Home  |  Açıklamalar   |  “Ben” Değil, “Biz” Diye Düşünerek ve Hareket Ederek Hep Birlikte Başaracağız

“Ben” Değil, “Biz” Diye Düşünerek ve Hareket Ederek Hep Birlikte Başaracağız

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Açıklaması
Ülkemiz kritik bir dönemden geçiyor. Karşı karşıya olduğumuz krizin aşılması, toplumun ve ekonominin desteklenmesine yönelik gerekli önlemlerin için hükümetin ve siyasal güçlerin işbirliği içerisinde olma sorumluluğu olduğuna inanıyoruz. Merkez Bankası’nın ve banka kuruluşlarının da bunu yapmalılar ve bunu talep ediyoruz.
AKEL olarak nice zamandır tesbit ettiğimiz sorunlara ve eksikliklere karşı koyulabilmesi için yapıcı bir biçimde katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Bugün önceliğimiz budur.
Bu yönde önerilerimizi şimdiden sunmuş durumdayız. Önerilerimizin çoğu hükümet tarafından benimsendi ve bundan duyduğumuz memnuniyeti ifade ediyoruz. Borçlar, kiralar ve temel ürünlere fiyat sınırlaması koyulmasıyla ilgili halkın büyük çoğunluğunun ekonomik yükümlülükleriyle ilgili yeni önerilerimizi de Cumhurbaşkanı ve ilgili beş bakanla dün gerçekleştirdiğimiz toplantıda sunduk. Kendi sigorta yatırımlarını kendileri yapanlar için alınması gereken önlemleri özellikle talep ettik. Toplantıda Cumhurbaşkanı ve bakanlardan olumlu yanıt aldık. Hükümet ve diğer siyasal partilerle istişarede bulunmak için somut yasa tasarılarının hazırlanmasını bekliyoruz. İçinden geçtiğimiz kritik anlar mevcut duruma karşı koymak için fikir birliğininin olmasını gerektiriyor. Dileğimiz hükümetin dünkü toplantının havasına denk düşen böylesi öneriler sunması ve bu şekilde alınacak önlemleri hep birlikte desteklememize izin vermesidir.
Şu anda hükümetin ilgili kararnameleriyle işyerlerinin kapanması nedeniyle bazı yurttaşlarımız işsiz kalmış bulunuyorlar. Onların desteklenmesi devletin yükümlülüğüdür. Bu krizden darbe alan işletmelerin desteklenmesi devletin yükümlülüğüdür. Hükümet istihdam yerlerinin yitirilemeyeceğinin sözünü verdi. Tüm bu sözler somut önlemlere dönüştürülmeli ve insanların işlerini kaybetmemesi, işletmelerin desteklenmesi sağlanmalıdır.
Hepimizin en büyük derecede seferber olmamızın gerektiği diğer düzey virüsün yayılmasına karşı mücadele alanıdır.
Bu hedefte başarılı olmanın temel ayağı kamu sağlık sektörüdür. Bu sektörün görevini yerine getirmesi için desteklenmesi, devletin borcu ve sorumluluğudur. Hükümet ve Devlet Sağlık Hizmetleri Organizasyonu gerekli bütün önlemleri almalıdır.
AKEL alınması gereken ek önlemlerin neler olduğuna ilişkin önerilerini yarın sunacak.
Şu anda kamu sektörünün, özel sektörün ve kişisel doktarların işbirliği kesinlikle kesinlikle şarttır. Virüse karşı mücadelede temel silahımız kamu sektörünün sağlık emekçileridir. Onları korumalıyız ve aynı zamanda güçlendirmeliyiz. Şu anda ortaya koydukları çabalardan dolayı hepimiz onlara müteşekkiriz. Ancak onlara teşekkür etmemiz yetmez. Hükümet, kamu sağlık emekçilerinin özel sektördeki meslektaşlarının ve kişisel doktorların da desteğini sağlamak için planlı bir şekilde hareket etmelidir. Ayrıca üstlendikleri bu büyük görevin üstesinden gelebilmeleri için herkese gerekli her şeyi sağlamalıdır.
Böylesi durumlarda her birimizin nasıl davranması gerektiğini bilim söylemektedir. Buna herkes saygı göstermelidir. Hepimizin toplumsal sorumluluk ve toplum karşısında saygı göstermemiz, her birimizin ne yapabileceği ve ne yapması gerektiğine ilişkin uzmanların önerilerine uymamız önemlidir. Hepimiz kendimizi sınırlamalıyız ve uzmanların direktiflerine disiplinli bir şekilde uymalıyız. Aynı esnada karantina yerlerinde gerekli kadrolandırma, hijyen ve tedarik koşullarının sağlanmasına ve aynı zamanda kendilerini sınırlamış ya da tecrit halinde olan bütün insanlarımıza da ihtiyaç duyduklarının sağlanması için gerekli desteğin sunulmasına bakması hükümetin sorumluluğudur. Bu konuda hükümete her türlü yardımı sunmaya hazırız.
Aynı zamanda kimilerinin toplumda yol açtıkları panikten duyduğumuz yoğun hoşnutsuzluğu ifade etmek istiyoruz. Herkes ama en başta hükümetin kendisi paniği besleyen hareket ve beyanlardan uzak durmalıdır. Durum kritiktir, ancak bu duruma en etkin biçimde serin kanlılık ve salim kafayla karşı koyabiliriz. Paniğe ve panik saçan aceleci hareketlere gerek yoktur.
Her toplumda kamu nimetlerine ve evrensel haklara ilişkin merkezi planlamanın ne kadar öneminin olduğu ve bunlara kãrdan daha fazla değer verilmesine ne kadar önem verildiği böylesi koşullarda belli olur. Aynı derecede her toplum açısından “biz” olarak düşünme ve hareket etmenin, “ben” olarak düşünme ve hareket etmenin üstünde tutulmasına ne kadar önem verildiği de kanıtlanır. Bu şartları yerine getirerek hep birlikte başaracağımızdan eminiz. Hep birlikte bu sınavın da üstesinden geleceğiz.
20/03/2020
PREV

Koronavirüsü Testi için Mevcut Bütün Laboratuvarlar Değerlendirilsin

NEXT

Dünya Halkları Yaşanan Pandemi Karşısında Bütün Devletleri İnsanlık, Sosyal Dayanışma, İşbirliği ve Halkların Kardeşliği Değerlerinin Tekrar Bilincine Varmaya Çağırıyor