Halk ikinci istilayı ve ikinci ihaneti hatırlıyor
Kıbrıs halkının hayatına ve ülkenin yakın tarihine damgasını vuran kara yıldönümleri Türkiye’nin 1974 istilasının ikinci aşamasının başlangıç yıl dönümüyle tamamlanıyor.
Türkiye, 15 Temmuz Darbesi’nin ihanetinden yararlanarak istilasına ABD-NATO’nun yeşil ışık yakmasını sağladı ve kabul edilemez talepleriyle Cenevre Konferansı’nı çıkmaza sokarak 14 Ağustos’ta yeni bir askeri saldırıyı başlattı. 14 Ağustos, Kıbrıs topraklarının %37’sinin Türkiye tarafından işgal edilmesinin ve şiddet yoluyla iki toplumun birbirinden ayrılmasının son aşamasına damgasını vurdu. Halkımız, Türkiye’nin saldırısının yol açtığı yıkımı ve yerinden, yurdundan olmayı acıyla hatırlıyor. Türkiye ordusunun ve Kıbrıslıtürk şovenlerin Kıbrısrum toplumuna karşı işlediği barbarlıkları ve suçları hatırlıyor. Silahlı istilacılara karşı Kıbrıs’ı ve özgürlüğü savunan Kıbrıslı gençlerin fedakarlıklarını AKEL onurlandırmakta ve 1974’te hayatlarını kaybedenleri, yaralananları, sakat kalanları, tecavüze uğrayan kadınları, şehit ve kayıp yakınlarını, göç etmek zorunda kalanları ve englavlarda yaşayanları saygıyla anmakta ve hayatta olanlara dayanışmasını dile getirmektedir.
Kıbrıs halkı, istilanın ikinci aşamasında, Temmuz ihanetinin üzerine ikinci bir ihanetin gerçekleştiğini de hatırlamaktadır. Darbeciler Mağusa’yı terk ettiler ve Türkiye planlarında yer almamasına rağmen istila ettiği Mağusa’yı bugüne kadar bir pazarlık kozu olarak kullanmaktadır. EOKA B’ci faşist kuklaların suç ve sorumlulukları çok büyüktür çünkü onlar bizzat kendilerinin yol açtıkları istiladan vatanı korumak yerine, Kıbrıslıtürk esirlere, kadın ve çocuklara yönelik katliamlara giriştiler.
Kıbrıs sorununun bugün içinde bulunduğu tehlikeli ve acı durum her Kıbrıslıyı uyandırmalı ve harekete geçirmelidir. Kıbrıs’ta taksimi kalıcılaştırma hedefiyle Mağusa’nın kapalı kentinde işgalci gücün sergilediği ve ülkemizin geleceği açısından yıkıcı sonuçları olacak hukuka dışı hareketler yeni bir saldırganlık döngüsünün parçasıdır. AKEL, Kıbrıs sorununa üzerinde mutabık kalınan temel ve çerçevede çözüm için müzakerelerin yeniden başlamasının, Erdoğan-Tatar ikilisinin planlarını geçersiz kılabileceğine işaret etmektedir. Kıbrıs halkını Kıbrıs sorununun çözümü için mücadeleye devam etmeye, Kıbrıslırumları ve Kıbrıslıtürkleri vatanımızın yeniden birleşmesi ve özgürlük mücadelesini güçlendirmeye çağırıyoruz.
AKEL tarafından Derinya’daki Kültür Merkezi’nde bu sabah bir kınama etkinliği gerçekleştirildi ve ardından BM Genel Sekreteri’ne iletilmek üzere Derinya barikatındaki BM görevlilerine bir duyuru sunuldu.
