Home  |  Açıklamalar   |  Hristofyas Cumhurbaşkanı Anastasiadis’i Sn. Akıncı’nın Önerisine Karşılık Vermeye Çağırdı

Hristofyas Cumhurbaşkanı Anastasiadis’i Sn. Akıncı’nın Önerisine Karşılık Vermeye Çağırdı

Kıbrıs Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas, Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’e hitaben yazdığı açık mektubunda Kıbrıs sorunundaki durgunluk ve yaşanan gelişmelerden duyduğu endişeyi dile getirdi. Hristofyas, işgal nedeniyle Anastasiadis’ten çok daha zor durumda olan Mustafa Akıncı’nın bir kez daha Erdoğan’ı ve Çavuşoğlu’yu karşısına alma cesareti göstererek, açık bir biçimde federasyonu ve Kıbrıslıtürklerin kimliğini savunduğunu kaydetti.

Sayın Akıncı’nın, tek ve bir tane olan Guterres Çerçevesi’ni kabul ettiğini açıkça söyleyerek Rum tarafını dayanaksız bıraktığına inandığını belirten Hristofyas, Sayın Akıncı’nın niyetinin dürüst olduğu, Türkiye’nin niyetinin ise  dürüst olmadığı düşüncesini taşıdığını ifade ederek Kıbrısrum tarafında Guterres Çerçevesi’nin ne olduğuna dair çeşitli kurnazlıklarla ifade edilen bir isteksizlik olduğunun altını çizdi.

Hristofyas mektubunda, AB ile flört eden Türkiye’nin gerçekten ilerlemek istiyorsa şarabına su katması, rota değiştirmesi ve tek yanlı müdahale hakkının ve bugün bilinen şekliyle garantilerin kaldırılması konularında müzakerelerin ilerlemesini ve Türkiye’nin işgal ordularının Kıbrıs’tan aşamalı olarak çekilmesini kabul etmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye’nin motivasyona ihtiyacı olduğu görüşünü taşıdığını belirten Hristofyas, bu motivasyonun hidrokarbon yatakları ve bunların gelecekteki kullanımıyla  ilgili olduğunun altını çizerek, Türkiye’ye bu motivasyon verilmediği takdirde, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hidrokarbon yataklarını değerlendirme çabalarının sonuç vermeyeceğini ifade etti.

Hristofyas mektubunda “Kıbrıs sorununun çözümü için Türkiye’nin olumlu bir tutum ortaya koymasına yönelik en etkin teşvik Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çözümle birlikte Türkiye üzerinden doğal gazı nakledecek boru hattı inşa etme niyetini ilan etmesidir. Bu,  sadece Kıbrıs sorununun çözümüyle olabilir” dedi.

Dimitris Hristofyas, Sayın Akıncı’nın Sayın Çavuşoğlu’ya sadece federasyon çözümünü görüşeceğini, dolaylı ama açık bir biçimde Sayın Erdoğan’a ve Türkiye’ye Kıbrıslıtürklerin kimliğini savunacağını söyleme cesaretini gösterdiği ve stratejik bir anlaşmaya varma hedefiyle Guterres Çerçevesi’ni kabul etmeye hazır olduğunu belirttiği koşullarda Sayın Anastasiadis’in yalpalayarak yine zamana oynadığı intibasını vermesinin hiçbir anlamı olmadığını kaydetti.

