TDP ile gerçekleştirilen görüşmenin ardından AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun yaptığı açıklama
Bugünkü görüşme için Sayın Çeler’e teşekkür etmek istiyorum. Kıbrıs sorununun çözümü için AKEL ile TDP aynı vizyonu paylaşmaktadır. Siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli iki toplumlu federasyon olarak üzerinde mutabakata varılmış olan zemindeki bir çözüm. Ayrıca Kıbrıs sorununda yaşanmakta olan çıkmazın aşılması ve kapsamlı bir çözüme ulaşılması hedefiyle yıllardır sürdürülen çabanın tamamlanması ihtiyacını da paylaşıyorlar.
Çok ilginç bir dönemden geçiyoruz çünkü bir taraftan New York’taki gayrı resmi toplantının sonuçlarından birincisi yeni barikatların açılması hedefiyle iki taraf arasında diyalog başlatılması ve diğer yandan da sonuçlarına göre Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin sürdürülmesi yönündeki çabanın sinyalini verecek beşli gayrı resmi bir toplantı yapılması için Birleşmiş Milletler Örgütü Genel Sekreteri’nin inisiyatif alması söz konusudur.
AKEL’in bu konudaki tutumu biliniyor ve bunu defalarca kamuoyuna açıkladık. Müzakerelerin 2017’de kesintiye uğradığı yerden tüm müktesebat korunarak yeniden başlatılması için çaba ortaya koyulması gerektiği görüşündeyiz. Ve aynı zamanda, Guterres Çerçevesi’nde yer alan çok sayıda olmayan askıdaki konuları üzerinde müzakere yapılarak, bunlar üzerinde anlaşmaya varılması Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüne götürecek kaçınılmaz yol olan stratejik anlaşmaya varılmasını sağlayacaktır.
Kıbrıs sorununda yedi yıldır anlamlı bir ilerlemenin olmamasından kaynaklanan bir karamsarlık hissinin her iki toplumda da hâkim olduğunu dikkate alarak, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk toplumlarını çözüm yönünde harekete geçirme ihtiyacı hakkında konuştuk.
Bunlara ilaveten, Kıbrıs sorununu kaçınılmaz olarak etkileyen bölgedeki durum hakkında da konuştuk. Statükodan ve çözüme ulaşılamamış olmasından kaynaklanan tehlikelerin dışında yeni tehlikelere de yol açan bir durum. Her iki parti de İsrail’in Filistinlilere karşı sürdürdüğü soykırım politikasını kınamaktadır ve Kıbrıs sorununun çözümünün Kıbrıs’ı bölgede kalıcı barış ve işbirliği üssü haline getireceği inancındadır ve bunun gerçekleşmesini çok arzu ediyoruz.
Ayrıca, Yunanistan ile Türkiye arasında gelişen diyaloğun olumlu bir gelişme olduğu ve Yunanistan ile Türkiye arasında diyaloğun var olmasının en azından yansıma olarak her zaman çözüme ulaşma çabalarına yardımcı olduğu konusunda da hemfikiriz. Bütün bunlar bugünkü görüşmemizin konularıydı ve tabi ki iş birliğimizi sürdürme ve iki toplumdan da mümkün olduğunca daha fazla gücün katılımını sağlamak amacıyla derinleştirme konusunda mutabakata vardık. Şu anda ihtiyaç duyulan şey, hepimizin çabalarımızı müzakerelerin yeniden başlatılmasına ve çözüme ulaşma çabalarının tamamlanmasına odaklamamızdır.