Çelebis: Hepimiz Ne İstediğimizi Söylemeliyiz: Federal Çözüm mü, Taksim mi?
AKEL Merkez Komitesi Kıbrıs Sorunu Bürosu Sorumlusu Tumazos Çelebis Politis gazetesinde yayınlanan söyleşisinde pandemiyle Kıbrıs sorununda durumun daha da zorlaştığını yeni Kıbrıslıtürk liderin belirlenmesiyle en azından BM tarafından Kıbrıs sorununun çözümü yönünde bir çabanın yeniden canlanacağına işaret ederek buna hazırlıklı olunması gerektiğini söyledi.
3 yıldır müzakerelerin yapılmadığını hatırlatan Çelebis artık büyük oranda Ekim ayı ve sonrasında Kıbrıslıtürk toplumunun liderinin kim olacağını beklemek durumunda olduğumuzu, ancak bundan bağımsız olarak özlü müzakerelere hazırlanılması gerektiğini dile getirdi. Taksim yanlısı adaylardan birinin kazanması durumunda dahi bu kişinin de bir müzakere sürecine muhtemelen girmek zorunda olacağını ifade eden Çelebis, ancak böylesi bir durumda perspektiflerin çok karanlık olacağını kaydetti.
Ancak iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümünden yana bir aday kazanırsa o zaman ilerleme için ciddi ihtimal olacağını söyleyen Tumazos Çelebis, yeni Kıbrıslıtürk lider belirleneceği Ekim ayına kadarki dönemin iki yönde değerlendirilebileceğini belirtti. Çelebis, öncelikle özlü müzakereler için uygun ortamı yaratmaya dönük hareketlerde bulunulması, yani BM Genel Sekreteri’nin defalarca yaptığı çağrıya nihayet uyularak iki liderin yurttaşlara çözümün içeriğini ve avantajlarını izah etmeleri gerektiğini vurguladı. İkinci yapılması gerekenin de özlü müzakereler için hazırlık yapılması olduğunu ifade eden Çelebis, Kıbrıslıtürk toplumunun yeni liderinin belirlenmesi sürecine dair bir soruya yanıtında da bu sürece Kıbrısrum tarafından kimsenin müdahale edemeyeceğini ve etmemesi gerektiğini söyledi. Ancak madalyonun bir diğer yüzü daha olduğunu ifade eden Çelebis, son 3 yıl içerisinde Kıbrısrum tarafından yapılan bazı hareketlerin adanın kuzeyindeki taksimci güçlerin acaba işine gelip gelmediği sorusunun da var olduğunu ekledi.
Yeni Kıbrıslıtürk liderin belirlenmesinin ardından en azından BM’nin görüşünün müzakerelerin Crans Montana’da kalınan yerden devam etmesi yönünde olduğunu hatırlatan Tumazos Çelebis, bir yandan müzakereye hazır olduğunu söyleyip diğer yandan BM Genel Sekreteri’nin çerçevesi dışında fikirlerin öne sürülemeyeceğini, sözle pratiğin birbiriyle uyumlu olması gerektiğini söyledi.
Ekim ayı sonrasında Kıbrıs sorununda yeni bir inisiyatif gündeme gelmezse ya da yeni bir çıkmaz ortaya çıkarsa ne olacağına ilişkin soruya yanıtında da Tumazos Çelebis, BM’nin ve genel olarak uluslararası toplumun bunca yıldır sonuç alınmadan Kıbrıs sorunuyla meşgul olmaktan artık bıktığını, birçok kez suyun kaynağına gidildiğini ama bir türlü suyun içilemediğini söyledi. Çelebis, herkesin mevcut statükonun kabul edilemez olduğunu ve değişmesi gerektiğini söylediğini, ancak eğer uluslararası toplum statükonun iki bölgeli iki toplumlu federasyon için üzerinde anlaşmaya varılan çerçeve yönünde değişemeyeceği sonucuna varırsa –ve bunun çok da uzak olmadığı görülüyor- o zaman hiç de hoşa gitmeyecek başka bir yönde değişmesinin olası olabileceğini belirtti.
“Burada hepimizin şunu düşünmesi lazım: üniter devlet çözümünün belki mümkün olacağını düşünerek, yıllardır iki bölgeli iki toplumlu federasyondan başka bir çözümü destekleyen siyasal güçler var. Bazıları daha da ileri gidiyor ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ne geri dönelim, ama 1960’a değil 1964’e, yani biz efendi olalım, Kıbrıslı Türkler burada azınlık olarak kalsın diyor. Ancak iki bölgeli iki toplumlu federasyonu destekleyen güçler olarak yıllardır söylediğimiz; federal çözümün alternatifinin taksim olduğu artık kanıtlandı. Bugün bu basit bir görüş değildir, pratikte teyit edilmiştir” diye konuşan Tumazos Çelebis, bugün iki bölgeli iki toplumlu federasyondan başka bir çözümün yüksek mevkilerde dahi tartışılmaya başlandığını, kimsenin üniter devletten söz etmediğini belirterek “hepsi bir çeşit taksimden söz ediyor. Adına ister konfederasyon densin, ister iki ayrı devlet. Sonuç olarak burada hepimiz ne istediğimizi söylemeliyiz. Federal çözüm mü, taksim mi?” diye sözlerini tamamladı.