Home  |  Açıklamalar   |  AKEL’in 24. Kongresi’nin açılışında AKEL Merkez Komitesi Politbüro Üyesi Aristos Damianu’nun konuşması

AKEL’in 24. Kongresi’nin açılışında AKEL Merkez Komitesi Politbüro Üyesi Aristos Damianu’nun konuşması

 

“Bana baktın ve sen bana baktığında hissettim ki bu dünya şimşek ve rüzgarla yüklü bir bulut, insanın ruhu da öyle — şimşek ve rüzgarla yüklü bir bulut ve yukarıdan Tanrı esiyor ama kurtuluş yok.

 

Gözlerimi kaldırdım, sana baktım. Sana şöyle demek istedim:

“Büyükbaba, gerçekten kurtuluş yok mu?”

[…] Elini tuttum, cesaret ve güç buldum, konuşabildim:

“Sevgili büyükbabam,” dedim, “bana bir buyruk ver.”

Gülümsedi, elini başımın üstüne koydu; bu bir el değil, çok renkli bir alevdi. Alev beynimin köklerine kadar yayıldı.

“Ulaşabildiğin yere kadar ulaş, evladım…”

 

“Büyükbaba,” şimdi daha yüksek sesle bağırdım, “bana daha zor, daha Giritli bir buyruk ver!”

Ve o anda, tam bunu derken, bir alev havayı yararak geçti, […] ve geriye sadece, dimdik duran, emirle dolu bir ses kaldı, hava titriyordu:

“Ulaşamadığın yere ulaş! Ulaşamadığın yere ulaş!”

 

Bu senin sesindi, büyükbabam! Kendini mücadeleye adayan neslinin direnen, boyun eğmeyen, umutsuz öncüsü sen değil misin? Yaralılar ve aç bir halde […] geride rahatlığı ve garantiyi bırakıp senin peşinden koşan, sınırları yıkmak için hücuma geçenler biz değil miyiz?”

 

Yoldaşlar, evet, yüz yılı aşkın süredir KKP-AKEL sınırları yıkıyor, zihinsel sınırları ortadan kaldırıyor. Önce emektar yoldaşlarımız, ardından biz. İlk olarak, emekçi insanların mallarını ve alın terini sömüren feodal beylerin, toprak sahiplerinin ve tefecilerin sınırlarını yıktık.

 

Sonra Hitler faşizmine karşı savaştık. Ardından maskelilerin terörüyle, aynı zamanda sömürgeciliğe karşı mücadele ettik. Cuntaya ve EOKA B’ye karşı demokrasiyi korumak için etnofaşizme direndik; aynı zamanda vatanı Türkiye’nin istilasından savunmak için mücadele ettik. Ve aynı zamanda, mültecilik koşullarında, demokrasi yeniden tesis edilsin diye siyasi geçiş süreci için mücadele ettik; o sırada başkaları darbecileri Kıbrıs Meclisi’nin karşı sıralarında barındırıyordu. Ve neredeyse yüz yıldır tüm bunlarla birlikte, insanın insanı sömürmesine dayalı sınırları kaldırmak için mücadele ediyoruz.

 

Evet, filozof-şairin yazdığı gibi “ulaşamadığımız yere ulaşmak” için:
İnsanın yaşamının sosyal sınıf, etnik köken, ten rengi, cinsiyet, din ya da cinsel yönelimle değil; en temel hakla, yani her insanın eşitlik, siyasi ve sosyal haklara saygı çerçevesinde, ayrımcılık yapılmadan onurlu koşullarda yaşama hakkıyla belirleneceği daha yüksek, daha adil bir topluma ulaşmak için.
Gerçek bir hukuk devleti, gerçek demokrasi ve toplumsal adalet için.

 

Parti başkanları ve temsilcileri,
Saygıdeğer diplomatik misyon üyeleri,
Yerel yönetim temsilcileri,
Değerli davetliler,

AKEL’in 24. Kıbrıs Kongresi’ne hoş geldiniz. Katılımınız bizleri onurlandırıyor.

 

Kongremiz, küresel ölçekte istikrarsızlık ve belirsizlikle tanımlanan bir jeopolitik dönemde gerçekleşmektedir. Avrupa’da ise halklar, sosyal eşitsizliklerin artışını, sosyal kazanımların ve siyasi hakların kısıtlanmasını yaşamaktadır. NATO’nun ve üçüncü ülkelerin Rusya-Ukrayna savaşına müdahil olması, Avrupa halkları için tehlikeleri daha da artırmaktadır.

 

Çok yakınımızda, bölgemizde, bazen hoşgörüyle bazen de iş birliğiyle, bir soykırım yaşanıyor. İsrail devleti tarafından Filistin halkına yönelik bir soykırım. Uluslararası hukuka göre bu, bir savaş suçudur. İşte bu ve başka birçok sebepten dolayı tarih, İsrail’in aşırı sağcı hükümetine destek olanları yanlış taraf olarak yazacaktır. Gözünün feri solmuş üzeri kanlı ve aç Filistinli çocukların bakışlarına sırt çeviren, geceleri huzur içinde uyuyan herkesi. Sanki biz, 1974’ün savaş ve mülteci çocukları, başka bir bakışa sahiptik.

