Avrupa Parlamentosu’nda talep ve mücadelelerle dolu 20 yıl
Stefanos Stefanu AKEL’in Avrupa Parlamentosu’ndaki faaliyetlerinin bilançosunu sundu
AKEL’in Avrupa Parlamentosu’nda yer almakta olduğu 20 yıl boyunca gerçekleştirdiği çok boyutlu ve çok yönlü faaliyetlerin bilançosu bugün AKEL Merkez Komitesi Genel Sekreteri Stefanos Stefanu tarafından sunuldu. Gazetecilerle bir araya geldiği buluşmada Stefanu farklı, demokratik, sosyal ve barışçıl bir Avrupa vizyonuna odaklanan AKEL Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin ve Sol Grup’un rolüne ve eylemlerine değindi.
AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun gazetecilerle gerçekleştirdiği buluşmaya Avrupa Parlamentosu’ndaki iki AKEL milletvekili, Yorgos Yeorgiu ve Niyazi Kızılyürek de katıldı ve 2019-2024 arasındaki beş yıllık dönemde gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında kısa sunumlarda bulundular. Ayrıca 9 Haziran’da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde AKEL tarafından desteklenen diğer adaylardan Anna Theologu, Stavri Kalopsidiotu ve Andros Karayannis de yer aldığı buluşmaya AKEL Basın Sözcüsü ve Milletvekili Yorgos Kukumas ile Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Konuları Bürosu Sorumlusu Vera Polikarpu da katıldı.
AKEL Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen buluşmada, Stefanos Stefanu AKEL açısından AB’nin ve Avrupa Parlamentosu’nun her şeyden önce Kıbrıs için talep ve mücadelelerin öne çıkarılması alanı olduğunun altını çizdi ve “Kıbrıs’ın özgürlüğü ve yeniden birleşmesi için mücadele Avrupa Parlamentosu’ndaki faaliyetlerimizdeki ilk önceliktir dedi. Avrupa Parlamentosu’nda AKEL’in ve milletvekillerinin daima Kıbrıs’ın iki toplumunun, Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin işbirliğini ve aynı zamanda işgalci gücün asimilasyon politikalarına ve uygulamalarına karşı Kıbrıslıtürklerin toplumsal varlığının korunmasını vurguladıklarını belirten Stefanos Stefanu Sol Grup’un Avrupa Parlamentosu içinde Kıbrıs’ın en tutarlı müttefiki olduğunu da dile getirdi. Nitekim Sol Grup’un girişimleriyle AB-Türkiye İlerleme Raporları’na bir dizi önemli hususun girdiğine işaret eden Stefanu bu konuda bir örnek olarak, Sol Grup’un yoğun çalışmalar sonucu onaylanan değişiklikle ilk kez 2009 yılında kayıp kişiler konusunun raporda yer aldığını hatırlattı. Yine Sol Grup tarafından üstlenilen inisiyatiflerle Kıbrıs’ın MEB’inde Türkiye’nin yaptığı ihlaller ve Mağusa’nın kapalı bölgesinin açılması gibi konuların da 2014 ve 2020 yıllarında Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda gündeme getirildiğini belirtti. Bunun girişimlerin sonucunda Avrupa Parlamentosu’ndan çok güçlü iki karar çıktığını söyleyen Stefanu ayrıca Türkiye’nin son İlerleme Raporu’nda (Eylül 2023) Türkiye’ye silah ambargosu uygulanması yönünde bir değişikliğin Sol Grup adına AKEL tarafından ön erildiğini, ancak bu öneriye sağcı Avrupa Halk Partisi, Sosyalist Parti, Demokratlar, Liberaller, Muhafazakarlar ve aşırı sağ tarafından aleyhte oy verildiğini, bu siyasi grupların bu tavırlarıyla Kıbrıs’ın gerçek dostlarının kim olduğunu da pratikte gösterdiğini ve AKEL’in sunduğu önerinin kabul edilmediğini anımsattı.
