Devlet Onkoloji Merkezleri: Hükümetin Ataletinin Kanıtı
Hristodulidis hükümetinin göreve gelmesinin üzerinden yaklaşık üç yıl geçmesine rağmen, devlet hastanelerinin geliştirilmesine ilişkin politika hâlâ belirsizliğini sürdürmektedir. Eleştirilerimizin baskısı altında, Makarios Hastanesi’nin yeni doğan bebekler için Yoğun Bakım Ünitesi ve Pediatrik Onkoloji Ünitesi gibi bölümlerde telafisi mümkün olmayan gecikmelerle de olsa bazı iyileştirme projelerine başlandı.
Aynı durum kapsamlı onkoloji merkezlerinde de yaşanmaktadır. Şubat 2022’de kabul edilen ve “Avrupa standartlarına uygun olarak devlet hastanelerinde yüksek kalitede radyoterapi klinikleri ve modern onkoloji merkezlerinin kurulması talep edilmektedir” diye açıkça vurgulanan Avrupa Kanserle Mücadele Stratejisi’ne rağmen, Kıbrıs hala daha radyoterapi hizmetleri sunacak bir devlet onkoloji merkezi olmayan tek AB ülkesi olmaya devam etmektedir.
Bu durumda “Devlet Sağlık Hizmetleri Kurumu tam onkoloji hizmetleri ve uzmanlaşmış cerrahi uzmanlıklar olmadan nasıl faaliyet gösterebilir?” sorusu doğal olarak gündeme gelmektedir. Kapsamlı onkoloji merkezlerinin oluşturulmasında kasıtlı veya kasıtsız olarak yaşanan gecikme devlet hastanelerinin hem mali hem de bilimsel açıdan işleyişine de darbe vurmaktadır.
Bu konuda siyasi sorumluluk hükümette ve Sağlık Bakanı’ndadır.
Hristofyas hükümeti döneminde başlatılan ancak sonraki hükümetlerce terk edilen bir girişim olan devlet hastanelerinde Radyoterapi Bölümü’ne sahip kapsamlı bir Onkoloji Merkezi’nin kurulmasını AKEL her zaman desteklemiştir.
Hristodulidis hükümeti sorumluluklarını artık yerine getirmelidir.