AKEL Merkez Komitesi Plenumu Kararı
AKEL Merkez Komitesi Plenumu Anastasiadis hükümeti ile Avrupa Birliği arasında varılan Memorandum’un ve Kredi Sözleşmesi’nin ardından oluşan koşulları değerlendirmek için bugün 29 Nisan 2013 Pazartesi günü toplandı ve detaylı bilimsel araştırma temelinde gerçekleştirilen tartışmanın ardından aşağıdaki sonuçlara vardı:
1. Kıbrıs’ın ekonomik ve aynı zamanda esas olarak da siyasi geleceğini belirleyecek tarihi kararlarla karşı karşıya olduğu reddedilemeyecek bir gerçekliktir.
2. AKEL Merkez Komitesi Plenumu hükümetin ekonomik krize karşı koymak için zorlu görevinde yapacaklarının doğru yönde olması kaydıyla hükümeti desteklemeye hazır olduğunu beyan etmişti. Ancak Kıbrıs halkının tümünü ve özellikle de çalışanları, işsizleri, genç nesli, emeklileri ve ekonomik olarak zor durumda olan kesimleri yokluk ve çıkmazlara mahkûm edecek önlemlere rıza göstermesinin söz konusu olmayacağını da net bir biçimde ortaya koymuştu.
3. 15 Mart’ta Eurogrup’ta alınan kararlar ve 25 Mart Anlaşması Kıbrıs ekonomisi açısından yeni, daha öncesinde görüşmemiş, olumsuz ve yıkıcı koşullar yaratmıştır. Üzerinde anlaşmaya varılan önlemler nedeniyle bankacılık sektöründe ve genel olarak ekonomide ortaya çıkan ciddi olumsuz sonuçlar ve bunu izleyen durgunluk önümüzdeki dönemde Kıbrıs ekonomisinin yeniden canlanması olanağını ortadan kaldırmakta, devletin sosyal rolünü azaltmakta ve kaçınılmaz olarak “yeni memorandumlar”a yol açarak ekonominin uzun vadede daha da kötüleşmesinin koşullarını yaratmaktadır.
4. Diğer ülkelerde mutlak kemer sıkma memorandumlarının uygulanmasından elde edilen deneyimler ve aynı zamanda gelecekte izleyeceği ekonomi politikasıyla bağlantılı bir biçimde Avro Bölgesi’nin geleceğine ilişkin değerlendirmeler Kasım Memorandum’una kıyasla ciddi olumsuz nitel değişiklikler içeren bugünkü Memorandum’da kalmanın önemli egemenlik, refah kaybına ve sosyal sefaletin artmasına yol açacağını göstermektedir. Memorandum’da kalmanın hem Kıbrıs sorununa, hem de doğal gazın yönetimi konusuna ciddi olumsuz etkileri olacağı değerlendirmesinde bulunuyoruz.
5. Elimizdeki bilimsel araştırmada da görüldüğü gibi, mevcut krizin nedenleri bir yandan küresel ekonomik kriz, neoliberal kemer sıkma politikası ve somut ekonomik kalkınma modeli ile ve diğer yandan da Kıbrıs’taki bankacılık sektörünün sorumluluklarıyla bağlantılıdır. Bilimsel analizin vardığı sonuçlar temelinde Kıbrıs’ın yegâne seçeneği Kredi Sözleşmesi ve Memorandum dışında bir çözümdür. Böylesi bir çözüm arayışı muhtemelen Kıbrıs’ın Avro Ekonomik ve parasal Birliği’nden çıkması kararıyla eşdeğerdedir.
6. Bu çözüm de acı verici bir seçenektir. Bu tercihin yapılması durumunda beklenen sonuçlar en büyük halk desteğini ve fedakârlıkları gerekli kılmaktadır.
7. Bununla birlikte mevcut koşullarda bu çözüm taahhütleri ortadan kaldıran ve yeni bir ekonomik kalkınma modeli temelinde gelecekte büyüme perspektifi ve olanağı sunan ciddi bir alternatif olabilir.
8. Böylesi bir karar benimsendiği takdirde, yaşama geçirilmesi için Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği ile müzakereleri aracılığıyla, uluslar arası hukukun ilkeleri temelinde ve koordineli bir çıkışın gerçekleştirilmesi hedeflenmelidir.
9. AKEL Merkez Komitesi Plenumu böylesi bir kararın yaşama geçirilmesinin tehlikelerini ve zorluklarını göz ardı etmeksizin, hükümete siyasal ve sosyal güçlere ve Kıbrıs toplumunun tümüne seslenerek, üretken bir siyasal ve sosyal diyaloğun başlaması önerisinde bulunmaktadır. Böylesi ciddi bir kararın referandumla halkın kendisi tarafından alınması gerektiği görüşündeyiz.
29 Nisan 2013