AKEL’in çalışma yaşamı, barınma ve konut sorunu, sosyal politikalar uygulanması gibi konulardaki faaliyetlerine de değinen Stefanu, AB’deki sağcı ve uç neoliberal güçlerin dayattıkları ekonomik reçetelerin AB’yi kemirmeye, üye devletler arasındaki ve devletlerin içindeki eşitsizlikleri daha da arttırmaya, halkların yaşam standartlarını kötüleştirmeye davam ettiğine işaret etti. Bugün AB’de 95 milyon Avrupalının yoksulluk sınırında yaşadığını, aynı zamanda AB’nin 500 milyarderinin son yıllarda servetlerini yüzde 33 oranında arttığına dikkat çeken Stefanos Stefanu Avrupa’da Sol’un emek dünyası ve sosyal haklar için gerçekleştirdiği faaliyetini ve çalışmalarını özetledi.
Doğanın ve çevrenin korunmasıyla ilgili olarak da Sol Grup’un Avrupa Parlamentosu’nda çevre politikasında mücadele eden tutarlı siyasal güç olduğunu belirten AKEL Genel Sekreteri, Sol’un ekolojiyi çok uluslu şirketlerin çıkarlarının, pazar mantığının ötesinde ve sosyal adaletle bağlantılı olarak ele aldığını vurguladı. Ayrıca Kıbrıs’ın genetiği değiştirilmiş ürünlerden arınmış bir bölge olarak ilan edilme hakkını güvence altına almak için verilen mücadelede de Sol’un başaktör olduğunu hatırlatan Stefanu Akkuyu’daki nükleer santral meselesi, Akama’da ve Karpaz’da doğanın kurtarılması gibi Kıbrıs’ta çevrenin korunmasıyla ilgili konularda ve ayrıca hem Kıbrıs’ın hem de bölge ülkelerinin yararına olacak ve yangınlarla mücadele edecek Avrupa havadan yangınla mücadele üssünün rescEU çerçevesinde adamızda oluşturulması gibi Avrupa Parlamentosu’ndaki AKEL milletvekillerinin girişimlerine de değindi.
Sağlık alanıyla ilgili olarak da Avrupa Parlamentosu’ndaki AKEL milletvekillerinin üstlendikleri girişimler ve sundukları önerilerle, çocuk kanseriyle mücadeleye yönelik yeni programların yanı sıra çocukların kaliteli sağlık hizmetlerine erişimine yönelik sosyoekonomik haritalama programının da finanse edildiğinin altını çizdi. Ayrıca kanser ve nadir hastalıkları olanların kredi ve sigorta kuruluşları tarafından engellenmelerine karşı haklarının güvence altına alınması için AKEL’in Avrupa Parlamentosu’nda başlattığı girişim hakkında da konuşan Stefanos Stefanu AKEL’in bu konuda Kıbrıs’ta da yasa önerisi sunduğunu ve bu önerinin Meclis’te oybirliğiyle onaylandığını söyledi.
AB’nin dış politikası, insan hakları ve ırkçılıkla mücadele, hukukun üstünlüğü ve AB’nin demokratik işleyişi, gizlice takip ağları gibi alanlarda AKEL ve Sol Grup’un ortaya koyduğu çalışmaları aktaran Stefanu son olarak da Kıbrıs toplumunun Avrupa faaliyetlerinde bir ortak haline getirilmesi yönünde AKEL’in ortaya koyduğu sürekli çabaların altını çizerek, bu 20 yıl içerisinde AKEL Avrupa Parlamentosu Temsilciliği’nin Kıbrıs’ta ve Brüksel’de 150’den fazla etkinlik düzenlediğine işaret etti ve
AKEL Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin düzenlediği Brüksel ziyaretleri çerçevesinde Kıbrıs’ın iki toplumunda da örgütlü yapıların temsilcilerinin, aktivistlerin, bilim ve kültür insanlarının yanı sıra 4 binden fazla yurttaşın Avrupa Parlamentosu’nu ziyaret etme ve Avrupa’da yaşananlar ve gündemde olan konular hakkında tartışmalara ve eylemlere katılma fırsatı bulduklarını da sözlerine ekledi.