Örgütün Siyasal Çalışmaları
7. Kongreden hemen sonra siyasi çalışmalarımızda ve özellikle de Britanya siyasi yaşamına katılmamızda ciddi boşluklar olduğunu tespit ettik. Geçen kongreden günümüze örgütümüzün yükümlendiği birçok etkinlik siyasi çalışmalarımızın yükseltildiği yönündeki iddiamızı doğrular.
Milletvekillileri, belediye meclisi üyeleri ve genelde İşçi Parti ile işbirliğini iler götürme konusunda somut çalışmalar yapmayı birinci hedef olarak ortaya koyduk. Siyasi çalışmalarımızın büyük oranda başarılması için bir siyasi parti olarak süreçlerimiz ile işleyişimizin sadece Kıbrıs sorunu ile sınırlı kalmaması gerektiği ve buna paralel olarak yaşadığımız ülkenin tüm ekonomik konuları ile sorunlarını ilgilenmemiz gerektiğinden hareket ettik.
Örgütümüzün Kıbrıs sorunundaki aydınlatma çalışmaları ile rolünün önemi tartışıldı ve önce temel parti örgütlerinin ve doğal olarak örgütümüz sekreteryası ile komitesinin de merkezi olarak kendi bölgelerindeki siyasi çalışmalarını geliştirme yöntemlerini incelemeleri kararı alındı. Temel Parti örgütleri temel konu Kıbrıs sorunu ve bu ülkede o dönemin muhafazakar hükümetlerin halk karşıtı politikalarından dolayı karşı karşıya oldukları sorunlar olmak üzere bölge milletvekilleri ile temasa geçtiler.
Değerlendirmesini yaptığımız bu dönemin hem zaman olarak ve somut olarak da Britanya halkının 18 yıllık muhafazakar hükümetlerden 1997 1 Mayıs’ında kurtuluşu olarak tarihe geçmesi gerekiyor. İşçi Partisinin ezici zaferi , tarihindeki en büyük zaferi, oyları ile özelleştirmenin ve eğitimde, ulusal sağlık sisteminde, kamu hizmetlerinde kesintilerin ve genel olarak muhafazakarların halk karşıtı politikasının aldığı niteliğin artık geçmeyeceğini mesajını açık bir şekilde veren halkın zaferidir.
İşçi Partisinin bu büyük zaferinin halkın haykırışının bir sonucu olduğunu değerlendirirken, bunun Britanya halkının geleceği için güvence duymasını getirmeyeceğini, çünkü ülkenin gereksinimi olan gerçek değişikliğin olabilmesi için yaşamın sosyal ve ekonomik alanlarında tüm düzeylerde yapılan zararın geri çevrilmesine öncelik verecek ekonomik önlemlerin alınması gerekir. Muhafazakarların, sendikal hareket ile eski İşçi parti hükümetlerinin kazanımlarını sesiz bir şekilde ortadan kaldırdıkları bir gerçektir.
Büyük zafer sonrası umutsuz bir görünüm vermek istememekle ve hükümete bir zaman tanımak istemekle birlikte Tony Blair’in politikası da bütünde olmasa dahi çoğunlukla önemli konuklarda ve özellikle sosyalist adalet konularında sağa kayıyor.
Dış politikada, Irak ve son olarak Yugoslavya halkına yönelik mahkum edilmesi gereken barbar bombalama olaylarında Klinton ve Amerikalılar ile birlikte yürüdüğünü net olarak ortaya koymuştur ve herhangi bir ilerleme için ve diğer iç konularda önemli gelişmeler sağlayacağı konusunda iyimser olamaya olanak tanımıyor.
Fakat Kıbrıs sorununda, en azından Avrupa Birliğinde Kıbrıs’ın tam üyelik süreci için az daha iyi bir tavır alması için mücadele edeceğiz. Lüksemburg’daki Avrupa Birliği liderler zirvesi için objektif olarak konuşacaksak Britanya’nın ve Blair’in müdahalesinin Kıbrıs konusunda ender olarak aldıkları olumlu tavırlardan biri olduğunu söyleyebiliriz.
