1974’ten bu yana yaşamakta olduğumuz geçici durum ülkemizin, halkımızın, çocuklarımızın bugününü ve geleceğini güvence altına alamaz

 

 

AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu Derinya’daki Şehitler ve Kayıplar Anıtı’ndaki törenin ardından yaptığı açıklamada “Kıbrıs’a ve halkımıza karşı işlenen çifte suçun, hain darbenin ve Türkiye’nin barbar istilasının üzerinden yarım asır geçti. Kıbrıs sorununun çözümü için mücadele ve çabalarla dolu yarım asır. İşgal altındaki Mağusa’nın çok yakınındaki Derinya’da Şehit ve Kayıplar Anıtı’nda AKEL olarak her yıl gerçekleştirdiğimiz bu mütevazi tören hem Kıbrıs’a ve halkımıza karşı işlenen suçu hatırlatma niteliğindedir, hem de Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik çabalarımızı sürdürme kararlılığımızı vurgulamaktadır” dedi.

 

“AKEL için her şey daima açık ve olmuştur. Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulması, Türkiye’nin işgaline son verilerek, ülkemizin ve halkımızın yeniden birleşmesi, ancak Birleşmiş Milletler’in bir dizi kararıyla benimsediği siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli iki toplumlu çözüm temelinde başarılabilir. Bizim için bu her zaman çok net olmuştur” diye konuşan Stefanu 2017’den bu yana süregiden çıkmaz koşullarında, Türkiye’nin işgalci oldubittilere yol açmayı sürdürdüğüne işaret ederek, bu çıkmazın aşılması için nasıl bir dinamizm yaratılabileceğinin de çok net olduğunu belirtti. Müzakerelerin yeniden başlatılması yönünde ilerlemek için, Kıbrıs sorununda kapsamlı bir çözüme ulaşma olanaklarını yaratmak için tek yolun, müzakerelere 2017’de Crans Montana’da kalınan yerden tüm müzakere müktesebatı korunarak ve Guterres Çerçevesi temelinde devam edilmesi olduğunu söyleyen Stefanu, “Hedef bu olmalı, buna odaklanmalıyız. Sorunları çözme çabasının, karşılıklı çıkarlar temelinde ve herkes için kazan-kazan perspektifiyle yapılabileceğini hem siyaset bilimi hem de uluslararası siyasi deneyimler göstermektedir” dedi.

 

Olumlu bir gündem ortaya koymanın çok önemli olduğunun altını çizen AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, başta Türkiye’nin olumsuz tutumundan vazgeçerek müzakere masasına gelmesi için, ilgili tarafları teşvik edecek konuları da içerecek bir pozitif gündemin gerekli olduğunu ifade etti.

 

Bölge ve ülkenin enerji konularına yönelik olarak ve Kıbrısrum tarafının kırmızı çizgilerini de ihlal etmeksizin pozitif bir gündemin nasıl yaratılabileceğine ilişkin AKEL’in Aralık 2020’den bu yana sunduğu öneriyi bir kez daha hatırlatan Stefanu “Bu önerimizin yapıcı olduğuna inanıyoruz ve bunun nihayet Ulusal Konsey çerçevesinde Cumhurbaşkanı ve siyasi parti liderlikleri tarafından tartışılması gerektiğine, böylece bizi ileriye taşıyacak önemli girişimlerde bulunabileceğimize inanıyoruz” diye ekledi. Bu çabaya Türkiye de olumlu karşılık verirse, sadece çıkmazın aşılmasıyla kalınmayıp, yeniden müzakere masasının yolunu açacak dinamizmin de yaratılabileceğini kaydeden Stefanu müzakere olmaksınız çözüme ulaşılamayacağının altını çizdi.

 

AKEL’in bu konuda ısrar etmeye devam edeceğini söyleyen Stefanos Stefanu “toplum içinde çözüm ihtiyacını vurgulamak için çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü 1974’ten bu yana yaşamakta olduğumuz geçici durum ülkemizin, halkımızın, çocuklarımızın bugününü ve geleceğini güvence altına alamaz” dedi.