BM Güvenlik Konseyi’nin 2453 Sayılı Kararı Hakkında AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu’nun Açıklaması
AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün görev süresinin yenilenmesini öneren BM Güvenlik Konseyi’nin 2453 sayılı karar taslağının memnuniyet verici olduğunu söyledi. Söz konusu kararın prosedürel nitelikte olmasına rağmen özellikle Kıbrıs sorununun bundan sonraki sürecine ilişkin oldukça önemli siyasal mesajlar içerdiğini de kaydetti.
Stefanu, Kıbrıs sorununun çözüm zeminiyle ilgili olarak Güvenlik Konseyi’nin siyasal eşitlikli iki bölgeli iki toplumlu federasyondan başka bir şey olamayacağının altını çizerek net bir mesaj göndermesinin özellikle önemli olduğunu söyledi. Stefanos Stefanu, siyasi eşitliğin tanımlanmasına ilişkin olarak da 1991 yılının 716 sayılı kararına özel atıfta bulunulmasının hiç de tesadüfi olmadığını, bilakis merkezi devlet organlarına etkin katılımı da içeren siyasi eşitliğe karşı olan görüşlerin kabul edilemeyeceğini çok bariz bir şekilde hatırlattığını dile getirdi.
AKEL Basın Sözcüsü, BM Genel Sekreteri’nin adadaki bugünkü durumun yaşayabilir olmadığına dair görüşünü Güvenlik Konseyi’nin de paylaştığını ve iki lideri olumsuz söylemleri terk edip, anlamı olacak bir müzakere sürecinin yeniden başlamasını mümkün kılmak için gerekenleri yapmaya çağırdığını ifade etti. Ayrıca Crans Montana başarısızlığının ardından yaşanan ilerleme eksikliğinden duyulan üzüntünün dile getirildiği metinde, liderlerden ve bütün ilgili taraflardan müzakerelerin yeniden başlamasını ve mümkün olan en kısa zamanda çözüme ulaşılmasını kolaylaştıracak referans koşullarında acilen sonuca varmalarının istendiğini belirtti.
Stefanu, Güvenlik Konseyi’nin özünde referans koşulları hakkındaki tartışmanın derhal tamamlanmasını istediğini ve aynı zamanda BM Genel Sekreteri’nin 30 Haziran 2017 çerçevesinin geriye kalan meselelerin çözüm zeminini teşkil ettiğine işaret ettiğini söyledi.
Söz konusu metinde liderlerin Kıbrıs sorununun çözümü hedefiyle bu kararı destekleyen faaliyetleri hakkında ilk kez olarak BM’yi düzenli bir biçimde yazılı olarak bilgilendirmeye teşvik edildiğini ve bunların raporlarında yer alması için Genel Sekreter’e çağrıda bulunulduğuna işaret eden Stefanu, bunun açık bir biçimde imkânların daraldığı anlamına geldiğini belirtti.
Doğalgaz meselesiyle ilgili olarak bir kez daha nötr bir tutum ortaya koyulduğunu ve Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in Kıbrıslıtürk liderle buluşmasında bu konuyu da önünde bulacağının açık olduğunu söyleyen Stefanos Stefanu, bu konu hakkında AKEL’in önerilerini Cumhurbaşkanı’na yazılı olarak sunduğunu, ancak Cumhurbaşkanı’nın mektubunda bu önerileri özünde dikkate almadığının görüldüğünü de ekledi.
AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu, Cumhurbaşkanı Anastasiadis’e Güvenlik Konseyi’nin kararında yer alan mesajı alarak, önümüzdeki kritik buluşmalarında sürece ivme kazandıracak bir biçimde davranması yönünde AKEL’in çağrıda bulunduğunu vurguladı. Stefanu, aksi takdirde daha bu süreç başlamadan sonuçları ülke ve halkın geleceği açısından yıkıcı olacak bir başarısızlığa yol açılacağı uyarısında bulundu.
25 Temmuz 2019