AB’nin ikiyüzlülüğü tüm çıplaklığıyla bir kez daha görüldü
AB Dışişleri Konseyi’nin son toplantısının ardından, AB’nin ilkelere ve değerlere dair söylemleri bir kez daha yerle bir oldu ve AB’nin uluslararası siyasetteki ikiyüzlülüğü ve seçici hassasiyetleri tüm çıplaklığıyla bir kez daha görüldü.
İsrail, sonu gelmeyen barbarlıklarla bir soykırım işliyor, uluslararası hukukun ve insan haklarının her maddesini çiğniyor. Buna rağmen, AB insan haklarına saygının temel unsur olduğu varsayılan AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nı askıya almayı reddediyor. Ne yaptırım uygulanıyor, ne silah ambargosu getiriliyor, ne de İsrail’i bu vahşeti durdurmaya zorlayacak en küçük bir önlem alınıyor. Bu tutum, Netanyahu rejimini ve İsrail’in savaş makinesini sivillerin ve çocukların katliamını daha da yoğunlaştırma yönünde cesaretlendiriyor. 21. yüzyılın ilk soykırımının Batı’nın onayıyla gerçekleştiği artık kesinlik kazanmıştır.
AKEL, soykırımı ve savaş suçlarını önlemek için uluslararası hukuka göre devletlerin önlem alma yükümlülüğü olduğunu AKEL bir kez daha Hristodulidis hükümetine hatırlatmaktadır. Uluslararası hukuk, temel ahlaki ilkeler ve vatanımızın çıkarları Kıbrıs’ın tarihin doğru tarafında yer almasını gerektirmektedir. Kıbrıs Netanyahu’nun değil, insanlığın yanında yer almak zorundadır.