25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü
25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü günümüzde dahi insan hakları ihlallerinin belki de en susturulmuş biçimi olan kadınlara yönelik şiddetin her tür biçimine karşı mücadelenin önemli ve gerekli olduğunu herkese hatırlatmaktadır. Çoğunlukla ya saldırganın korkutması ya da mağdurun toplumda damgalanma korkusu, ilgili makamlara duyulan güven eksikliği ve şiddet mağdurlarına devletin kapsamlı destek sağlamadaki yetersizliği nedeniyle içinde bulundukları zor durum içerisinde sıkışıp kalan mağdurlar şikâyette bulunmuyor ve cinsiyete dayalı şiddet döngüsü devam ediyor. Son zamanlarda bir kez daha görüldüğü gibi, mağdurların ilgili makamlardan yardım istemeye çalıştıkları durumlarda bile yanıt alamamaları feci sonuçlar doğurdu.
Cinsiyet bazında şiddet hakkında devletin yıllık beyanları yeterli değildir. Hükümetin ve ilgili bakanlıkların, polisin, Başsavcılığın ve yargının üzerine düşen sorumluluğu üstlenmesi gerekmektedir.
AKEL, İstanbul Sözleşmesi hükümlerinin tam olarak uygulanması ve önceki hükümetin uygulamaya koyduğu tüm istisnaların kaldırılması için Meclis içinde ve dışındaki mücadelede en ön safta olmaya devam edecektir. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet mağdurları için yeterli devlet misafirhaneleri ve destek programları talep ediyoruz. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet vakalarına ilişkin olarak güçlü bir yasal çerçeve ve devlet kurumlarının ilgili protokolleri etkin bir şekilde uygulamalarını talep ediyoruz. Aile içi şiddet mağdurlarına, anlaşmazlıkların Aile Mahkemeleri’nde çözülmesi için adli yardım sağlanması konusunda AKEL’in sunduğu yasa önerisi çok yakın zamanda Meclis’te onaylandı. Genellikle kadınları ve kız çocuklarını mağdur eden ve internet üzerinden tecavüz niteliğindeki iğrenç bir suç olan “intikam pornografisi”ne karşı özel ve daha sıkı bir hukuki mevzuatın oluşturulması yönünde AKEL’in başka bir yasa önerisi önümüzdeki günlerde Meclis’e sunulacak.
İki cinsiyet arasında süregelen eşitsizliğin belki de en dramatik ve en iğrenç ifadesi olan toplumsal cinsiyet ve aile içi şiddete karşı mücadeleyi sürdürmek Kıbrıs devletinin ve toplumunun görevi ve boynunun borcudur.