 

ABD’nin onayıyla İsrail devletinin İran’a karşı açtığı yeni savaş cephesi belirsizlikleri ve tehlikeleri daha da artırıyor.

 

Tüm bunlar, sosyal eşitsizlikleri ve korkuyu kullanan politikalarıyla faşist retorik ve uygulamaları benimseyen aşırı sağın tehlikeli yükselişiyle tanımlanan bir dönemde yaşanıyor.

 

Yoldaşlar,

Kongremiz, Kıbrıs sorununa ilişkin diyaloğun geleceği açısından kritik olan New York’taki görüşmeden yalnızca bir ay önce gerçekleşmektedir. Cenevre’den sonraki ilk günden itibaren AKEL tutumunu net olarak ortaya koymuştur. Türk tarafının kabul edilemez ve bölücü taleplerini, tahrik edici söylem ve kapalı Maraş bölgesindeki faaliyetlerini göz ardı etmeksizin, Kıbrısrum tarafı çözüm için belirlenmiş çerçeveye, müzakere kazanımlarına ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin sunduğu çerçeveye bağlı kalmalı ve anlamlı bir diyaloğun yeniden başlaması için özlü girişimlerde bulunmalıdır.

 

AKEL için ortada bir ikilem yoktur. Ya bölünmüş olan 1960 Cumhuriyeti Devletini, gerçekçilikle mücadele ederek, iki bölgeli, iki toplumlu ve siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon haline getirerek yeniden birleştireceğiz, ya da elimizde sadece bölünmüşlük kalacak. Ve AKEL ne işgalle ne de vatan topraklarının ucuza satılmasıyla uzlaşacaktır.

 

Ve bu noktada, Kongremize katılan Kıbrıslıtürk yurttaşlarımızı içtenlikle selamlamak istiyorum. Ortak mücadelemiz, birlikte yürüyerek tel örgüleri ortadan kaldıracağımız köprüdür. Yabancı orduları ve müdahaleleri vatanımızın bedeninden uzaklaştırmak içindir bu yürüyüş. Sonunda, bu topraklarda kendi evimizin efendileri olarak Kıbrıslırumlar, Kıbrıslıtürkler, Ermeniler, Maronitler ve Latinler olarak barışın ve ilerlemenin Kıbrıs’ını inşa edebilmek içindir. Bu gelecek kuşaklara borcumuzdur, onurlu emektar yoldaşlarımıza borcumuzdur, bu bizim Kavazoğlu’na, Mişaulis’e ve iki toplumun kardeşliği ve barış içinde bir arada yaşaması için mücadelede canlarını feda eden Sol’un tüm yiğit evlatlarına olan borcumuzdur. AKEL için “Tek Vatan, Tek Halk” sözü, sadece bir slogan değildir. Bu, hak yerini buluncaya kadar vereceğimiz mücadelenin ve eylemlerimizin pusulasıdır.

 

AKELciler, birlik içinde olduğumuzda toplumumuzu, karanlıktan aydınlığa, yüzyıl ileriye taşıyan itici gücü oluşturuyoruz. Şanlı tarihimizin gücüyle yeni yüz yıla doğru yürüyoruz. Yeni bir başlangıç için. İlkelerimize ve onurlu emektar yoldaşlarımızın bıraktığı mirasa sıkı sıkıya sarılarak. Halk hareketinin en mücadeleci kesiminden, gençliğimizden, kitlesel varlıklarıyla aramızda olmalarından mutluluk duyduğumuz EDON’dan güç alarak. Mücadelelerde iyi ki yeniden birlikteyiz yoldaşlar!

 

Çünkü biz, halkımızın haklarını kararlılıkla savunan istikrarlı gücüz!

 

Çünkü biz, sosyal ve siyasi mücadelelerin öncüleriyiz!

 

Çünkü biz, milliyetçiliğe ve neo-faşizme karşı tek gerçek barikatız!

 

Çünkü biz ve diğer binlercesi, önümüzdeki mayıs ayında AKEL’in onurlu bayraklarını daha da yukarılara taşımak için yeniden en önde olacağız!

 

Çünkü biz, halkla birlikte ilerici değişimi bu ülkeye getirmek için bir kez daha öne çıkacağız!

 

Çünkü AKEL bir güçtür, Gelecek için Güçtür!

 

Yaşasın AKEL’in 24. Kongresi!

 

Yaşasın Kıbrıs’ımız!

 

PREV

AKEL’in 24. Kongresi başladı

NEXT

AKEL’in 24. Kongresi'nde AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun Konuşması