Yoldaş FANİS HRİSTODULU’nun Anısına Gerçekleştirilen Etkinlikte AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun Konuşması

Bugün bu salonda olan hepimizin ve burada olmayan pek çok kişinin Fanis Hristodulu için söyleyecek çok güzel sözlerinin olduğundan eminim. Özellikle O’nun mülayim karakteri, sevecenliği ve bir o kadar da kararlılığı ve de yüzünden eksik olmayan her zamanki tebessümü hakkında…

Bugün burada bulunan bizler, O’nun ikinci ailesi, Halk Hareketi ailesi olarak Fanis hakkında hatırlayacak o kadar çok şeyimiz var ki… Birlikte çalıştığımız bitmez tükenmez uzun saatler… Fanis’in de her zaman katıldığı, hep en önde yer aldığı yıllar süren mücadeleler.. Birlikte olduk acı günde, tatlı günde… Birlikte yaşadık yenilgileri de zaferleri de… Kıbrıs için, Partimiz için zor anları da… Fanis kelimenin tam anlamıyla yaşamının son anına kadar Parti’nin her çağrısında yanında oldu. Bulgaristan’daki öğrencilik yıllarından itibaren, Sol değerlerin ideallerine bilinçli olarak kendini adadı. Kıbrıs’ın yakın tarihinin en zorlu yıllarında, 1971’de katıldığı partide kısa sürede profesyonel kadro oldu. Daha sonra AKEL Larnaka İlçe Sekreteri, AKEL Merkez Örgütlenme Sekreteri ve AKEL Lefkoşa-Girne İlçe Sekreteri olarak görev yaptı. Fanis yıllarca AKEL Politbüro üyesi, AKEL Merkez Sekreteryası üyesi, AKEL Merkez Denetim Kurulu üyesi, Kıbrıs Barış Konseyi Genel Sekreteri ve Larnaka’daki A. Yanni Yeniden Doğuş Spor Derneği Başkanıydı.

Parti ona verdiği her görevi yertine getirmek için Fanis’in tüm gücüyle çalışacağını ve görevi yerine getireceğini herkes bildiğinden ona sonsuz güven içindeydiler. O, gerçek bir komünistin, saf bir ideoloğun bağlılığı ve özverisiyle, AKEL’e bilinçli bağlılığıyla ve her zaman Sosyalizm’in ilke ve değerlerine inancıyla hizmet ve katkılarını sunmaktaydı. Herkesle konuşmaya ama aynı zamanda herkesi dinlemeye ve fikirlerini almaya her zaman hazırdı. Gerçek bir yoldaş, memleketimizin yeniden birleşmesi için, halkımızın sınıf mücadeleleri için, AKEL’in güçlenmesi için tutarlı bir mücadeleciydi. Bayrağı devretme zamanı geldiğinde de O, koltuğa ve bulunduğu yere yapışıp kalmadan, hiç tereddüt etmeden, Parti içinde sürekli bir yenilenme ihtiyacına inanarak ve saygı duyarak bunu yaptı. Çünkü Fanis Hristodulu kendisinin zaten içerisinde yer aldığı AKEL üst düzey liderliğinin bir üyesi olarak değil, partimize hizmetlerini fazlasıyla sunmuş olan halkımızın bir mücadelecisi olarak hatırlanmasını istiyordu.

Öyle de hatırlamaktayız. O, yaşam duruşuyla, sunduğu hizmetler ve faaliyetleriyle AKEL’in her üyesi için örnek teşkil etmektedir. Bir kadro üyesi parti hiyerarşisinde ne kadar yükselirse, çalışmasıyla, alçakgönüllülüğüyle, sunduğu katkılarıyla bir o kadar da örnek olması gerekir. Fanis de bunu yaptı. Sonuna kadar emekçilere, topluma, vatana mütevazı bir şekilde hizmet etmeyi seçti.

