Home  |  Konuşmalar   |  AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun 1 Mayıs Mitinginde Yaptığı Konuşma

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun 1 Mayıs Mitinginde Yaptığı Konuşma

 

1 Mayıs 2019

Bugün 1 Mayıs’ı onurlandırmak için buradayız. Kıbrıs’ta, Avrupa’da ve tüm dünyada cesaretle öne çıkanları, yol açanları, yumruklarını havaya kaldırarak talepleri için mücadele edenleri onurlandırmak için buradayız.  Teröre, şiddete ve baskılara boyun eğmeyip, kendileri için, sınıfları için ve gelecek nesiller için mücadele eden ve kazananları onurlandırmak için buradayız.

Sekiz saatlik iş günü, sosyal sigorta, sağlık hizmeti, güvenlik, emekçinin itibarı ve daha nicesi sınıf sendikacılığı hareketinin ve partimizin mührünü üzerinde taşıyan kazanımlardır.

Bugün, öncülerin emekçiler için kazandığı kanlı mücadelelerden on yıllarca sonra bu temel kazanımları tekrar savunmaya çağrılıyoruz.

Ekonomik kriz işçilerin haklarını ortadan kaldırmayı hedefleme fırsatını ekonomik oligarşiye verdi. Özellikle Anastasiadis-DİSİ hükümetinin iktidarında emekçilerin çalışma ve sosyal yaşama ilişkin hakları hedef tahtası haline getirildi. Hükümet acımasız bir sınıf politikası izliyor. Bir avuç azınlığı zenginleştiren ve bedeli geniş halk kesimlerinin sırtına yüklemeyi isteyen bir politika izliyor.

Sayın Anastasiadis ve Eurogroup’un 2013’te aldığı canice kararlar, bankalara olan borçlarını ödeyemeyenlerin sayısını kat kat arttırdı. DİSİ’nin DİKO ve kısmen EDEK liderliğiyle birlikte Meclis’te onayladıkları kararlar bankaların elini güçlendirirken, borç içerisindeki yurttaşları tanrının merhametine terk etti. Bugün yüzlerce yurttaşımız umutsuzluk içerisinde ve evlerinin, iş yerlerinin haczedilmesi tehlikesiyle karşı karşıya.

DİSİ başkanının “bankalar için yasa önerileri onaylamaktan yoruldum” sözleri hala kulaklarımızda çınlıyor. Ancak kamu borçlarını arttıran son uygulamayı da kendileri DİKO ve ELAM ile birlikte onayladılar ve milyarlarca borcu gelecek nesillerin sırtına yüklediler. Kooperatif bankasını peşkeş çektiler. Herkese ders vermeye kalkışan “dahi” ekonomistler yeni bir rekor daha kaydetti. Son verilere göre Kıbrıs AB içerisinde GSMH’sinin yüzde 102,5 kamu borcuyla en yüksek kamu borcu olan üçüncü ülke oldu.

Gençleri lisans ve lisansüstü eğitimleri de olsa ayda 600 avroya çalışmaya mahkûm edenler başkalarını suçluyorlar. Gençleri hayatlarını kuramamaya, hatta iki odalı bir evi bile kiralayamamaya, kendi rüyalarını kuramamaya mahkûm edenler başkalarını suçluyorlar. Kendi çevrelerinin pasaportlarla yaptığı ticaret, kiraları ve konut bedellerini doruğa çıkardı. Genç nesillerin çoğunluğunu kendi konutlarına sahip olamamaya mahkûm etti. Onlarca insanı başlarını sokacak bir çatıdan mahrum kalmaya mahkûm etti. Dayattıkları kemer sıkma politikası binlerce insanı devlet hastanelerinde üçüncü dünya ülkelerini hatırlatan bir duruma düşürdü.

Yaptıklarının en kötüsü de halkımızın son umuduna da vurdukları darbeler oldu. Yurdumuzun kısa zamanda işgalden kurtulup yeniden birleşmesi umuduna vurdukları darbe oldu. Sayın Anastasiadis üzerinde anlaşmaya varılmış olan çözüm çerçevesine bağlılık, tutarlılık ve kararlılıkla hareket etmesi, özlü müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden ve Guterres Çerçevesi temelinde kısa sürede yeniden başlaması için samimi inisiyatifler üstlenmesi gerektiğini kısa zamanda anlamadığı takdirde tarihe taksimin cumhurbaşkanı olarak geçme tehlikesiyle karşı karşıya.

