Avrupa Parlamentosu’ndaki AKEL Milletvekillerinden Avrupa Komisyonu Başkanı’na eleştiri
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in pandemi koşullarında AB’nin yaptıkları ve aynı zamanda Türkiye ile ilişkiler hakkındaki konuşmasıyla ilgili olarak AKEL AP Milletvekili Yorgos Yeorgiu açıklamasında AB’nin geçen yıldan bugüne kadar süren bazı zaaflarını örtmek için Komisyon Başkanı’nın kulağa hoş gelen sözler kullandığını belirtti.
Ursula von der Leyen’in de söylediği gibi, pandemi sırasında dayanışma yerine AB’de sınırların kapalı olduğunun, tıbbi malzemelerin depolandığının ve “arka kapıdan aşı siparişleri” yapıldığının gözlemlendiğini söyleyen Yeorgiu, EU4Health sağlık programının kamu sağlığına destek için 9 milyar Euro tutarındaki fonlarından sadece 5,3 milyar Euro verilmesini de eleştirdi. Yeorgiu ayrıca Avrupa’da aşılama ilerlerken Afrika’da veya AB’ye komşu ülkelerdeki aşı eksikliği ve Covid mutasyonlarının ortaya çıkmasıyla çok fazla sorunun yaşandığını belirtti.
Son olarak da Türkiye’yle ilgili olarak Yeorgiu, Türkiye’nin güçlü bir jeopolitik aktör olduğunu ancak Türkiye Cumhurbaşkanının göç konusunu araç olarak kullanarak AB ile Gümrük Birliği’ni güncelleştirmeye çalıştığını kaydetti.
Avrupa Parlamentosu’ndaki AKEL Milletvekili Niyazi Kızılyürek de pandeminin başlangıç döneminde AB’nin tepkisinin geciktiğini hatta AB’nin birliğinin tehlikeye girdiğini hatırlatarak, bugün yetişkin nüfusun yüzde 70’inin aşılanmasıyla iyi bir noktaya varıldığını söyledi. Bununla birlikte, Yeşil kalkınma, yeni vergi sistemi gibi pek çok zorluğun da var olduğuna işaret eden Kızılyürek, AB’nin uluslararası sahnede bir aktör olarak imajını güçlendirmesi için yapması gereken çok şey olduğunu da sözlerine ekledi.
İnsan haklarına, AB ilke ve değerlerine saygının eksik olduğu “liberal olmayan demokrasiler” diye adlandıran ülkelerin AB’de ortaya çıkması gibi ciddi sorunlara değinen Kızılyürek, böylesi durumlara karşı koyulması için gerekli mekanizmaların oluşturulması yönünde AP’nin kararını hatırlatarak, komisyonun yaptığı ile üye devletler konseyinin yaptığı arasında fark olduğuna işaret etti ve bu farkın Kıbrıs sorunu veya Doğu Akdeniz’de gerilimle ilgili yansımalarının olduğunu da hatırlattı.
Türkiye’nin sergilediği tutumlar hakkında AP’nin büyük çoğunlukla aldığı kararların Avrupa Konseyi’nde farklı bir biçim aldığını hatırlatan Kızılyürek, Almanya ve bazı önemli üye devletlerin çıkar ilişkileri nedeniyle Türkiye ile karşı karşıya gelmeyi istemediklerini belirterek “AB Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak aktör olmayan bir oyuncudur” dedi.