışması günümüz koşullarında çok daha değer ve öneme sahiptir.

AKEL hem ikili düzeyde, hem de Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı çerçevesinde çok taraflı düzeyde partilerimizin ilişkilerinin güçlendirilmesi için çalışmaya devam edecektir. Bugün insanlığın büyük zorlukları, savaş, faşizm, nükleer tehdit, çevresel felaket, çürüyen kapitalist sistem karşısında Komünist ve İşçi Partilerinin eylem birliği şarttır.

Bugün dünyanın yaşadığı geriye gidişlerin ve “tarihin kışlarının” geçici olduğu inancıyla Türkiye’nin komünistlerini selamlıyoruz. Tarihin çarkları her zaman ileriye doğru hareket edecek ve insanlık nihayetinde ileriye doğru adımını atacaktır. Halkların geleceği sosyalizmdir.

Yaşasın AKEL-TKP dostluğu!

Yaşasın barış ve sosyalizm!

PREV

Gün, Lübnan Halkıyla Dayanışma Günüdür

NEXT

Kendimizi Kıbrıs Sorununda Olumsuz Gelişmeler Tusunamilerinin Karşısında Bulmamız Tesadüfi Değil