AKEL Heyeti Purnara’daki Mülteci Konaklama Merkezi’ni Ziyaret Etti
İltica talebinde bulunanların kaldığı Purnara’daki Geçici Konaklama Merkezi’ne AKEL heyetinin ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada AKEL Politbüro Üyesi ve Milletvekili Aristos Damianu Purnara’da çok büyük bir insani kriz yaşandığına işaret etti ve Konaklama Merkezi’nde gördükleri durum hakkında “Kıbrıslılar olarak utanıyoruz, milletvekilleri olarak iki misli utanıyoruz ve Solcular olarak acı duyarak sesimizi yükseltiyoruz” dedi.
Göçmenlerin ve mültecilerin karşılaştıkları sorunlarla AKEL’in sadece son dönemde ilgilenmeye başlamadığını ve bu ziyaretin de Purnara’ya AKEL heyeti tarafından yapılan ilk ziyaret olmadığını belirten Damianu, ancak Konaklama Merkezi’nde gördükleri durumun aylardır uyarılarda bulundukları durum olduğunun altını çizerek, bu sözde geçici konaklama merkezinde beş, altı ve yedi aydır sefil yaşam koşullarında yaşayan refakatsiz çocukların olduğunu dile getirdi ve üstelik de merkezin kapasitesinin çok üstündeki bir sayıda insanın orada kalmak durumunda olduğunu söyledi.
1974’te mülteci olmak zorunda kalanların durumunu hatırlatan görüntülere, plastik çadırlarda 15 küçük çocuğun bir askeri battaniyeyi paylaştığı ve yüzlerce insanın temelde ihtiyaçlarından dahi mahrum bir halde, 60’ların askeri kamplarından daha beter durumdaki tuvaletlerin olduğu bir yerde yaşadığı bir tabloya tanık olduklarını söyleyen AKEL Milletvekili Aristyos Damianu bu durumun tek kelimeyle Kıbrıs Cumhuriyeti açısından büyük bir utanç olduğunu ifade etti.
“On beşinci kez, Anastasiadis-DİSİ hükümetine ve yetkili Bakana sesleniyoruz: Kıbrıs Cumhuriyeti’nin uluslararası sözleşmeler ve uluslararası hukuk temelindeki yükümlülüklerini derhal yerine getirmesi gerektiğini vurguluyoruz” diye konuşan Damianu, halkı mülteciliği yaşayan ve binlerce insanı göçmen olarak yurt dışında olan bir devletin insanlara bu şekilde davranmasının çok üzücü olduğunu belirtti.
Damianu geçmişte siyasi duyarlılık hakkında çok şeyler söylendiğini hatırlatarak, “Siyasi sorumluluk ve siyasi duyarlılık göstermelerini beklemiyoruz. Ama bizim talep ettiğimiz şey insanlık göstermeleridir” dedikten sonra “aramızdan herhangi birimiz bu koşullarda 24 saat bile yaşamayı düşünemezdi” diye ekleyerek, bu merkezdeki koşulların personelin büyük çabalarına rağmen, kesinlikle bir misafirhaneyi değil, başka dönemlerdeki toplama kamplarını hatırlattığını söyledi.