İşçi Partisinin bu konudaki siyasi yaklaşımında toplumumuzun ve özellikle de Britanya’daki son seçimlerde değişiklik için sistemli bir şekilde çalışan örgütümüzün yaptığı çalışmalarla bağlantısı vardır. Örgütümüz ve sonuçta partimiz gerçekleştirilen seçim kampanyasına kendi katkısını yaptığını iddia etme hakkına sahiptir. İşçi partisinin seçim çalışmalarına AKEL Genel sekreterini dahi kattık.
Plenumda kararlaştırdığımız gibi hedeflerimizi belirledik ve dikkatimizi sonuçların da ortaya koyduğu gibi Kıbrıslıların oylarının önem kazandığı Edmonton ve Enfield North bölgelerine yoğunlaştırdık. Ulusal Kıbrıs Federasyonun geçmişte izlediği Kıbrıslılar hangi partiye bağlı olduklarından bağımsız olarak Kıbrıs’ın dostları olan milletvekili adaylarına oy verir eski taktiğini terk ettik.
Haringey, Tottenham ve Hornsey’in diğer bölgelerinde de farklı yöntemlerle çalıştık. Bu bölgelerde iki fotoğraf ve Genel sekreter Dimitris Hristofyas’ın konuşması bölgedeki seçim bürolarından seçmenlere seçim malzemesi olarak gönderildi. Bunlar da Kuzey Londra’da seçilen milletvekilleri ile iyi ilişkiler kurulmasına katkı yapmıştır.
Siyasi toplantılarımız siyasi çalışmalarımızın önemli bir kısmını oluşturdu. Ayni zamanda Merkez komitesi genel sekreterinin katılımı ile gerçekleştiğimiz toplantıları terketmeksizin İngiltere siyasi alanından konuşmacıların katılımı ile toplantılar bir gereklilik olarak görüldü ve bunlara toplumumuzun tüm katmanları ilgi gösterdi.
Siyasi durumdan ve İşçi partisine yönelik olarak bugün var olan duygularımızdan bağımsız olarak Cypriot for Labour, DİKO, EDEK ve Kıbrıs Dostluk örgütleri ile birlikte düzenlediğimiz ve o dönem gölge şimdi ise dışişleri bakanı olan Robin Cook’un konuşmacı olduğu toplantı Kıbrıs sorunu açısından taşıdığı siyasi önemin ötesinde İşçi Parti ile ilişkilerimizde, toplumumuzun gençleri ile daha da fazla yakınlaşmamızda önemli bir rol oynamıştır.
Örgütümüzün yeni komitesi bu tür toplantıların gençlerimizle daha iyi ilişkiler kurmada yarım edip etmediğini değerlendirmelidir. Temel parti örgütlerinin kararı ile milletvekilleri ve bölgenin diğer siyasi kişilikleri ile daha az ön çalışma gerektiren daha küçük ölçekli gerçekleştirilebilir hedefler olan toplantılar da yukarda belirttiğimiz gibi siyasi çalışmalarımızın bir başka biçimdir.
İşçi Partisi ile ilişkilerimizden bahsederken bugün emperyalist inançlarını ve arzularını hiçbir şüpheye meydan vermeyecek bir şekilde ortaya koyan Blair’in, Cook’un partisinden bahsetmiyoruz. İşçi Partisin tabanının bu başarısızlığa mahkum olan ve İşçi partisinin tabanı ve geçmişte barış ve silahlanmadan yana olan politikası ile çelişen bu politikayı desteklemediği kesindir.
İşbirliğimiz tezleri açık bir şekilde ilerici olan çevrelerle olmalıdır. Bunun yanısıra Kıbrıs sorunu da dikkatimizden kaçmamalıdır. İşçi partisinin tabanından soyutlanmamız Kıbrıs davasına yardımcı olmaz.
Yugoslavya’daki savaş durumu ve Blair ile Cook’un somut tavrı 10 Haziranda 1999 tarihinde gerçekleştirilecek Avrupa parlemento seçimlerinde İşçi partisi ile işbirliğini reddetmemizi bize dayatıyor.
Örgütümüzün komitesi İşçi Partisinin kabul edilemez mahkum edilmesi gereken tavrını dikkate alarak bu seçimlerin boykot edilmesi gerektiği kararını aldı. Bu tavrı ilgili bir açıklama ile toplumumuza açıklayacak ve onlardan bir Yugoslavya’daki tavırlarını protesto ifadesi olarak sandığa gitmemelerini isteyeceğiz. Böylece Blair’in İşçi partisinin orantılı bir siyasi faturası olacak.