“Özellikle Türkiye gibi son 10 yılda kadın cinayetlerinin üç katına çıktığı bir ülkede, kadına karşı aile içi şiddeti önlemeyi ve bunlarla mücadele etmeyi amaçlayan bir sözleşmeden çekilmek, aynı zamanda kadınları erkek egemenliğinin insafına terk etmek demektir” sözleriyle AKEL Avrupa Parlamentosu Milletvekili Niyazi Kızılyürek, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’unda Sol Grup-GUE/NGL adına konuşarak Türkiye Cumhurbaşkanlığının Türkiye’nin sosyal ve ailevi değerleriyle bağdaşmadığı iddiasıyla sözleşmeden çekilmeyi gerekçelendirmek istediğini ve Türkiye’deki kadınların zaten Türk değerleri ve gelenekleriyle korunduğunu savunduğunu belirtti.

“Hangi değerler ve gelenekler? Türk patriarkisinin değer ve gelenekleri mi? Türkiye’de her gün ortalama beş kadın öldürülürmekte, kadınların yüzde 61’i partneri, babası veya erkek kardeşi tarafından fiziksel şiddete maruz kalmaktadır” diye konuşan Kızılyürek, Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesinin gerekçelendirmek için LGBTİ+ toplumuna saldırdığını ve bunun cinsel özgürlüklerin bariz bir şekilde çiğnenmesi olduğunu kaydetti.

Niyazi Kızılyürek, her geçen gün daha otoriterleşen ve temel insan haklarına daha fazla saygısızlık gösteren Türk hükümetine AB’nin sıfır tolerans göstermesi gerektiğini vurguladı. Kızılyürek “kadınların ve LGBTİ+ bireylerin hak ve özgürlüklerinin güçlü bir şekilde korunması ve geliştirilmesi için gerekli tüm adımları atmalıyız” dedi.