Hükümet halkın yaşamakta olduğu gerçekliği algılamalı, çünkü artan pahalılığa karşı önlemler alınması gerektiğini ancak o zaman anlayabilecek

 

AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Kukumas bazı temel tüketim ürünlerinde KDV’nin sıfırlanmasına ve elektrik sübvansiyonuna sona verilmesinin pahalılıkla başa çıkmak için var olan yegâne önlemlere de son verilmesi anlamına da geldiğini söyledi. Hükümetin artan pahalılığa karşı önlem alınmasına gerek olmadığına karar verdiği bir dönemde İstatistik Dairesi’nin yayınladığı verilerin Kıbrıs’ta orta ve düşük gelirli kesimlerin yoğun ekonomik baskı altında olduğunu ortaya koyduğuna işaret eden Kukumas 250 binden fazla insanın yılda 14.100 Euro’nun altında gelirle yaşam mücadelesi verdiğini dile getirdi.

 

“Pahalılığın, kredi borçlarının, artan kira ve elektrik giderlerinin ve diğer tüm masrafların halkın göğsüne karabasan gibi oturduğu bir dönemde halkın tümünün her gün karşı karşıya olduğu zorlukları ve ekonomik baskıları hükümettekilerin idrak edebilecek durumda olup olmadığını merak ediyoruz. Tüm bunlar olurken, Kıbrıs bankaları tüm zamanların rekor kârlarını kaydediyor ve devletin kasası artan vergi gelirleriyle benzeri görülmemiş bir şekilde doluyor” diyen Yorgos Kukumas “Hükümet öncelikle halkın yaşamakta olduğu gerçekliği algılamalı, çünkü artan pahalılığa karşı önlemler alınması gerektiğini ancak o zaman anlayabilecek” diye ekledi. Artan pahalığa karşı koyulabilmesi için çok ciddi önlemler alınması gerektiğinin altını çizen Yorgos Kukumas halkın sıkıntı içerisindeki kesimlerine devletin destek olabilmesi için bankaların elde ettikleri aşırı kârların vergilendirilmesi yönünde AKEL’in sunduğu öneriyi bir kez daha hatırlattı.

 

Kukumas “Açıkça görünen tablo şudur: Devletin 10 milyonlarca avrosunu büyük sermaye çevrelerine bağışlamak söz konusu olduğunda, önceki ve şimdiki hükümet hiç de cimrilik yapmadığı, vanaları sonuna kadar açtığı görülüyor. Ancak konu pahalılık karşısında halkın desteklenmesine yönelik tedbirlere gelince, damlalıkla bile destek verilmiyor” dedi.