Home  |  Açıklamalar   |  Ay Yannili Dört Kahramanın Anısına Larnaka’da Yapılan Etkinlikte AKEL Milletvekili ve Politbüro Üyesi Aristos Damaniu’nun konuşması

Ay Yannili Dört Kahramanın Anısına Larnaka’da Yapılan Etkinlikte AKEL Milletvekili ve Politbüro Üyesi Aristos Damaniu’nun konuşması

 

 

Ülkemizin güzel insanları, yurttaşlar,

Arkadaşlar,

Yoldaşlar,

Bu akşam burada tarihimizi onurlandırıyoruz. Bu akşam Sol’un dört kahramanını saygıyla anıyoruz. Bu akşam burada görevimizi yerine getiriyoruz. Ay Yannili dört kahramanın fedakârlığını saygıyla anıyoruz. Tarihin yazıldığı ve zamanın durduğu o karanlık günü hatırlıyoruz. AKEL üyesi 46 yaşındaki Yeorgios Adamu Hacistefanis, PEO ve EDON üyesi 24 yaşındaki Ahilleas Kurtellis, EDON üyesi 17 yaşındaki Yeorgios Haralambus, PEO ve EDON üyesi 14 yaşındaki Andreas Theodosiu. Kıbrıs’ın dört evladının canlarını feda ettikleri o karanlık günü hatırlıyoruz.

 

Bu cinayetler maalesef, faşizmin ve milliyetçiliğin silahlarını Sol’a, halkımıza çevirdiği ne ilk ne de son kezdi. Ama 49 yıl geriye giderek yoldaşlarımızın katledildiği koşullara baktığımızda, dört kahramanın fedakârlığının ve dökülen kanlarının bugün bile Larnaka şehrinde ve aynı zamanda tüm Kıbrıs’ta izlerini silinmez bir şekilde bıraktığını kesinlikle söyleyebiliriz.

 

Yapılan ihanet ve yurdumuzun karış karşıya olduğu tehlike karşısında AKEL, Sol daha ilk andan itibaren yurdu savunma görevine öncelik verdi. Yüzlerce kadromuz, üyemiz göz altına alındı, tutuklandı, hapsedildi, işkence gördü, öldürüldü. Bağımsızlık, özgürlük ve demokrasi ideallerini savunan gerçek yurtseverler bir an bile tereddüt etmeden bu mücadelede en ön saflarda yer aldılar.

 

Demokrasiyi katletmek için tanklarla ve kaleşnikoflarla sokaklara dökülen Cunta ve EOKA B faşizminin karşısına demokrasiyi savunan AKEL, EDON ve PEO’da örgütlü yoldaşlarımız ve direnen diğer demokratlar birlikte dikildiler. Karşılarındaki tehlikenin tamamen farkında olan Ay Yannili dört kahraman diğer yoldaşları ve mücadele arkadaşları ile birlikte direniş güçlerine güç katılmak için harekete geçtiler. Onlar için ikilemler söz konusu değildi. Solun onlara öğrettiği buydu. Vatan, demokrasi, özgürlük, haysiyet idealleri için mücadele etmek. Bu nedenle her Temmuz ayında kahramanlarımızın kabirlerinde saygı duruşunda bulunur ve çelenkler bırakırız. Çünkü karanlık bulutlar demokrasinin ve özgürlüğün üzerine çöktüğünde, Ay Yannili dört yoldaşımız bilinçli bir seçim yaptılar. Onları derin saygıyla anıyoruz. Şairin de dediği gibi, kahramanlar karanlıkta da olsa ilerlerler ve fedakârlıklarının büyüklüğüyle vatanın ve görevin kavramlarının anlamını aydınlatırlar.

 

Elbette sorulması gereken soru; ortak vatan davası için; barış, özgürlük ve demokrasi için canlarını feda eden yoldaşlarımızın ve diğer tüm halkımızın yaptığı fedakârlıklarının hak ettikleri sonuca ulaşıp ulaşmadığıdır. Cevap maalesef hayırdır. Güçlü sembolizmin ötesinde, inançlarımız, değerlerimiz ve ideallerimiz için fedakârlığın öneminin ötesinde, onların verdikleri mücadeleler hak ettikleri sonuca hala daha ulaşamadı.