Sevdiği Emilia, kızları Polina ve Yeorgia, çok sevdiği torunları, Fanis’in aramızdan ayrılırken bıraktığı izden gurur duymalılar. Onlarla birlikte, biz de, onunla birlikte çalışan, onunla aynı amaçlar, aynı idealler için mücadele eden hepimiz gurur duyuyoruz. Fanis Hristodulu’ya sadece Partimizin yoldaşları ve dostları değil, diğer siyasal güçler tarafından da sevgi ve hürmet duyulmasından gurur duyuyoruz.

“İyi, çalışkan, ideolog ve dürüst bir insandı”. Tek başına bu tanımlama hele hele başka siyasal alanlardaki insanlar tarafından yapıldığında, yaşanmaya değer bir hayat yaşamış bir insanın hayatının mütevazi imzasını oluşturmaktadır. Bu bizim için de örnek ve gurur kaynağı olmaktadır.

Fanis, her halükârda ve her türlü koşullar altında mücadeleden hiçbir mücadeleden kaçmayan, geri adım atmayan bir kadrolar neslindendi. Bunun sebebi O’nun 74 darbesi ve istilası sırasında yaşadıkları başta olmak üzere ne gençliğinde yaşadıkları ve onda derin izler bırakanlar ne de Hareket’le olan duygusal bağıdır. Memleketimiz ve halkımız için “tarihin doğru tarafı”nda yer alarak mücadele ettiğine olan bilinçli inancıdır.

Çünkü biz, savaşta Troodos dağlarında saklanmaya koşmayanların tarafındanız. Biz günler öncesinden bir yolunu bulup başka bir yere kaçma lüksü olmayanların tarafındanız. Bir askeri battaniyeye, konserve bir “corned Beef”e ve üstünkörü kaba bir şilteye muhtaç bırakılanların ve uyumak için tarlalarda, boş okullarda, çadırlarda yerde yatanların, bir odada başka on kişiyle birlikte kalanların tarafındanız. Anne ve babasını, amcalarını ve kardeşlerini bir daha ne zaman göreceğini ve neyle karşılaşacaklarını bilmeksizin gurbete uğurlayanların tarafındanız.

Biz, 1974 Temmuz’unda yaşamları ikiye bölünen ama bu memleketin kurtulması ve yeniden birleşmesi, bu halkın milliyetçilikten ve şovenizmden kurtulması ve doğduğu topraklarda birlik içinde yaşaması gerektiğini bilinçli şekilde savunan ve bunda ısrar edenlerin tarafındanız.

Halkın yoksulluktan, sefaletten, tefecilerden, karanlıktan kurtulması için, Kıbrıs toprağını alın terleriyle sulayan emekçilerin hakları ve kazanımları için mücadele edenlerin tarafındanız.

Biz tarihin işte bu tarafıyız.

Biz taksimle, yoksullukla, peşkeşle, yolsuzlukla, halkımızı tehdit eden her şeyle uzlaşmaz olmaya devam eden tarihin tarafındayız.

Bu yüzden de halkımızın hayal ettiği, beklentisi içerisinde olduğu ve uğrunda kavgasını verdiği her şey için mücadele etmekte ısrar ediyoruz. Özellikle gençlere borçlu olduğumuz gelecek için, Kıbrıs’ımızın hak ettiği daha güzel günler için mücadele etmekte ısrar ediyoruz.

Fanis Hristodulu tüm hayatı boyunca tarihin doğru tarafında ilerledi. Arzuladığımız Kıbrıs için, hayalini kurduğumuz ve vizyon edindiğimiz dünya için mücadelede tüm yoldaşlarıyla birlikte en ön safta yer aldı. Zaferler ve yenilgilerle, acılar ve başarılarla dolu, engebeli, dolambaçlı bu çetin yolda önümüzde zor mücadeleler olsa da kazanacağımıza olan inancımızla ilerlemeye devam ediyoruz!

Fanis, sonsuza kadar kalbimizde yaşayacaksın.

Bu yoldaki yürüyüş devam ediyor, ilerliyor, yaklaşık 100 yıllık bu tarihin sonsözünde büyük harflerle geleceği kazananlar yazacak; emekçiler, Kıbrıs ve Kıbrıs halkı yazacak!