Barışçıl protesto yapan yurttaşların kovuşturmaya uğraması devletin otoriterliğinin izlerini taşımaktadır
20 gün önce gerçekleştirilen ve barışçıl bir şekilde sona eren bir gösteri nedeniyle bazı yurttaşlar belirsiz ve asılsız suçlamalarla kovuşturmak üzere dün akşam polis merkezine çağrıldılar. Geçen yıl 1 Ekim yürüyüşü sırasında siyasi içerikli pankart astıkları gerekçesiyle iki yurttaşın tutuklanmasının üzerine şimdi de bu kovuşturmalar eklendi. Pandemi döneminde Kıbrıs ve diğer Avrupa hükümetleri tarafından uygulanan genel yasaklamayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi anayasaya aykırı olarak değerlendirdiyse de pandemi döneminde protesto eylemine katılan yurttaşlar aleyhine yapılan kovuşturmalara bir de bu eklendi.
Barışçıl bir biçimde protesto gösterisi yapan yurttaşların kovuşturmaya uğraması kabul edilemez ve anti-demokratik harekettir ve devletin otoriterliğinin izlerini taşımaktadır. Ülkemizin yurttaşlarının demokratik özgürlüklerinin ve anayasal güvence altına alınmış haklarının bu şekilde baltalanmasını AKEL’in kabul etmesi asla söz konusu olamaz. Hükümeti bu konuda cevap vermeye çağırıyoruz. AKEL, barışçıl toplanma ve ifade özgürlüğü hakkıyla doğrudan ilgili olan bu konuyu Meclis İnsan Hakları Komitesi’ne götürecektir.