Tüm bunlar halkın çoğunluğunu düşündürüyor. Tüm bunlar öfke, hiddet ve bıkkınlığa yol açıyor. Kıbrıs halkının çoğunluğunun ve emekçilerin bugününü ve yarınını karartıyor.

Tüm bunlar herkesin net bir biçimde önüne şu ikilemleri koyuyor:

Herkes için demokrasi mi, yoksa bir avuçluk azınlığın emrindeki kliklere hizmet eden demokrasi mi istiyoruz?

Herkesin hizmetindeki bir devlet mi, yoksa kimilerinin işlerini gören şebekelerin hizmetindeki bir devlet mi?

Üretime ve bilgiye mi, yoksa kumarhane ve gökdelenlerle kapkaç işlere yatırım yapan bir ekonomi mi istiyoruz?

Servetin herkese refah sunmasını mı, yoksa bir avuç azınlığın elinde toplanıp eşitsizliklerin artmasını mı istiyoruz?

Kıbrıs’ın ve Avrupa’nın geniş halk kesimlerinin gereksinimlerine mi, yoksa bir avuç azınlığın çıkarlarına hizmet etmesini mi istiyoruz?

Farklı bir Kıbrıs isteyen; kendisi, ailesi, toplumu ve yurdu için bir çıkış yolu isteyen her emekçiyi, her genci, her mantıklı insanı bizimle birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Her birimiz tek başımıza kaldığımız sürece güçsüzüz. Hiçbir şey değişmez. Hep birlikte olunca güçlü oluruz. Hep birlikte olunca her şeyi değiştirebiliriz. Halkın en geniş kesimleri için onların sorunları ve ihtiyaçları için mücadele eden siyasal güç AKEL ile hep birlikte olunca her şeyi değiştirebiliriz.

  • Dışardan hizmet satın alınmasına ve emekçilerin haklarından yoksun bir biçimde çalıştırılmasına karşı önlemler alınması,
  • Kıbrıs Arazi Kalkındırma Organizasyonu’nun sosyal konut programları yeniden yaşama geçirilmesi,
  • Maaş ve ücretlerin yeniden eski seviyesine getirilmesi,
  • Genel Sağlık Planı aracılığıyla herkese ücretsiz nitelikli kamusal sağlık hizmetinin sunulması,
  • Herkes için asgari istihdam koşullarının yaratılması,
  • Toplu sözleşmelerin uygulanmasının yasayla zorunlu kılınması,
  • Merkezi Konut Politikası Kurumu’nun kurulması,
  • Güvence altına alınmış asgari gelir uygulamasıyla devlet yardımı alanların ve mültecilerin kira ödeneğinin arttırılması,
  • Düşük gelirli ailelere kira destek planının hayata geçirilmesi

talepleri için haydi hep birlikte mücadele edelim.

İşgal ordusundan ve tel örgülerden kurtulmak için, yurdumuzu yeniden birleştirip barış, ilerleme ve refah günlerini birlikte inşa etmemiz için Kıbrıslıtürk yurttaşlarımızla hep birlikte mücadele edelim.

Farklı bir Kıbrıs isteyen; kendisi, ailesi, toplumu ve yurdu için bir çıkış yolu isteyen her emekçiyi, her genci, her mantıklı insanı gücüne güç, sesine ses katmaya çağırıyoruz.

Önümüzdeki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde AKEL Sol Yeni Güçleri oyuyla desteklemeye çağırıyoruz. Anastasiadis-DİSİ hükümetine “yeter, buraya kadar. Kibriniz, otoriterliğiniz, duyarsızlığınız buraya kadar. Bir avuç azınlığı zenginleştiren, halkın çoğunluğunu yoksullaştıran politikalarınız buraya kadar. Aldatmacalarınız ve yalanlarınız buraya kadar” mesajını göndermeye çağırıyoruz.

26 Mayıs’ta Kıbrıs’ta ve Avrupa’da AKEL’in sesini güçlendiriyoruz.

26 Mayıs’ta “buradayız, güçlüyüz” mesajını gönderiyoruz.

Biz farklı bir Kıbrıs için, farklı bir Avrupa için somut taleplerle mücadele eden gücüz.

Yaşasın işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs!

PREV

Kavazoğlu ve Mişaulis’i Anma Etkinliğinde AKEL Politbüro Üyesi Stefanos Stefanu'nun Yaptığı Konuşma

NEXT

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu'nun Seçim Miting'inde Yaptığı Konuşma