Darbe’ye karşı direniş ve demokrasi mücadelesinde canını feda eden Sotiris Adamu’yu saygıyla andık
1974’te Darbecilerin emirlerini yerine getirmeyi, demokrasiye ve meşruiyete saldırmayı, yurduna ve inandıklarına ihanet etmeyi reddettiği için katledilen Sotiris Adamu’yu anma etkinliğinde konuşan AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu “Kahramanlar kahramanı Sotiris Adamu’yu anma töreninde konuşma yapma onurunu bana veren ailesine teşekkür ediyorum. Evet, Sotiris kahramanlar kahramanıdır. Çünkü Sotiris’ten hayatını kurtarması için inandığı her şeyi inkâr etmesinin istendiği kritik anda, O, hayatını feda etmeyi tercih etti. Geri adım atabilir ve bugün aramızda olabilirdi. Sonuçta gençti, neredeyse çocuk yaştaydı. Önünde tüm hayatı vardı. Ama Sotiris geri adım atmadı, darbecilerin emirlerini yerine getirmeyi reddetti. Demokrasiye ve meşruiyete saldırmayı reddetti. Kıbrıs’a ihanet etmeyi, inandıklarına ihanet etmeyi reddetti. Sotiris bir kahraman. Hem de iki kez kahraman. Hem demokrasi için, hem de özgürlük için mücadelenin kahramanı. Bizler O’nu sevgi, saygı ve minnet duygularıyla anıyoruz ve takdir çelengimizle onurlandırıyoruz” dedi.
Che Guevara’nın «Ateşi seni yaksa bile bir hayal uğruna var olmaya değer dostum» sözünü hatırlatarak, Sotiris Adamu’nun da bu sözde ifade edileni yaptığını belirten Stefanu 15 Temmuz 1974 darbesinin yıldönümü olan bu günlerde devletin de üzerine düştüğü şekilde direniş kahramanlarını anma törenleriyle onurlandıracağını ifade ederek, “Cumhurbaşkanına ve hükümetine sesleniyorum: Cumhurbaşkanlığı’na saldıran askerlerin mezarlarına çelenk koymamaları çağrısında bulunuyorum. Geçen yıl Anastasiadis-DİSİ hükümetinin sergilediği utanç verici tavrını kopyalayarak yaptığı hatayı tekrarlamamaları yönünde çağrıda bulunuyorum” diye konuştu.
“Sotiris Adamu’nun hikayesi tarih kitaplarında geçmiyor. Resmi eğitim ve tarih bunu öğretmesi gerektiği halde öğretmiyor. Bu nedenle bu etkinliklerin ve anmaların özel bir önemi ve değeri var” diyerek sözlerine devam eden AKEL Genel Sekreteri “Tarihsel gerçekleri savunma konusunda çifte sorumluluk hissediyoruz. Her yıl. Her fırsatta. Her etkinlikte. Yurdumuzda yaşanan gerçeklerin silinmesine, çarpıtılmasına izin vermemeliyiz” diye ekledi.
1974’te Kıbrıs’ın hem dışarıdan hem de içeriden ihanete uğradığını belirten Stefanos Stefanu “NATO’nun planları bunları yaşama geçirmeyi isteyen uygulayıcılar buldu, bunlar Cuntacılardı. Darbe planları Grivas ve EOKA B’ tarafından birbiri ardına hazırlanıyordu. Darbe ideolojik, siyasi ve örgütsel olarak çok önceden hazırlanmaktaydı. Cuntanın kuklaları Makarios’u devirme ve Kıbrıs’ı bölme planını hayata geçirdiler ve onlar şunu çok iyi biliyorlardı, Darbe yapılırsa Türkiye’nin Kıbrıs’ı istila etmeye başlayacağını biliyorlardı. Dolayısıyla ne Darbe istilasız, ne de istila Darbe’siz düşünülemez. Bunlar aynı suçun iki eylemidir. Cunta ve EOKA B ne yaptıklarını çok iyi biliyorlardı” diyerek konuşmasına devam etti.
Kıbrıs aleyhine çifte suçun işlendiği 1974’ten yarım asır sonra tarihi gerçekleri savunmamızın kahramanlarımız ve halkımız nezdinde boynumuzun borcu olduğunu dile getiren AKEL Genel Sekreteri Stefanu “Halkımızın kahraman evlatlarının fedakarlıklarının boşa gitmemesi için mücadele etmeliyiz. Türkiye’nin işgaline son vermek ve vatanımızı yeniden birleştirmek için mücadele etmeliyiz. Çocuklarımıza hayal ettiğimiz Kıbrıs’ı sunabilmek için mücadele etmeliyiz. Yabancı orduların ve sürekli savaş tehdidinin olmayacağı, barış içerisindeki özgür bir Kıbrıs’ı çocuklarımıza bırakabilmek için mücadele etmeliyiz” dedi.
Hiçbir yanılsamaya kapılmamamız gerektiğini ve Kıbrıs sorununu çözüme kavuşturulmadığı sürece tehlikelerin çok büyük olduğunu vurgulayan Stefanos Stefanu, “Bakın yanı başımızda Gazze’de neler oluyor. Yıllardır donmuş durumda olan anlaşmazlık bir anda kanlı bir savaşa dönüştü. Yurdumuzda var olmaya devam eden statüko bir çözüm değil, kalıcı bir tehdittir. Durum zor ve karmaşıktır. Türk tarafı işgalci oldubittilere yol açıp bunları kalıcılaştırmak için süregiden çıkmazdan ve durgunluktan yararlanmaya çalışıyor. Bu tutum karşısında elimiz kolumuz bağlı kalmamalıyız. Ciddi girişimlerde bulunmalıyız” dedikten sonra çıkmazın nasıl aşılabileceği ve müzakerelerin kesintiye uğradığı yerden nasıl devam edebileceği konusunda AKEL’in Cumhurbaşkanı Hristodulidis’e somut ve kapsamlı bir öneri sunduğunu hatırlattı. Stefanu “Nasıl ilerleneceği konusunda karar vermek Cumhurbaşkanı’nın elindedir, ancak aynı zamanda olası gelişmelerin sorumluluğu da Cumhurbaşkanı’ndadır. Biz Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz. Sotiris Adamu’nun, yurdumuzun kahraman evlatlarının büyük fedakarlıklarının boşa gitmesine izin vermeyeceğiz. Özgürlük ve Kıbrıs’ın yine Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin ortak evi olması için, barış ve özgürlük için mücadeleye devam edeceğiz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.