 

Birkaç gün sonra hain darbenin ve Türkiye’nin hukuk dışı istila ve işgalinin 49. Yılı doluyor. Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin ortak mücadelelerini ve barış içerisinde birlikte yaşamalarını engelleyen dikenli tellerle halkımızın ve ülkemizin bölünmüşlüğü devam ediyor. Türkiye’nin işgalinin boğucu sarmalında Ankara’nın taksim yanlısı yönetiminin sesi olan bir liderlikle Kıbrıslı Türk yurttaşlarımızın ve neredeyse yarım asırlık işgalin neden olduğu belirsizlik içeresinde Kıbrıs Rum toplumunun yaşamak zorunda kalması devam ediyor.

 

Ancak özgür, demokratik, ortak vatan uğruna küçük ama bunca acılarla dolu Kıbrıs’ımızın canlarını feda eden tüm evlatlarının sönmeyen ateşlerine, mücadelelerine ve fedakârlıklarına sadık AKEL olarak biz ısrar ediyoruz ve pes etmiyoruz.

 

  • İşgalin sona ermesi, Türkiye’nin işgalci birliklerinin adadan ayrılması ve adaya hukuka aykırı bir biçimde nüfus taşınmasına son verilmesi ermesi için,
  • Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin yeniden tesis edilmesi v aynı zamanda devletin, halkın, kurumların ve ekonominin birliğinin yeniden sağlanması için,
  • Her tür müdahale hakkının ve zamanı geçmiş garantörlük sisteminin kaldırılması için,
  • Her iki toplumdan mültecilerin ve yasal mülk sahiplerinin geri dönüş ve mülkiyet hakları da dâhil olmak üzere, Kıbrıslıların tümünün insan haklarının ve temel özgürlüklerinin sağlanması için,
  • Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tamamen askersizleştirilmesi için mücadeleye devam ediyoruz.

 

Bölünmenin kalıcılaştırılması tehlikesinin artık direkt ve görünür olduğunu açıkça belirtiyoruz. Bu yıkıcı gidişatı durdurmak için hala daha çok az da olsa bir imkânın olduğu gerçeği dikkate alınarak, Kıbrıs sorununda algı yaratmaya yönelik iletişim oyunlarından ve taktik oyunlardan derhal vazgeçilmesi mutlak bir zorunluluktur. Kıbrıs sorununun çözüm temelinde tutarlılık gösterilmesi ve müzakere sürecini yeniden başlatmak için de sözde değil, özde hazır olunması şarttır. Türkiye’nin kim olduğunu biliyoruz. Mesele bizim ne yaptığımızdır.

 

Çünkü kahramanlarımızın fedakârlıklarının hak ettiği sonuca sadece çözümle ulaşılabilir. Çünkü sadece çözümle halkımızın barış, refah ve güvenlik koşulları içerisinde yaşaması sağlanabilir.

 

Yolumuz uzun ve zorlu. Kıbrıs sorununun vardırıldığı son noktadan çözüm gününe kadar olan yolda karşımızda bölünmenin tehlikeli bir şekilde derinleştirilmesi ve Türkiye’nin tutumunu sertleştirmesi bulunmaktadır. Bizim anlayışımıza göre, pasif bir şekilde seyirci kalmaya son verip, bölücü statükonun derinleştirilmesini önleyebilmek için arı yurtseverlik ve gerçekçi taleplerle hareket edilmesi gerekmektedir. Sözde vatanperver sloganlarla, hamaset edebiyatıyla değil! Tabi ki gelinen bu noktada eğer çok geç kalmadıysak. Ama her halükârda mücadele etmek zorundayız. Çünkü ne işgalin ve statükonun devam etmesi ne de sözde “en iyi ikinci çözümler” halkımızın çıkarına değildir. Biz “Kıbrıs varsın yarım olsun, ama yeter ki Helen olsun” mantığıyla sırça köşkler yapıp satmak için burada değiliz. Bölünmüşlüğün ve kendinden farklı olanlara karşı nefretin duvarlarını yıkmak için buradayız. Yarının Kıbrıs’ını inşa etmek için buradayız.

 

Kahramanlarımızın anısına; demokrasi, özgürlük ve onur için mücadele etmiş olan herkese saygıyla bir kez daha söz veriyoruz: Mücadeleye devam edeceğiz. Onların fedakârlıklarını hak ettikleri sonuca ulaştırana kadar mücadeleyi sürdüreceğiz!

 

Kahramanlarımıza şan ve şeref!

Yaşasın Kıbrıs’ımız!

PREV

NATO Zirvesi'nin sonuçları hakkında AKEL’in açıklaması

NEXT

  15 Temmuz 1974: Kıbrıs'a karşı en büyük ihanetin günü