Libya’ya yapılan askeri harekât hakkında
AKEL M.K. Basın Bürosu’nun açıklaması
Son dönemde komşu ülke Libya’daki şiddeti AKEL olarak mahkûm ediyoruz. Libya lideri Muammer Kaddafi’nin yıllardır otoriter ve antidemokratik biçimde ülkeyi yönetimi Libya halkının muhtemelen Libya dışından da kışkırtılan bir kesiminin tepkisi ne ve direnişine yol açtı. Aynı zamanda Libyalı liderin kendisine karşı savaşanların aleyhine tepki gösterme biçimini ve kendi halkına karşı askeri araçları kullanmasını da AKEL olarak mahkûm ediyoruz.
Tüm bunlar, askeri şiddet uygulanmasını izleyen uluslararası camianın da tepkisine askeri hareket kararı almasına yol açtı.
Bölgedeki gelişmeler ve aynı zamanda Libya’nın içişlerine başka ülkelerin müdahalesi hakkında AKEL olarak endişemizi ifade ediyoruz. Gelişmelerden endişe duyuyoruz ve şiddet uygulanmasının Libya halkını daha fazla yaralayacağı inancındayız. Birleşmiş Milletler kararlarına tamamen saygı duyuyoruz ama geçmişte benzer müdahalelerin halklar açısından arzulanan sonuçları getirmediği ve pek çok seferinde daha kötü durumlara götürdüğü için endişe duyuyoruz. Nitekim doğrudan askeri müdahale hakkında BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin önemli bir kısmı ve AB üyesi çok sayıda ülke de çekincelerini ifade etmiştir.
Ayrıca Libya’ya bu müdahalenin demokrasinin, halk egemenliğinin ve Libya halkının çıkarlarına hizmetin sağlanmasından başka bir şey olmayan, arzu edilen yönde derhal yararlar getireceğini kimse garanti edemez. Demokratik süreçler aracılığıyla kendi geleceğini ve kendi yolunu belirlemeye bırakılması gereken Libya halkıdır.
Son olarak da, Kıbrıs’ın, Libya’ya karşı müdahalelerle ilgili her tür askeri planın dışında kalması gerektiği yönündeki kesin görüşümüzü ifade etmek istiyoruz. Kıbrıs’ın dıştan komploların kurbanı olmasına, bunların bugüne kadar ülkemizde ve halkımızda açtıkları yaraların hala açık olmasına ve aynı zamanda yurdumuzun genel olarak Arap halkıyla ve özel olarak Libya halkıyla yıllardır var olan barışçıl ilişkilerine NATO’cu müttefiklerin ve özellikle İngiltere’nin saygı göstereceklerine inanmak istiyoruz. Kıbrıs’ta İngiliz üslerinin varlığı memleketimiz için bir yaradır ve bu yaranın dünyanın her hangi bir yerinde yeni yaralar açılmasında askeri araç olarak işlev görmesini kabul etmiyoruz.
20.3.2011
