Home  |  Öncelikli Konular  |  Pandemi

Pandemi

 

Sosyal sorumluluk

İnsan hayatı en yüce nimettir ve bu nedenle pandemiye karşı mücadele çabasını destekliyoruz. Hükümetten bilimsel olarak doğrulanmış önlemleri orantılılık ilkesine saygı göstererek yaşama geçirmesini talep ettik. Aynı zamanda, bazı çekince ve itirazlarından bağımsız olarak, yurttaşları sosyal sorumluluk ve önlemlere saygı göstermeye çağırdık. Sadece sözlerde kalmadık. İlk andan itibaren AKEL ve Halk Hareketi kadrolarını yurttaşlarımıza evlerinde yardımcı olabilmeleri için devlet kurumlarının hizmetine sunduk, Kıbrıs’ın genelinde olağanüstü kan bağışları düzenledik, Kıbrıs Üniversitesi Araştırma Merkezini maddi olarak destekledik ve daha birçok dayanışma ve gönüllü inisiyatifini başlattık. Hükümetin kararlarında görülen abartıları, çelişkileri ve üstünkörülüğü, bazı ekonomik ve diğer maksatlara hizmet edilmesini sorumluluk ve ciddiyetle kınadık ve kınıyoruz.

AKEL pandemiye karşı mücadelenin tüm insanlık ve ülkemiz virüsü kesin olarak yenene kadar devam etmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Mantıklı ve etkin önlemlerle. Demokratik özgürlüklere ve insan haklarına saygıyla. Devlet tarafından organizasyon ve planlamayla.

 

Kamu sağlığına yatırım

Pandemi kamu sağlık sistemlerinin yeri doldurulamaz rolünü herkese apaçık gösterdi. Aynı zamanda, Kıbrıs’taki devlet hastanelerinin Anastasiadis-DİSİ hükümeti tarafından yıllarca yetersiz personel ve yetersiz fonlarla, eksiklikler içerisinde bırakıldığını da gözler önüne serdi.

Pandemiye karşı mücadelede en ön safta görevlerini yapan sağlık emekçilerine devletin ve toplumun minnettarlığının kamu sağlık sistemine ve onların çalışmalarına tam destekle ifade edilmesi gerektiğini daha ilk andan itibaren her yöne duyurduk.

AKEL geçtiğimiz Mayıs ayından itibaren pandeminin ikinci dalgasına devlet hastanelerini hazırlamak için yapılması gerekenleri içeren 18 öneriden oluşan bir paket sundu. Sağlık harcamalarında önemli artışların yapılması için. Hastanelerin personel ve donanım ihtiyaçlarının karşılanması için. Yapısal ve altyapısal ihtiyaçlar için. Pandemiye karşı birleşik bir ulusal plana özel hastaneleri de dâhil etme ihtiyacı için. Ancak bunlar dikkate alınmadı ve hükümet pandemiye karşı mücadele için Avrupa ortalamasının yarısına ulaşan kaynakları dahi tahsis etmedi. Hükümeti ve Devlet Sağlık Hizmetleri Organizasyonunu daha da fazla gecikmeden derhal rotayı değiştirmeye ve kararlılıkla harekete geçmeye çağırıyoruz.

 

Pandeminin ekonomik sonuçlarına karşı sosyal kalkan

İlk kısıtlayıcı önlemlerin alınmasından itibaren AKEL’in öncelikli kaygısı emekçilerin, hane halkının, küçük ve orta boyutlu işletmelerin ve serbest meslek sahiplerinin gelirlerinin desteklenmesi oldu. Devletin destek planları AKEL’in ve PEO sendikal hareketinin mührünü taşımaktadır.

Bununla birlikte, pandeminin her şeyden önce geniş halk katmanları, ekonomi ve toplum açısından büyük sıkıntılara ve zorluklara yol açtığı açıkça görülmektedir. AKEL, bu krizin de yükünün halkımızın sırtına yüklenmesini kabul etmesinin asla söz konusu olamayacağını her yöne duyurmaktadır. Toplumu korumaya yönelik bir kalkan olacak bir tedbirler paketini öneriyoruz ve talep ediyoruz:

  • Küçük işletmelere yeni borçların altına girmeden yeniden faaliyete geçmeleri için yeterli devlet desteğinin sağlanması.
  • Kiracıların konut ve işyerlerinden çıkarılmalarının askıya alınması ve yakıcı kiralar sorununa çözüm bulunması.
  • Ana ikamet konutunun ve küçük işyerlerinin hacizlerden ve bankaların keyfi tutumlarından korunması.
  • Toplu sözleşmelerin yasalarla güvence altına alınması, en azından asgari çalışma koşullarının tüm emekçileri kapsaması, pratikte emekçi olarak çalışılan ama sözde serbest meslek sahibi statüsüne ve dışardan hizmet alma uygulamasına son verilmesi gibi önlemlerle işverenlerin keyfi tutumlarından çalışanların korunması.

 

Pandemi demokrasiyi askıya alamaz

Pandemiye karşı mücadele çerçevesinde yurttaşların özgürlükleri ve haklarında bazı zaruri ve orantılı kısıtlamalar gündeme gelmektedir. Ancak demokratik özgürlüklerde ve demokrasinin kendisinde mantıksız ve orantısız kısıtlamalara izin verilemez. Gösteri ve toplanma hakkı gibi demokratik özgürlüklerin topyekûn ve belirsiz bir süre boyunca yasaklanması anayasaya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, BM ve Avrupa Konseyi’nin tavsiyelerine aykırıdır. Aynı zamanda hükümete tavsiyelerde bulunan epidemiyoloji grubunun gerekli koruma önlemleri alındığı takdirde toplantıların gerçekleştirilebileceğine işaret eden önerisine de aykırıdır. Hükümet bu tür kararnamelerde ısrar saplantısıyla tamamen kendini teşhir etmektedir. AKEL “belirli kısıtlayıcı önlemlerin uygulanmasında orantılılığın olmaması ve siyasi-sosyal hakların kısıtlanması” konusunun Temsilciler Meclisi’nde görüşülmesini talep etmiştir ve aynı zamanda pandemiyle ilgili kararnamelerden bazılarında görülen hükümete aşırı yetkiler verilmesinin önüne geçilmesi için kurumsal denetim yolları üzerinde çalışmaktadır.