BM Genel Sekreteri’nin Sunduğu Çerçevenin Stratejik Bir Anlaşma Haline Getirilmesi Için Mustafa Akıncı’nın Nisan 2018’de Yaptığı Görüşme Önerisine Cumhurbaşkanı Anastasiadis Neden Olumlu Yanıt Vermedi?
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu “İçinde bulunduğumuz kritik dönemde, özellikle Kıbrıstürk toplumunun liderliğine Sayın Tatar’ın gelmesinin ardından, Kıbrıs sorununda zıtlaşmalara yol açan konuları açmama kararı almıştık. Ancak Cumhurbaşkanı’nın dile getirdiği atıflar hakkında yorum yapmadan edemeyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in bir kez daha çıkıp, Krans Montana başarısızlığından “kendisinin sorumlu olduğuna dair mitleri izlediğini” belirtmesi üzerine AKEL Genel Sekreteri Kiprianu “Ancak Cumhurbaşkanı’nın “mitler” diye nitelediklerinin, raporlarında defalarca Türkiye’yi aklayan ve “tarihi bir fırsatı” kaybetme sorumluluğunu iki lidere yükleyen BM Genel Sekreteri’nden geldiğini hatırlattı.
Hükümet bunların yaşanmadığı görüşündeyse, Genel Sekreter’in raporuna neden tepki göstermediği sorusunu AKEL’in birçok kez gündeme getirdiğini ama Cumhurbaşkanlığı’nın hiçbir zaman bu soruyu yanıtlamadığını belirten Kiprianu, Genel Sekreter’in raporlarının düzeltilmesi için Cumhurbaşkanı’nın kesinlikle hiçbir şey yapmayıp, bu raporların BM’nin resmi belgeleri haline geldiği gerçeğini görmezden gelmekle yetindiğini söyledi. Kiprianu Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in ve hükümetinin her konuda izlediği taktiğin ne yazık ki bu olduğunu, yaşananların yurt dışında yol açtığı etkilere ve sonuçlara kayıtsız kalırken, yurt içinde dile getirilen eleştirilere cevap yetiştirmeye ve kamuoyunu etkilemeye çalıştığını söyleyerek, benzer bir durumun şimdi de pasaportlar ve Avrupa Komisyonu’nun kararları konusunda yaşandığını belirtti.
Krans Montana Konferansı’ndaki başarısızlıktan bugüne kadar hiçbir şey yapmadan geçen ve kaybedilen zamandan Sayın Anastasiadis’in kendisinin sorumlu olmadığını söylediğini hatırlatan Andros Kiprianu “Sorulması gereken şudur: BM Genel Sekreteri’nin sunduğu çerçevenin stratejik bir anlaşma haline getirilmesi için Mustafa Akıncı’nın Nisan 2018’de yaptığı görüşme önerisine Cumhurbaşkanı Anastasiadis neden olumlu yanıt vermedi? O dönemde Sayın Akıncı’ya ne dediğini hatırlıyor musunuz? ‘Bu öneriyi sunmak için Türkiye’den izin aldın mı?’ dedi. İlk sorusu bu oldu. Bunu ‘Hangi çerçeveden söz ediyoruz? 30 Haziran çerçevesinden mi yoksa 4 Temmuz çerçevesinden mi?’ soruları izledi. 4 Temmuz çerçevesi diye bir çerçevenin hiçbir zaman var olmadığının daha sonra apaçık ortaya çıktığını da hatırlatırım” diye konuştu.
Varılan görüş birliklerinden bazılarını Türk tarafının reddettiğini Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in kaydettiğini belirten Kiprianu bunun durumu gerçekten zorlaştırdığı konusunda hemfikir olduğunu söylerken, ancak Türk tarafının bu olumsuz davranışlarına Cumhurbaşkanı’nın tepkisinin ne olduğu sorusunu da sordu. Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in de benzer bir davranış içerisine girdiğini, nitekim federal hükümette bir olumlu oy konusunda varılan görüş birliği hakkında tezini değiştirdiğini yayınlanan röportajında da kabul ettiğini hatırlatarak, Cumhurbaşkanı’nın bu hareketlerinin Türkiye için mükemmel bir mazeret olduğunu belirtti.
AB Zirvesi öncesinde Cumhurbaşkanı ile Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’ye karşı yaptırımlar konusunda birbirine zıt şeyler söylediğini hatırlatan AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu Kıbrıs sorununun çözümü için hangi yolu izlemesi gerektiğini Cumhurbaşkanı’na bugüne kadar AKEL’in defalarca anlattığını, ama Sayın Anastasiadis’in AKEL’in uyarılarını dinlemediğini söyledi. Cumhurbaşkanı’nın bunu yapma hakkı olduğunu ancak ortaya çıkan sonuçların sorumluluğunu da üstlenmek zorunda olduğunu kaydetti. “Sonuçlar ne yazık ki Kıbrıs için üzücü. Ne yazık ki, bin kez ne yazık ki, uyarıda bulunduğumuz her şeyin yaşanan gelişmelerle doğrulandığını görmekten gerçekten üzgünüz” diye konuştu.