Kıbrıs Sorunu Hakkında AKEL Polit Bürosu’nun Açıklaması
AKEL Polit Bürosu bugünkü toplantısında Kıbrıs sorununda yaşanan gelişmeleri ele aldı.
- Siyasal sorunumuzun çözümü için yapılan müzakereler ileri ve kritik bir aşamada bulunmaktadır.
- İlerleme eksikliğinin temel sorumluluğunun Türkiye’de ve Mont Peleran’daki ilerleme de dâhil olmak üzere görüş birliklerinden Kıbrıstürk tarafının geri adım atmasında olduğu konusunda hiçbir şüphe yoktur. Türkiye’nin tahriklerine ve kabul edilemez hareketlerine devam etmesi gerekli iklimin yaratılmasına katkıda bulunmamakta ve çözüm hakkındaki retoriğiyle bağdaşmamaktadır. Kıbrıs sorununun çözüm ilkelerine uyması için Türkiye üzerine nüfuzunu uygulaması yönünde uluslararası topluma çağrıda bulunuyouz.
- Kıbrıs sorununun iç yanının başlıklarında görüş birliği menzilinde bulunulduğu ve sadece bazı temel konuların askıda olduğu bugünkü aşamada üzerinde henüz anlaşmaya varılamamış konuların bir paket haline getirilmesi ve bunların toplu müzakeresinin yapılması gerekmektedir.
- Herkes tarafından gerekli siyasi irade ve geçmişin görüş birliklerine saygı gösterildiği takdirde yukarıdaki meselelerde bir toplu sonuca varılmasının mümkün olduğu görüşündeyiz. Bu şekilde bir toplu sonuca varılamadığı takdirde, bu girişimin tümü sanki yapılmamış sayılacak ve hiçbir bağlayıcılığı olmayacaktır. Ancak böylesi bir durumda yani sonuç arzulanmayan senaryo olduğunda sorumluluğun tarafımıza yüklenmesi zor olacaktır. Tarafımızın iyi niyetinin tanınması güvenirliliğimizin güçlenmesi açısından büyük öneme sahiptir ve bu, başka şeylerin yanı sıra, Kıbrıs’ın Münhasır Bölgesi’ne ilişkin egemenlik haklarımızın icrasını koruyup güçlendirecektir.
- Kıbrısrum tarafının tezlerine uluslararası anlayışın olduğu güvenlikle ilgili önemli başlıkta Türkiye’nin sorumluluklarıyla karşı karşıya gelmesi sadece yukarıdaki yolla sağlanabilecektir.
- İki liderin çeşitli konuları müzakerenin sonuna bırakma taktiği ve en çok da Türkiye’nin öncelikle Kıbrıs sorununun iç yanına ilişkin temel meselelerde görüş birliğine varmadığımız takdirde güvenlik konusunda kartlarını açmasının söz konusu olmayacağını ilan etmesi sürecin tıkanmasına yol açtı.
- Strateji değiştirme hakkında söylenenler kısır sloganlardan ibarettir ve böyle bir şeyin sonucu yıkıcı olacak ve Türkiye’nin ödeyeceği bedeli artırma yerine Türkiye’nin aklanmasına ve muhtemelen nihai Taksim’e yol açacaktır.
- Cumhurbaşkanı ilkelerde ve üzerinde anlaşmaya varılmış olan çerçevede ısrar ederek yukarıda belirttiğimiz şekilde inisiyatifler üstlenmelidir. Şimdi, haritaların müzakere masasına sunulduğu ve güvenlik konusunda Türkiye’yle karşı karşıya olduğumuz bu nihai aşamada, gelecek nesilleri düşünmek yerine Cumhurbaşkanlığı seçimlerini düşünmek dev bir tarihi hata olacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar ikincil önemdeki konularla görüşmeleri sadece sürdürme mantığı hâkim olduğu takdirde görüşme sürecinin kısa sürede çökmesi ve tarafımıza da sorumluluk yüklenmesi tehlikesi söz konusudur.
- AKEL, bütün müzakere süreci boyunca, zaman zaman bazı konularda hemfikir olmamasına rağmen, ülkenin ve halkın çıkarını her şeyin üzerinde tutarak, sorumlu, yurtsever ve yapıcı davrandı. AKEL, ilkeleri ve üzerinde anlaşmaya varılmış olan çerçeveyi temel alan bir çözüme varılması hedefiyle aynı şekilde politikasına devam edecektir. AKEL, kalıcı barış ve güvenlik koşullarında insan haklarını ve temel özgürlükleri güvence altına alacak bir çözümün sağlanması için halkımızı mücadeleye devam etmeye çağırmaktadır.
- Özellikle çözümü ve yeniden birleşmeyi isteyen Kıbrıslıtürk yurttaşlarımızı bu çetin mücadelede bizimle birlikte olmaya çağırıyoruz.
AKEL Basın Bürosu, 27 Nisan 2017, Lefkoşa