EDON’un Troodos gezisinde EDON Genel Sekreteri Seviros Kulas’ın yaptığı konuşma

 

Ortak mücadele arkadaşlarımız,

Dostlar, arkadaşlar,

 

Yine buluştuk.

 

EDON’un gezisinde yine birlikteyiz. Bu gelenek 60 yılı aşkın bir süredir devam ediyor. EDON’un Trodos’a ilk gezisini gerçekleştirdiği 1959 yılından bu yana tam 66 yıl geçti ve bu gezi örgütümüzün en simgesel eylemlerinden biri haline geldi.

 

Bugün burada bizimle birlikte olan onlarca Kıbrıslı Türk yurttaşlarımıza ve ortak mücadele arkadaşlarımıza özel olarak etkinliğimize hoş geldiniz diyoruz. Özellikle bu çok olumsuz ve zor zamanlarda sizin bu kadar büyük bir katılım göstermeniz, gezinin sloganında da vurgulandığı gibi, “Yeniden birleşme genç nesillere borcumuzdur” sözünü kanıtlıyor.

 

Dostlar, arkadaşlar,

Ortak mücadele arkadaşlarımız,

 

Bugün Kıbrıs gençliği içerisinde Kıbrıs sorunu hakkında konuşmanın, çözümden ve barış içerisinde birlikte yaşamaktan bahsetmenin, mücadele etmenin kolay, moda veya ilgi çekici bir şey olmadığını çok iyi biliyoruz.

 

Boş laflar edip, kendi kendimizi kandırmıyoruz. Şu anda genç neslin büyük çoğunluğunun öncelik olarak Kıbrıs sorununun çözümünü önüne koymadığını biliyoruz. Bu, son derece anlaşılır bir durumdur; her iki toplumda da gençler soluk almalarına izin vermeyen pahalılık, çalışma ve eğitim yaşamında olanakların daha da azalması, iş güvencesizliği ve kuralsız hale getirilen çalışma koşulları gibi sorunlarla boğuşmak zorunda kalmaktadır.

 

Ancak biz ısrar ediyoruz. Neslimizin borcu ve görevi çözüm nesli olmaktır, bu bilinci içimizde taşıyoruz ve her hareketimizle ve eylemimizle bunu kanıtlıyoruz, çünkü bugün içinde bulunduğumuz durumun, statükonun bir çözüm değil, tam aksine elimizdeki bir saatli bomba olduğunu çok iyi biliyoruz. İçinden geçmekte olduğumuz dönem dondurulmuş çatışmaların olmadığını hepimize en acı, en kötü şekilde gösteriyor. Ayrıca Kıbrıs Türk toplumunda da, Kıbrıs Rum toplumunda da durumun statik olmadığını, çözüme ulaşmadan geçen zamanın sadece ve sadece daha olumsuz koşullara yol açtığını da çok iyi biliyoruz.

 

Öte yandan, geçmişte defalarca gördük ki, Kıbrıs sorununun çözümü için görüşmeler yapıldığında, daha fazla görüş birliğine varma olasılığı ortaya çıktığında, Kıbrıs sorunu daima gündemin ilk sırasında yer alıyor ve ilgi oraya kayıyor.

 

Kıbrıs sorununda gözlemlenen yeni hareketlilik ve BM Genel Sekreteri’nin girişimleri azami ölçüde değerlendirilmeli ve Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs sorununda bugüne kadar kaydedilen en uzun çıkmaza son verilmesinin ve müzakerelerin yeniden başlatılmasının yolunu açacak inisiyatifler üstlenmelidir. Müzakere müktesebatının her ne pahasına olursa olsun korunması ve müzakerelerin Crans Montana’da kalınan yerden ve BM Genel Sekreteri’nin çerçevesi temelinde devam etmesi gerekiyor.

 

Burada bulunan Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler olarak, bizler, çıkmazın aşılıp görüşmelerin yeniden başlatılmasının aciliyet taşıdığını vurguluyoruz. İçinde bulunduğumuz durum ne Kıbrıslı Rumlar için ne de Kıbrıslı Türkler için sürdürülebilir değildir. Kıbrıs sorununun çözüm müzakereleri kesin bir başarısızlıkla sonuçlanırsa ve adamızda taksim yaşanırsa, bizim bugünkü gibi, aynı şekilde yaşamaya devam edeceğiz algısı çok büyük ve tehlikeli bir yanılsamadır!

 

İstila ve işgalin oldubittilerinin sürüp gitmesi haklı olarak karamsarlık duygularını tetikliyor. Biz çözümün sadece gerekli değil, aynı zamanda mümkün olduğunu da vurguluyoruz ve bunda ısrar ediyoruz.

 

İki toplum arasındaki ilişkileri zehirleyen milliyetçiliğe, şovenizme ve aşırı sağ ideolojik saplantılara karşı EDON olarak kararlılıkla mücadele ediyoruz. Kıbrıslı Türk yurttaşlarımızın tümüne dostluk ve işbirliği mesajımızı, çözüm ve vatanımızın yeniden birleşmesi için ortak mücadele çağrımızı iletiyoruz.

 

Artık aramızda olmayan, bu dünyadan göçenler için, bizim neslimiz için ve gelecek nesiller için bunca zamandır bu kadar çok arzuladığımız yurdumuzun yeniden birlemesi için Kıbrıs’ın en yüksek dağından Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler olarak birlikte mücadeleye devam edeceğimize dair söz veriyoruz.

 

Bizim neslimizin hakkı bölünmüş bir vatan, birbirinden ayrı gelecekler değildir. Bu memleket hepimizindir. Bu memleket ortak vatanımızdır.

 

Kıbrıs hepimizindir!

Kıbrıs halkına aittir!

Yaşasın Kıbrıs!

Yaşasın Ortak Vatanımız!

İ İrini stin Kipro den bori na embodisti!

Kıbrıs’ta Barış Engellenemez!