Home  |  Açıklamalar   |  İşgale ve kan dökülmesine son verilmeli

İşgale ve kan dökülmesine son verilmeli

 

İsrail ve Filistin’deki gelişmeler endişe ve şoka yol açıyor. Ortadoğu’da şiddetin yeniden tırmanması ve İsrail’in Gazze’yi yerle bir etme planları akacak yeni kanlar ve mülteci akımları, yeni bir yıkım ve güvencesizlik döngüsü demektir. Ortadoğu’da gözle görülür bir topyekûn infilak tehlikesi bölgemizdeki ve dünyadaki tüm devletler ve halklar için yıkıcı sonuçlar doğuracaktır. Derhal ateşkes sağlanması, kan dökülmesine son verilmesi ve Orta Doğu’da kalıcı ve adil barış yolunun açılması için BM’nin ve uluslararası toplumun harekete geçmesini talep eden dünyadaki tüm insanlarla AKEL sesini birleştirmektedir.

 

AKEL ve aklı başında olan herkes son günlerde yaşananlar hakkında çok nettir. Hamas’ın İsrailli sivillere karşı estirdiği tüyler ürpertici terörün işgale karşı Filistinlilerin meşru direnme haklarıyla hiçbir ilişkisi yoktur. İsrail Devleti’nin Gazze Şeridi’ne topyekûn saldırısı ve Filistinli sivillerin katletmesi kendi vatandaşlarını koruması değil, uluslararası insani hukuka göre yasak olan etnik temizliğin ve toplu cezalandırmanın tırmandırılmasıdır.

 

Ancak aynı zamanda son yirmi dört saat içinde gerçeği altüst etmek için ne kadar girişimde bulunulursa bulunulsun, Ortadoğu’nun kanlı tarihinin geçen hafta başlamadığını, bir yanda işgalci bir gücün, diğer yanda ise özgürlüğü ve onuru için mücadele eden bir halkın olduğunu tüm dünya bilmektedir. Sorunun temelinde uzun yıllardır devam eden İsrail işgali ve Filistin topraklarında yoğunlaştırılan kolonizasyon, Gazze’ye yönelik yıllardır sürdürülen insanlık dışı abluka ve işgalci güçler ile Batı Şeria ve Kudüs’te yerleşiklerin uyguladığı şiddetin tırmandırılması yatmaktadır. AKEL, İsrail Devleti’nin yanında barış içinde birlikte var olacak, 4 Haziran 1967 sınırlarında ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve iki devletli bir çözüm için Filistin halkının, İsrail’deki ve Ortadoğu’daki tüm barış yanlısı güçlerin mücadelesiyle dayanışma içinde oldu ve olmaya devam edecektir.

 

AKEL uluslararası hukuka ve BM Güvenlik Konseyi’nin Orta Doğu’yla ilgili kararlarına Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağlılığını net bir şekilde yeniden teyit etmesi için Hristodulidis hükümetine çağrıda bulunmakta ve kendisi de işgal ve kolonizasyon kurbanı olan vatanımızın, bu konuda tutarlı ve güvenilir olmaya devam etmesinin gerektiğini vurgulamaktadır. Bu kritik saatlerde tüm Kıbrıs halkını tarihin doğru tarafında yer almaya, birleşmeye ve sesimizi yükseltmeye çağırmaktadır: İşgale ve kan dökülmesine son!

 

PREV

AKEL Merkez Komitesi parti tüzüğünde değişiklikler konusunu görüşmeye başladı

NEXT

Yürütme erkinin beceriksizliğinin bedelini yurttaşlar ödememeli