Uluslararası alanda, Birleşmiş Milletler’de, Güvenlik Konseyi’nde, Avrupa Birliği’nde Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmeleri izleyenlerin Anastasiadis’ten net bir tutum ortaya koymasını beklediklerini vurgulayan Hristofyas, Kıbrısrum tarafındaki (EOKA mücadelecileri dernekleri, Başpiskopos, ELAM ve kendilerini merkez siyasi alan olarak adlandıran kesimden çeşitli kişiler gibi) federasyon çözümü karşıtlarıyla Sn. Anastasiadis’in flörtünün izah edilemez olduğunu ifade etti. Hristofyas, Anastasiadis’e hitaben Kıbrıs sorununun çözümünü gerçekten istiyorsa, Kıbrısrum tarafının çözüm zemini olarak kabul ettiklerinde tutarlı olması gerektiğini vurguladı ve bunun da en başta Sn. Anastasiadis’in siyasi hocası olarak gördüğü Glafkos Kleridis tarafından da kabul edilmiş olan dönüşümlü başkanlığın ve BM’nin Kıbrıs’la ilgili kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli, iki toplumlu federasyon olduğunun altını çizdi.

Geçmişte muteveffa Kleridis’in yaptığı gibi, BM Genel Sekreteri’nin inisiyatiflerinin Sn. Anastasiadis tarafından gömülmesinin Kıbrısrum tarafı için ciddi bedelleri olacağına işaret eden Hristofyas, ciddi bedel derken nihai Taksim ve iki devleti kastettiğini belirtti. Sn. Akıncı’nın Guterres Çerçevesi’ni kabul ettiğine ilişkin açıklamalarından sonra topun Kıbrısrum tarafında olduğunu dile getiren eski Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas, Sn. Anastasiadis’e “Buna Türkiye’nin kalesine gol atmayı başararak mı yoksa kendi kendimize gol atarak mı cevap vereceğiz?” diye sordu ve “çok korkarım ki bu sefer Türkiye’yi sıkıştırmazsak ciddi bedel ödeyeceğiz ve Sn. Cumhurbaşkanı siz bunun hesabını vermek zorunda kalacaksınız” diye ekledi.

Bölgemizin kaynayan bir kazan halindeki durumuna işaret eden Hristofyas, İsrail’le ilişkilerin geliştirilmesinde ölçülü olunması gerektiğini belirterek, Sn. Anastasiadis’in ne yazık ki tamamen boyun eğen bir tutum izleyerek, Filistinlilerin katili İsrail’e verdiği destekle saldırganlığını teşvik ettiği Yahudi devletinin dost ve komşu Suriye’ye saldırılarını sürdürdüğüne işaret etti.

Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yönetiminde Kıbrıslıtürklerin Kıbrıslırumlarla ortak olacak olmasına öfkelenenlerin tarih bilgisinden de yoksun olduklarını söyleyen Hristofyas, bu ortaklığın şimdi değil, İngiliz sömürgecilere karşı silahlı mücadelenin iflas etmesinden ve Zurih-Londra Antlaşmaları’nın imzalanmasından sonra kurumsallaştığını hatırlattı. Bu antlaşmalarla Kıbrıslıtürklerin Kıbrıslırumlarla Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yönetiminde ortak olduklarını kaydeden Hristofyas, Türkiye’yi tek yanlı müdahale haklıyla garantör güce dönüştürenin Sağ olduğunun ve bu antlaşmaların sonucu olarak İngiliz Üsleri’nin de adada kaldığının altını çizdi. Kıbrıstürk toplumundan devlet yönetimindeki ortaklığını almak için Sağ güçlerin yaptıklarının EOKA-B’nin yaratılmasına ve çifte Enosis’i hedefleyen EOKA-B ve Cunta’nın faşist darbesine yol açtığını hatırlatan Dimitris Hristofyas, Cumhurbaşkanı Anastasiadis’i Sn. Akıncı’nın önerisine karşılık vermeye çağırdı. Hristofyas, iki bölgeli, iki toplumlu federasyon çözümünün zor olacağının bilindiğini, çözümün işler ve yaşayabilir olmasının yeterli olacağını, çünkü bütün yurdumuzu gerçekten seven güçlerin bu çözümü destekleyeceğini dile getirdi.

PREV

Hükümettekiler Sorunları Çözme Yerine Sorumluluklarını Başkalarına Yüklüyorlar

NEXT

AKEL Heyeti Fransa’da Temaslarda Bulundu