Home  |  Açıklamalar   |  AKEL Milletvekili ve eski Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun «Haravgi» gazetesinde yayınlanan röportajı

AKEL Milletvekili ve eski Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun «Haravgi» gazetesinde yayınlanan röportajı

 

AKEL Milletvekili ve eski Genel Sekreteri Andros Kiprianu «Haravgi» gazetesinin sorularını cevapladı.

 

Kıbrıs sorunuyla ilgili esaslı görüşmelerin yeniden başlaması ihtimali ve çözüme ulaşılması için gerekli olan koşullar hakkındaki soruya yanıtında Andros Kiprianu “Crans Montana’da görüşme sürecinin maalesef çökmesinden ve ardından gelen uzun çıkmazdan sonra durum son derece zorlaştı. Nikos Anastasiadis’in orada iki devletli çözüme dair hain görüşe atıfta bulunmasını Türk tarafı yeterince istismar etti ve şimdi de bu çerçevede ısrar ediyor. Türk tarafının bu kabul edilemez talebi aynı zamanda görüşmelerin başlamasının önündeki en büyük engeli teşkil ediyor. Ancak ne yazık ki Nikos Hristodulidis’in de ne çıkmazın aşılmasını ne de Türk tarafını köşeye sıkışmasını sağlayacak olan önerileri tekrarlamakla yetindiğini de belirtmem gerekiyor. Hristodulidis’in hedefi Türkiye’yi ve Kıbrıs Türk liderliğini kabul edilemez taleplerinden uzaklaştırmak olmalıydı. Bu, ‘kırmızı çizgiler’ olarak adlandırdığımız sınırları aşmadan, motivasyon sağlayarak gerçekleştirilebilirdi” dedi.

 

“Ne tür motivasyonları kastediyorsunuz?” sorusuna Kiprianu “Uygun önerilerle bu sağlanabilirdi. AKEL nelerin yapılması gerektiğine ilişkin kendi önerisini Aralık 2020’de sunmuştu. Bu öneri özetle şunları içeriyordu: Crans Montana’da kalınan yerden görüşmelere BM Genel Sekreteri’nin Çerçevesi ve o zamana kadar sağlanan yakınlaşmalar temelinde devam edilmesi. Görüşmelerin yeniden başlamasıyla birlikte her iki tarafın da mümkün olan en kısa sürede anlaşmaya varılmasını hedefleyen köprü niteliğinde öneriler sunmayı taahhüt etmesi. Birçok kişinin de dediği gibi orada anlaşmaya çok yaklaşmıştık ve anlaşmaya varmak için fazla zaman gerekmiyor. Aynı zamanda Guterres Çerçevesi’nin altı maddesi üzerinde anlaşmaya varılması halinde Kıbrıslı Türklerin hidrokarbonlar konusunda karar alma süreçlerine katılacağını da söyleyelim. Türkiye’ye şunu söylemeliyiz: eğer işler, sürdürülebilir ve mevcut koşullar altında adil bir çözüme ulaşmamıza yardımcı olursa, ilişkilerimiz normalleşecektir ve o zaman şu iki konuyu, hidrokarbonlar konusunda ticari iş birliği imkânını ve bunların AB’ye ve diğer yerlere taşınmasına yönelik alternatif yollar bulunmasını kendileriyle görüşeceğiz. Siyasi engeller aşıldıktan sonra, karar alma kriterlerimiz tamamen ekonomik ve teknik olacak. Önerimizin hatasız olduğu iddiasında olmadığımızı net bir şekilde belirtiyorum. Eğer çıkmazın aşılması için başka öneriler varsa AKEL bunları da görüşmeye hazırdır” yanıtını verdi.

