Hükümetin çok ağır sorumlulukları var
İtfaiyecilere, orman yangınlarıyla mücadele ekiplerine, muhtarlara ve yerel yönetimlere, gönüllülere ve gönüllü gruplara, alevlere karşı tüm benlikleriyle, fedakârlık ve özveriyle mücadele eden herkese teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunmak istiyoruz.
Hayatlarını kaybeden insanlarımız için derin üzüntümüzü ifade ediyoruz. Yurdumuzun kırsal bölgelerini canlı tutan insanlarımızın hayat boyu emek verdikleri mülklerin kaybı için de derin üzüntü duyuyoruz.
Bu zor anda en önemli şey, zarar görenlere somut şekilde destek olmak, hasarların hızla onarılması ve hayatın mümkün olduğunca normale dönmesidir. Bizim için bu, sorumlu bir duruşun göstergesidir. Bu konuda hükümetin birincil ve belirleyici sorumluluğu vardır.
AKEL ve Halk Hareketi, ilk andan itibaren olduğu gibi, yangının yıkıma uğrattığı bölgelerdeki sakinlerin ve mağdurların yanında olmaya devam edecektir.
Bugün, 124 kilometrekarelik yanmış toprakların ağırlığı altında konuşuyoruz; bu, korumasız bir devlet yapısını gözler önüne seren sarsıcı bir trajedidir. Bu durum, yangınlara karşı bu yıl “her zamankinden daha hazırlıklı ve güçlüyüz” şeklinde böbürlenen hükümet yetkililerinin çok yakın geçmişte yaptığı iddialı açıklamalara rağmen ortaya çıkmıştır. Yaşanan trajedi, bu açıklamaları yerle bir etmiş ve hükümetin beceriksizliğini açığa çıkarmıştır; hükümet ise bu durumu iletişim oyunlarıyla örtbas etmeye çalışmaktadır.
Vurgulamak isterim ki, hükümet sorumluluklarından kaçamaz. Sorumluluklar tespit edilmeli, yüklenilmeli ve kabul edilmelidir. Toplum artık lafa tahammül edemez. Hiç kimsenin bu sorumluluklardan kaçmasına izin vermeyeceğiz, çünkü sorumluluklar çok ağırdır. Bakanlar ve diğer hükümet yetkilileri, trajedinin ilk anlarından itibaren yaptıkları açıklamalarla bu sorumlulukları sadece üstlenmemekle kalmamış, aynı zamanda başkalarına da yüklemeye çalışmışlardır. Bu da toplumun öfkesini daha da artırmaktadır.
AKEL’in girişimiyle, Meclis İçişleri, Tarım ve Çevre komitelerinin ortak oturumu kararlaştırılmıştır. Bu oturumda hem sorumluluklar hem de ortaya çıkan pek çok konu tartışılacaktır. Bu noktaya nasıl geldiğimizin yanı sıra, devletin zarar gören bölgelere ve sakinlerine nasıl destek sağlayacağı da konuşulacaktır. Elbette bu süreci yakından takip edeceğiz.