İsrail ile askeri-siyasi iş birliğinin yol açabileceği sonuçları ve tehlikeleri hükümet göz ününde bulundurmalıdır

 

Sayın Hristodulidis, İsrail ile askeri-siyasi iş birliğini derinleştirme yönünde ilerlemeye devam ediyor ve bu tercihin yol açabileceği sonuçları ve tehlikeleri göz ardı ediyor. AKEL, son görüşmelerin ve anlaşmaların içeriği hakkında siyasi güçleri ve halkı bilgilendirmesi yönünde hükümete çağrıda bulunuyor ve aynı zamanda iki önemli noktayı vurguluyor:

 

Birincisi, hükümetin bu politikası, İsrail’in ve Netanyahu yönetiminin Kıbrıs’ı Türkiye’nin saldırganlığına karşı koruyacağına dair bir kanaate dayanıyorsa, bu tehlikeli bir yanılsamadır. Geçmiş yılların deneyimi İsrail devletinin böyle bir niyeti olmadığını ve çokça propagandası yapılan üçlü anlaşmaların Kıbrıs’ı Türkiye’nin Kıbrıs’a yönelik saldırgan hareketlerinden korumadığını göstermektedir.

 

İkincisi, Kıbrıs hükümeti İsrail’in -soykırım, işgal, kolonizasyon ile- uluslararası hukuku çiğneyen toplu ihlallerini görmezden gelip bunları örtbas etmeyi tercih ettiği sürece, Türkiye’nin vatanımızdaki işgalini sona erdirme mücadelesinde kendi güvenilirliğinin altını oymaktadır. İsrail’in Batı Şeria’da kolonizasyonu genişletmeyi durdurması yönünde çağrıda bulunan -İngiltere, Fransa, Almanya, İspanya ve Kanada dahil- 14 ülke ile Hristodulidis hükümetinin sesini birleştirmeyi reddetmesi kolonizasyon suçuna kendisi de maruz kalan bir ülkenin kendisiyle çelişmesini ortaya koymaktadır.