10 Aralık İnsan Hakları Günü Nedeniyle AKEL’in Açıklaması
AKEL 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada insan haklarının gerek uluslararası, gerek ulusal düzeyde kabulünün çağdaş toplumların ve dünya halklarının en önemli bir kazanımı ve insanlığın ilerlemesinin en önemli adımlarından birini teşkil ettiği dile getirildi. Bununla birlikte katı gerçeğin yeryüzündeki her insanın insan haklarından engelsiz ve eşit bir şekilde yararlanacağı günün bir gerçeklik değil, hala daha gerçekleşmesi için mücadele gereken bir vizyon olmaya devam ettiği kaydedildi.
“Herkes insan haklarına saygıdan söz ediyor. Ancak insan haklarının düşmanı soyut değildir:
- Barınma, çalışma, eğitim, sağlık haklarının altını oyan ve somut sınıfsal çıkarlara göre belirleyen ekonomi politikalarıdır.
- Yeryüzünde her insanın temiz ve yaşanabilir bir çevrede yaşama hakkını engelleyen sistem ve büyük sanayilerin karlarıdır.
- Halkların mücadelelerinden korkan, baskıyla ve polis şiddetiyle bireysel-kolektif özgürlüklere darbe vuran, fişlemeyi kullanan ve özel hayatı ihlal eden devletler ve hükümetlerdir.
- Engelli bireylerin her gün katlanılmaz ayrımcılıklara ve önyargılara maruz kalmasına, çocukların ve ailelerin sosyal destekten mahrum kalmasına yol açan devletlerin ilgisizliği ve sosyal sorumluluğun özelleştirilmesidir.
- Mültecilerin insanlık dışı muamele görmesini, kadınlara karşı şiddeti ve LGBTİ bireyler aleyhine ayrımcılıkları türeten ırkçılık, seksizm ve homofobidir”
denilen açıklamasında AKEL, insan haklarının herkes için pratikte güvence altına alınması ve uygulanmasının nitel olarak daha ileri bir toplum için, dayanışma, özgürlük ve sosyal eşitlik toplumu için mücadeleyle bağlantılı olduğunun altını çizdi. Bu nedenle de insan haklarının, siyasal özgürlüklerin ve sosyoekonomik hakların birbirlerini tamamlayan ve birbirlerine bağlı evrensel haklar olmasının tesadüfi olmadığını dile getirdiği açıklamasında AKEL, uluslararası insan hakları sözleşmeleri hakkında BM kurumlarının bütün tavsiye ve gözlemlerine Kıbrıs’ın tamamen uyum sağlamasının büyük önem taşıdığını vurguladı.
Aynı zamanda işgalle, yurdumuzun ve halkımızın bölünmesiyle Kıbrıslıların bir dizi insan haklarının sürekli ve kitlesel bir biçimde çiğnendiğine işaret ettiği açıklamasında AKEL “üzerinde anlaşmaya varılmış olan zemin ve çerçevede Kıbrıs sorununun ilkeli çözümü ve uğrunda mücadele ettiğimiz yurdumuzun kurtuluşu ve yeniden birleşmesinin Kıbrıslırumların ve Kırbıslıtürklerin temel özgürlüklerinin ve insan haklarının yeniden sağlanması anlamına gelecektir” dedi.