ABD ve NATO’nun desteğiyle Türkiye’nin yaptığı saldırıları AKEL mahkûm etmektedir

Türkiye 24 Temmuz’da Kürdistan İşçi Partisi (PKK) mevzilerine ve Irak’ta sivillere karşı yoğun hava saldırıları başlattı. Aynı zamanda Türk hükümeti ülkenin ilerici örgütlerinin ve Kürt örgütlerinin yüzlerce üyesinin kitlesel bir biçimde gözaltına alınmaları yönünde hareket etti.
Ankara’nın talebi ardından, NATO Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik tehditler konusunu görüşmek üzere bugün toplanıyor.

İŞİD’e karşı uluslararası “antiterör ittifakına” Ankara’nın daha aktif bir biçimde dâhil olması mücadele eden Kürtlerin aleyhine vahşi saldırı için ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün daha fazla sabote edilmesi için mazereti teşkil etmektedir. NATO’cuların Orta Doğu’nun tümünü yeniden düzenlemeye yönelik planları tekrar, tekrar halkların kanıyla yazılmaktadır.
İşine geldiğinde uluslararası hukuka atıfta bulunan Türkiye’nin ikiyüzlü tutumunu uluslararası toplumun görmemesi mümkün müdür? İŞİD’in faaliyetlerinin ABD’nin ve müttefiklerinin bölgeye yönelik planlarını yaşama geçirmeleri için ellerindeki bir araç haline gelmiş olduğunu artık açıkça görülmüyor mu? Kıbrıs hükümeti ve Kıbrıs’taki NATO yanlısı çevreler Türkiye’nin bölgemize yönelik planlarının öne çıkarılmasında bu ittifakın oynadığı rolü görmüyorlar mı?
ABD ve NATO’nun sunduğu destekle Türkiye’nin yaptığı saldırıları AKEL mahkûm etmektedir. İŞİD’in insanlık düşmanı karanlığına karşı fedakârca mücadele eden Kürtlerle dayanışmamızı dile getiriyoruz ve buna paralel olarak, Avrupa Birliği’nin “terörist örgütler” listesinden PKK’nın çıkarılması talebini tekrarlıyoruz. Böylesi bir adım barış sürecine özlü katkıda bulunacaktır.

28.7.2015