Hükümet ve DİSİ NATO uğruna Kıbrıs çözümünü kesin olarak feda mı edecekler?
AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Kukumas yaptığı açıklamada, Nikos Hristodulidis Kıbrıs’ın NATO’ya girmesi yönünde ortaya koyduğu hareketlerle tek başına NATO konusunu açtığına, ama Dışişleri Bakanı’nın ise NATO konusunu tartışmanın “erken” olduğunu söylediğine işaret etti. Kukumas hükümetin ciddiyetten uzak ve havai tavrının yanı sıra, Sayın Hristodulidis’in ve DİSİ’nin asıl soruları hâlâ yanıtsız bırakmaya devam ettikleri soruları sıraladı:
- Kıbrıs sorununun çözümünü ve müzakerelerin 2017’de kesintiye uğradığı yerden devam etmesini istiyorlar mı, istemiyorlar mı? NATO’ya giriş konusunu açarak Guterres Çerçevesi’nde güvenlikle ilgili olarak öngörülenleri ortadan kaldırmaya kalktıklarının farkında değiller mi? NATO’lu bir çözümün BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilemeyeceğinin farkında değiller mi? Hükümet ve DİSİ sonuçta NATO uğruna Kıbrıs sorununun çözümünü kesin olarak feda etmeye mi hazırlanıyorlar?
- Kıbrıs’a yönelik ilk tehdidin bir NATO ülkesinden geldiği koşullarda NATO Kıbrıs’a nasıl bir güvenlik sağlayacak? Türkiye’nin Yunanistan’a ve egemenlik haklarına yönelik kabul edilemez taleplerini ve saldırganlığını NATO hiç engelledi mi?
- Batı’dan yana veya Batı’ya karşı bir taraf seçmemiz gerektiğini söylerken ne demek istiyorlar? Kıbrıs’ın NATO’ya katılarak Rusya ve Çin ile ilişkilerini kalıcı olarak yok etme lüksü var mı? Önce ve şimdi hükümette olanlar BM’de hangi güçlerin Kıbrıs sorununun çözüm çerçevesini savunduğunu, hangi güçlerin ise baltaladığını hatırlamıyorlar mı?
NATO’ya giriş konusunun tartışılması sadece “erken” değil, aynı zamanda Kıbrıs sorunu ve Kıbrıs halkı açısından zararlı ve yıkıcıdır. Kıbrıs’ın ve halkının çıkarlarını ilgilendiren konulardaki sorulara cevap veremeyen hükümet ve DİSİ NATO tartışmasını açtıkları gibi kapatmalıdırlar. Kimin daha çok NATO’cu olduğunu göstermek için birbirleriyle yarışacaklarına Kıbrıs’ı tarihsel olarak içlerinde uhde kalan şeylerin üzerinde tutsunlar.
