Elektrik bağlantısı projesinde çıkmazlar derinleşiyor – Hükümetin net yanıtlar vermesi gerekiyor
Elektrik bağlantısı konusunda Kıbrıs Cumhuriyeti’nin herhangi bir şantajla karşı karşıya olmadığı yönünde Nikos Hristodulidis’in yaptığı açıklama, hükümeti bu konudaki tutumunu ve bu projede nasıl ilerlemeyi planladığını netleştirmekten kaçındığı sürece hiçbir gerçek anlam taşımıyor.
Hükümetin, gerçekten kötü bir anlaşma yaptığı ve bu nedenle Avrupa Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı için Anastasiadis – DİSİ hükümetini suçlaması yeterli değildir. Hükümet kendisinin yaptığı anlaşmaların içeriğini, koşullarını ve hangi şartlara bağlı olduğunu da açıklamak zorundadır.
Hükümet özellikle:
- Yunanistan Elektrik İletim Operatörü ADMİE’ye 125 milyon avro ödenmesini öngören anlaşma ve
- ADMİE’den kaynaklanmayan nedenlerden dolayı projenin durdurulması durumunda geçerli şartlar hakkındaki sorulara yanıt vermelidir.
Görüldüğü kadarıyla hükümet bu kritik konularda derin bir sessizliğe bürünmüş durumdadır.
Hükümet ayrıca şu sorulara da yanıt vermelidir:
- Bu proje ekonomik olarak sürdürülebilir mi?
- Kıbrıs halkı, projenin gerçekten gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini, ülkeye ve tüketicilere fayda sağlayıp sağlamayacağını bilmeden mi devasa bir maliyetin yükünü üstlenecek?
Kıbrıs–Yunanistan elektrik bağlantısı projesi batma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Üstelik projeyi yürüten kurum olan Yunanistan Elektrik İletim Operatörü ADMİE’nin proje giderlerinin telafisi için onaylanan miktarlardan çok daha yüksek meblağlar talep ettiğine dair bilgiler doğrulanırsa, çıkmazlar daha da derinleşecek ve projenin gerçekleşme olasılığı iyice uzaklaşacaktır.
Bu gelişmeler vergi mükelleflerinin, gerçekleşmeyecek bir proje için yüz milyonlarca avroluk yükün altına girmesinin ve üstelik de Kıbrıs’ın enerji yetersizliği ve güvensizliği içerisinde olmaya devam etmesinin olası olduğu yönünde AKEL’in uzun süredir dile getirdiği endişeleri doğrulamaktadır.
