Nikos Anastasiadis tarihi bir çözüm fırsatının kaçırılmasında BM Genel Sekreteri’nin neden onu eşit oranda sorumlu gördüğüne cevap versin
Crans Montana Konferansı çerçevesinde yapılan görüşmelere ilişkin BM tutanaklarını her bireyin nasıl yorumladığı o kadar da önemli değildir. Önemli olan, BM’nin ve Genel Sekreter Guterres’in Crans Montana Konferansı’na katılanların oradaki mevcudiyetlerini nasıl değerlendirdiğidir.
Crans Montana sonrasında yayınlanan raporunda Sayın Guterres, tarihi bir çözüm fırsatının kaçırılmasında Cumhurbaşkanı Anastasiadis’i eşit oranda sorumlu gördü ve aynı zamanda Türkiye dahil garantör güçleri ortaya koydukları tutumlarından dolayı övdü. Zaten Pazar günü basında yayınlanan tutanaklar da, garantilerin ve müdahale haklarının sona erdirilmesi konusundaki tartışmayla ilgili olarak Sayın Anastasiadis’in dediklerini doğrulamamakta, bilakis tam aksini göstermektedir.
Crans Montana Konferansı’nın başarısızlıkla sonuçlanmasında BM Genel Sekreteri Nikos Anastasiadis’i eşit oranda sorumlu gördüğünü belirttiği ve bu değerlendirme uluslararası toplum tarafından da kabul edildiği koşullarda, o zamanki müzakereci Andreas Mavroyannis’in de tespit ettiği gibi, neden Kıbrısrum tarafının uluslararası alanda güvenilir ve ikna edici olmakta sorun yaşadığını herkes anlayabilmektedir.
Bu yüzden, Nikos Anastasiadis Kıbrısrum toplumuna yönelik monologlar aracılığıyla kendini haklı gösterme çabası içerisinde olmak yerine, en nihayet şu sorulara yanıt versin:
BM Genel Sekreteri Crans Montana’daki başarısızlığın sorumluluğunu neden Türkiye’ye değil de iki toplumun liderlerine yüklemektedir?
Crans Montana hakkında BM’nin dediklerini değiştirmek için o zaman veya daha sonra neden hiçbir şey yapmadı?
Üstelik Türkiye’nin uluslararası hukuku ve ilgili BM kararlarını ihlal ederek Kıbrıs Cumhuriyeti aleyhine hukuk dışı ve tahrik edici hareketlerde bulunduğu bir dönemde, Kıbrıs Rum tarafı neden uluslararası alanda güvenilir, inandırıcı ve ikna edici olamıyor?
