Faşizme karşı Yunan halkının cesaret, kahramanlık ve özveriyle kahramanca “HAYIR” demesini AKEL anıyor ve onurlandırıyor
AKEL, 28 Ekim 1940’ın yıldönümünü anarken, İtalyan faşizminin saldırısına karşı Yunan halkının cesaret, kahramanlık ve özveriyle verdiği kahramanca “HAYIR” yanıtını onurlandırıyor. Ne yazık ki, Arnavutluk dağlarındaki Yunan savaşçıların mücadeleleri ve fedakarlıkları Almanya ve İtalya’nın Mihver güçlerinin Yunanistan’ı işgalini engellemek için yeterli olmadı. Arnavutluk Destanı Yunanistan ve insanlık tarihine altın harflerle yazıldı. Bunu özgür ve demokratik bir Yunanistan için mücadelede Yunan halkını birleştiren Ulusal Kurtuluş Cephesi ve Ulusal Kurtuluş Ordusu EAM-ELAS’ın öncülüğündeki Ulusal Direniş Destanı izledi.
Hitler faşizmine karşı Yunan halkının mücadelesi faşizmin ve Nazizm’in karanlığına karşı tüm insanlığın direnişinde önemli bir bölüm olarak tarihe kaydedilmiştir. Barbarlığa karşı insanlığın zaferi için, Yunanistan’ın ve tüm dünyanın özgürlüğü için savaşan herkesin anısını, fedakarlıklarını ve mücadelelerini 28 Ekim 1940’ın yıldönümü vesilesiyle AKEL anmakta ve onurlandırmaktadır. II. Dünya Savaşı’nda faşizmin ezilmesi, özgürlük ve demokrasinin zaferi için tüm insanlığın verdiği mücadeleye gönüllü olarak katılan ve önemli katkılarda bulunan binlerce Kıbrıslı antifaşist savaşçı da onlarla beraberdi.
28 Ekim 1940’ın yıldönümü sadece anılmakla kalmamalı, aynı zamanda çok değerli bir tarih dersi olmalıdır. Bu ders o dönemde iktidara gelen nefret ideolojilerinin demagojiyle, nefreti yayarak güçlendiklerini ve hâkim olduklarını, bugün de halkların ihtiyaçlarını istismar ederek geri döndüklerini hatırlatmaktadır. Mussolini ile Hitler’in yolundan giden ve milliyetçilik postuna bürünenler tarafından bugün Neofaşizm Avrupa’da ve dünyanın çeşitli yerlerinde geri geliyor, iktidara ve güce sahip olmayı hedefliyor. Yunan halkının 28 Ekim 1940’taki kahramanca “HAYIR” demesiyle başlayan barış, vatan, demokrasi ve insanlığın zaferi için mücadele bugün nesilden nesle aktarılan canlı bir tarih mesajıdır: Onların geri dönmesine izin vermemeliyiz!