 

“Vasiliko projesinde ortaya çıkan art arda skandallar üzerine hükümetin imajını nasıl yorumluyorsunuz? Gerçek bir temizlik için siyasi iradenin olmadığı veya yetersiz olduğu görüşünde misiniz?” sorusunu Andros Kiprianu “Öncelikle şunu belirteyim: Hristodulidis hükümetinin yaptığı hiçbir işi küçümsemiyorum. Her hükümet, doğal olarak, iş üretir. Mesele ne yapmadığı ve üretilen işin kime hizmet ettiğidir. Nikos Hristodulidis, yolsuzlukla özdeşleşen Anastasiadis hükümetinin bir üyesiydi. Ne o zaman ne de şimdi, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni AB’de yolsuzluğun şampiyonu haline getiren skandallara karşı tek bir söz söyledi. Skandallara karışanları örnek bir şekilde cezalandırma konusunda gerekli kararlılığı ne yazık ki Cumhurbaşkanı olarak da gösteremedi. Bütün bu kararların alınmasında bizzat kendisi de yer almışken bunu nasıl yapabilirdi? Korkarım ki kendisi bu yönde hareket etmek için gerekli siyasi iradeye sahip değil. Eğer diğer kurumlar bu konuları adalete taşırsa belki o zaman kimileri cezalandırılır. Böyle bir durumda Hristodulidis’in bunu fırsat bilip, bu durumu yolsuzlukla mücadeledeki kararlılığının bir örneği olarak göstermeye çalışacağından hiç şüphem yok. Aynen Anastasiadis’in de yaptığı gibi” diyerek yanıtladı.

 

“Hem Parti’de hem de Meclis’te uzun yıllara dayanan siyasi tecrübe ve birikiminiz oldu. Sizce kazanımlarınız ve çıkardığınız en önemli dersler nelerdir?” sorusunu yanıtlarken Andros Kiprianu “AKEL benim için tam bir üniversiteydi. Her şeyden önce beni bir insan olarak tamamladı ve bana çok şey öğretti. Meclis birçok konudaki bilgilerimi genişletmeme yardımcı oldu. İkisi bir arada ise, farklı kültürlerden binlerce insanla tanışarak dünyayı tanımama yardımcı oldu” dedi ve “Ama en önemlisi AKEL’in bana halktan binlerce insanla tanışma fırsatı vermesiydi. İdeallerine ve değerlerine olan inançlarını, fedakarlıklarını ve yoldaşlıklarını tanıma fırsatını bana vermesiydi. Ancak siyasette ne yazık ki her şey güllük gülistanlık değildir. İnsanlara gerçekten hizmet eden ve onların hayatlarını daha iyi hale getirmeye çalışan birçok değerli insan var. Böyle insanlar tüm partilerde varlar ve çoğunluğu da AKEL’de bulunuyorlar” diye ekledi.

 

Ancak böylesi insanların ne yazık ki sürekli olarak azaldığına işaret eden Andros Kiprianu “siyaseti kişisel veya başka çıkarlar, art niyetli amaçlar için kullananlar, popülistler giderek çoğalıyor. İşte yolsuzluklar da böylece başlıyor. Ne yazık ki, ülkenin siyasi yaşamında tehlikeli olgular da gelişiyor. Ülkenin siyasi hayatında ne yazık ki tehlikeli olgular da gelişiyor. Irkçılık, yabancı düşmanlığı ve her tür farklılığa karşı nefret… Bunlara ve yolsuzluklara karşı kararlılıkla mücadele edilmesi gerekiyor” diye vurguladı.

 

“Bir kitap yazdığınızı biliyoruz, hangi aşamada bulunuyor? Ne zaman hazır olacak ve yayınlanacak?” sorusuna da Kiprianu “Bu kitap sadece Kıbrıs sorunu ile ilgili. Esasen benim bilgim, gelişmelere yakın olduğum zamandan itibaren art arda Cumhurbaşkanlarının bu sorunu nasıl ele aldıkları ve ne yaptıklarıyla ilgilidir. Kitabın yazımını Kasım başında tamamlıyorum. Sonrasıyla ilgili olarak yayıneviyle görüşüp nasıl ilerleyeceğimize bakacağız” yanıtını verdi.

 

PREV

Filistinlilere karşı İsrail’in soykırımına son vermesi ve adil, kalıcı barış yönünde umut

NEXT

Göstergelerdeki olumlu performanslar gerçek ekonomiye yansımıyor