Home  |  Açıklamalar   |  Militarizasyonun Kıbrıs’ın Mücadelesine Yardımcı Olacağına Dair İntibaların Gelişmesi Tehlikeli ve Çıkmaz Bir Politikadır

Militarizasyonun Kıbrıs’ın Mücadelesine Yardımcı Olacağına Dair İntibaların Gelişmesi Tehlikeli ve Çıkmaz Bir Politikadır

 

AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu’nun açıklaması

ABD on yıllardır işgalci güç Türkiye’yi silahlandırırken, işgalin failini ödüllendiren ve kurbanı cezalandıran kaba bir saçmalıkla 1987’den beridir Kıbrıs Cumhuriyeti’ne silah ambargosu uyguladı.

Bugün, Amerikan silahlarının Kıbrıs Cumhuriyeti’ne satışına yönelik ambargonun kısmen ve geçici olarak kaldırılmasıyla bu çirkin adaletsizliğin sonu gelmiyor. Aksine, ABD’nin Kıbrıs’tan talep ettiği şartlar ve önkoşullarla bağlantılıdır.

Ünlü Menendez-Rubio yasasıyla ifade edilen temel koşul, Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de ABD’nin izlediği politikaya uyum sağlaması ve Rusya ile bağlarını kesmesidir. Daha spesifik olarak, ABD temsilcisinin yinelediği gibi, ambargonun kaldırılması, diğer şeylerin yanı sıra, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kıbrıs limanlarında Rus gemilerinin demirlemesini yasaklayıp yasaklamayacağına bağlıdır. ABD Büyükelçisi bugün daha da net olarak bu talepleri tekrarladı ve “Moskova’nın istikrarsızlaştırıcı rolü” ile bağlantılı olan bu taleplerle ilgili Cumhurbaşkanı Anastasiades ile görüşmelerde bulunduğunu söyledi. Anastasiades hükümeti, Amerikan taleplerini açıkça veya üstü kapalı olarak kabul edip etmediğini veya bunlara uyup uymadığını açıklamalıdır.

Hükümet tarafından bir kez daha geliştirilmekte olan zafer atmosferi gerçeği yansıtmamaktadır.

Birincisi ve en önemlisi, militarizasyonun Kıbrıs’ın mücadelesine yardımcı olacağına dair intibaların gelişmesi tehlikeli ve çıkmaz bir politikadır.

İkincisi, Kıbrıs’ın, Rusya ve diğer Kıbrıs’ı kritik anlarda destekleyen BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üye devletleriyle ilişkilerini kesme lüksü yoktur.

Üçüncüsü, herhangi bir yanılsamayı ortadan kaldıran ABD, yinelediği gibi, bölgede “güç dengesinde köklü bir değişiklik” istememekte ve  Türkiye’ye verdiği önemi vurgulamaktadır.

Anastasiades-DİSİ hükümeti, Trump yönetiminin Kıbrıs’ın diğer devletlerle ilişkileriyle ilgili taleplerini uygulamaya devam edip etmeyeceğine dair bir cevap vermelidir. Her şeyden önce, hükümet iletişim oyunlarına son vermeli ve Kıbrıs sorununun kararlaştırılan çerçeve temelinde çözümüyle ülkemizin kurtuluşu ve yeniden birleşmesi hedefine odaklanmalıdır.

2 Eylül 2020

PREV

Kendimizi Kıbrıs Sorununda Olumsuz Gelişmeler Tusunamilerinin Karşısında Bulmamız Tesadüfi Değil

NEXT

Kıbrıs’ın Uluslararası Alanda Yerden Yere Vurulmasına Daha Fazla Tahammül Edilemez