Sadece Kıbrıs’ın kurtuluşu ve yeniden birleşmesiyle halkımız ve yurdumuz için güvenli bir gelecek sağlanabilir
Türkiye ve Rauf Denktaş tarafından hukuk dışı devletin ilanının 39.yıldönümü vesilesiyle AKEL Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı sürdürülen yasa dışılığı kınamaktadır. 1983’te sözde devletin ilanı 1974’te yapılan darbe ve istilayla işlenen çifte suçun ardından Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı yapılan üçüncü darbeydi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararları 541(1983) ve 550(1984) sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi, bu uluslararası hukukla çelişiyordu ve öyle olmaya da devam etmektedir. İşgal güç ve yandaşları tarafından yasa dışı devletin ilanı işgali meşrulaştırmaya, yurdumuzu ve halkımızı nihai olarak bölmeye yönelik stratejilerinin bir parçasıydı.
Yasa dışı devletin ilanının bu yıldönümünde yurdumuz ve Kıbrıs sorununu çok zor bir durumdadır. İşgalci güç toprak üzerinde yeni yasadışı oldubittiler dayatarak daha saldırgan bir hal almıştır. Kıbrıslıtürk lider Ersin Tatar tahrik edici bir şekilde iki devletli çözüm ve “egemen eşitlik” talebini öne sürmektedir. Uluslararası toplum Türkiye’ye sadece yaptırımlar uygulamamakla kalmayıp, Türkiye’nin jeopolitik önemini sürekli olarak arttırmakta ve Kıbrıs sorunundaki çıkmaz konusunda iki topluma eşit sorumluluklar yüklemektedir. İçinde bulunduğumuz tehlikeli aşamanın karakteristik özelliği, Kıbrıs sorunu tarihinde ilk kez bu kadar uzun bir süre -neredeyse altı yıl- müzakerelerde mutlak bir durgunluğun yaşanmakta olmasıdır.
AKEL yasa dışı devletle, işgalle ve yurdumuzun kolonizasyonuyla asla uzlaşmayacağını her istikamete duyurmaktadır İster statükonun kalıcılaştırılması şeklinde, ister taksimci/konfederal çözümler yoluyla teşebbüs edilsin, taksim ile AKEL asla uzlaşmayacaktır. Aynı zamanda Erdoğan-Tatar ikilisinin politikalarına, işgal altındaki bölgeye ve Kıbrıslıtürklere yönelik asimilasyon politikalarına, taksim ve sömürgeleştirmeye karşı mücadele eden tüm Kıbrıslıtürklere, Kıbrıstürk toplumunun tüm ilerici güçlerine AKEL aynı safta birlik ve ortak mücadele mesajını göndermektedir.
AKEL, hiçbir şey yapmadan geçen zamanın Kıbrıs’ın ve tüm Kıbrıslıların aleyhine işlediğini herkesin anlaması çağrısında bulunmaktadır. Kıbrıs sorunu çözümsüz kalmaya ve işgal her geçen gün daha da derinleşmeye devam ettiği sürece yudumuz yeni bir tarihi istikrarsızlık, gerilim ve belirsizlik döngüsüne girmektedir. AKEL ülke yönetiminde değişim hedefiyle önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimleri için verilen mücadelenin belirleyici ve tarihi öneme sahip olduğunun altını çizmektedir çünkü bu seçimlerin sonucu bugünkü feci gidişatı tersine çevirip Kıbrıslırum toplumunun güvenilirliğini yeniden tesis ederek Kıbrıs sorununda izlenen politikanın yönetiminin değişip değişmeyeceğini belirleyecektir.
Sadece ve sadece Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulmasıyla, BM Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği gibi siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümüyle Kıbrıs’ın kurtuluşu ve yeniden birleşmesiyle halkımız ve yurdumuz için güvenli bir gelecek sağlanabilir. Bu nedenle AKEL Guterres Çerçevesi ve sağlanan yakınlaşmalar temelinde müzakerelerin 2017’de kesintiye uğradığı yerden yeniden başlatılması gerektiğini bıkmadan, yorulmadan tekrarlamaya devam edecektir. Vizyonumuz ve hedefimiz orduların ve dikenli tellerin olmayacağı, özgür, bağımsız, yeniden birleşmiş ve tüm evlatlarını kucaklayan ortak bir vatan oldu ve olmaya devam edecektir.
Yasadışı devletin ilan edilmesinin yıldönümü sebebiyle AKEL bu akşam saat 19.00’da Lefkoşa’daki Orfea barikatında işgal karşıtı siyasi bir miting gerçekleştirecektir. Mitingde konuşmacı AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu olacaktır.