Taksimle ulaşmamız asla söz konusu olamaz
AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu 14 Ağustos’ta Derinya’daki 1974 Kahramanları ve Kayıpları Anıtı’nda gerçekleştirilen anma töreninin ardından yaptığı açıklamada “Bugün Türkiye’nin 1974 istilasında ikinci safhayı başlatmasının 49. yıl dönümü. Böyle bir günde ilk akla gelen, Atina Cuntası ile EOKA-B’nin faşist darbesiyle başlayıp Türkiye’ye istilası için kapıları açarak Kıbrıs aleyhine işlenen ihanettir. Darbe Türkiye’ye sadece kapıları açmakla kalmadı, Türkiye’nin Kıbrıs’a çıkarma yapmasını ve ilk kritik saatlerde köprübaşı oluşturmasını da kolaylaştırdı” dedi.
Darbe ve istilayla Kıbrıs aleyhine işlenen çifte suçun yıldönümü olan bugünlerde aklımızın özellikle Mağusa’ya, Omorfo’ya ve o zamandan beri Türkiye tarafından yasadışı bir şekilde işgal edilen tüm şehirlere gittiğini belirten Stefanu, darbecilerin Mağusa’yı savunmasız bırakıp özünde savaşmadan Türkiye’ye teslim ettiklerini ve tüm ihanetlerine ilaveten ertesi gün halkı Mağusa’ya dönmeye çağırıp pek çoğu bugüne kadar kayıp olan çok sayıda Kıbrıslırumun Türkiye’nin işgal güçleri tarafından esir alınmasına yol açtıklarını ve işlenen bu suçta da hiç kimsenin cezalandırılmadığını hatırlattı.
2017’de Crans Montana’da görüşmelerin kesintiye uğramasının ardından Kıbrıs sorununda bugüne kadar var olan en uzun çıkmazın yaşanmakta olduğu gerçeğini dile getiren Stefanu, 1974 istilasında ikinci safhayı başlatmasının 49. yılında Türkiye’nin provokasyonlarının ve uzlaşmazlığının arttığına da işaret etti.
AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu Türkiye’nin istilasına karşı Kıbrıs’ımızı savunmak için savaşan ve ülkemizin özgürlüğü ve bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden herkesi saygı ve şükran duygularıyla anarak, onların anısına 1974 Kahramanları ve Kayıpları Anıtı’na çelenklerimizi koyarken, aynı zamanda Kıbrıs sorununun çözümü için mücadeleye devam etme isteğimizi yinelediğimizi de ifade etti.
İçinde bulunduğumuz bu aşamada, müzakerelerin Crans Montana’da kesintiye uğradığı yerden yeniden başlatılıp, uzun, meşakkatli ve ısrarlı bir çabanın ardından oluşan tüm müzakere müktesebatı korunarak ve Guterres Çerçevesi temelinde sürdürülmesiyle Kıbrıs sorununun çözümünün sağlanabileceğini vurgulayan Stefanu, “Taksimle ulaşmamız asla söz konusu olamaz, çünkü taksim Kıbrıs’ı, Kıbrıslırum-Kıbrıslıtürk, tüm halkımızı yeni maceralara sürükleyecektir” dedi.
“Bugün de herkese bu mücadeleyi sürdürme çağrımızı yineliyoruz. İçinde bulunduğumuz koşullar karamsarlık yaratıyor biliyorum ama Kıbrıs sorununun çözümü için mücadeleden vazgeçme hakkımız yok” diye konuşan Stefanos Stefanu “Kıbrıs sorunu Birleşmiş Milletler’in ilgili kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli iki toplumlu federasyon çerçevesinde ülkeyi özgürleştirecek ve yeniden birleştirecek bir çözüme kavuşturulduğu takdirde, ülkemizin geleceği güvence altında olabilecektir. Çocuklarımıza, torunlarımıza bırakacağımız geleceği güvence altına almak hepimizin yükümlülüğüdür” diye ekledi.