Devlet hastaneleri SOS sinyali veriyor – Hükümet saklanmaya son verip sorumluluklarını üstlenmelidir
AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu bugünkü basın toplantısında, devletin sağlık kurumlarının Genel Sağlık Sistemi’ndeki rollerini ve bakış geleceklerini sorgulayan, hastaların acı çekmesine neden olan duruma işaret ederek, devlet hastanelerinde yaşanan dramatik durumdan duyulan üzüntüyü bir kez daha dile getirdi.
Stefanu mevcut durumda:
- Ciddi yönetim eksiklikleri olduğunu,
- Mağusa’da olduğu gibi, sadece iki doktorla çalışan kliniklerin var olduğunu,
- 2024 yılı reel gelirinde bütçeye göre bir azalma yaşandığını ve bunun, diğer şeylerin yanı sıra, kötü yönetimden de kaynaklandığını,
- yaşanan sorunlar nedeniyle hastane içi ve hastane dışı bakımlardan elde edilen gelirlerde de azalma olduğunu dile getirdi.
Tüm bunların bütçe açığına yol açacağının aşikâr olduğunu ifade eden Stefanos Stefanu,
- Capacity Plan’ın, ülkenin sağlık gereksinimlerine yönelik bir planın olmadığını, dolayısıyla gerçek ihtiyaçların neler olduğu, bunların zaman içinde nasıl gelişeceği ve sistemin nasıl geliştirilmesi gerektiği konusunda bir değerlendirmenin de olmadığını,
- Sağlık alanında Gelişim Yol Haritası’nın da bulunmadığını,
- Sağlık çalışanlarının dile getirdiği sorunlara yönelik bir planlamanın da var olmadığını,
- Devlet Sağlık Hizmetleri Organizasyonu OKYPY tarafından işe alınan personelin toplu iş sözleşmesi yoluyla düzenlenmiş istihdam şartlarından mahrum tutulduğunu,
- Devlet Sağlık Hizmetleri Organizasyonu’nda sağlam ve etkin bir liderliğin olmadığını da kaydetti.
Devlet hastanelerinin özerkleştirilmesinde temel amacın kamu hastanelerinin iyileştirilmesi ve modernizasyonu olmasına rağmen, bu amaca ulaşılamadığını belirten Stefanu “En vahimi ise şu ana kadar sorunların çözümü için gerekeni yapacak bir siyasi iradenin ne Cumhurbaşkanı Hristodulidis ne de Sağlık Bakanı tarafından ortaya koyulmamış olmasıdır” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın kamu hastanelerinde yaşananlara gözlerini ve kulaklarını kapatmış olmasının art arda yaşanan krizlerin yönetilememesi sorunlarını daha da artırdığını belirten AKEL Genel Sekreteri “Devlet hastaneleri ve Devlet Sağlık Hizmetleri Organizasyonu artık hayatta kalma sorunuyla karşı karşıya bulunuyor” diye konuştu.
Bu konuda da Cumhurbaşkanı’nın ve Sağlık Bakanı’nın net yanıtlar vermesi gerektiğinin altını çizen Stefanu “Hükümet nihayet sorumluluklarını üstlenmeli ve saklanmayı bırakmalıdır” dedi.
Kasım 2023 ve Mayıs 2024’te halk sağlığı konularıyla ilgili iki mektup AKEL’in Cumhurbaşkanı’na göndermiş olduğunu hatırlatan Stefanu, ayrıca çeşitli yatırım fonlarının bir süredir hastaneleri, görüntüleme merkezlerini ve laboratuvarları satın aldığını ve halk sağlığı haritasına agresif bir şekilde müdahale ettiklerini de Cumhurbaşkanı’na yazılı olarak bildirmiş olduklarını söyledi.
Kamu hastanelerinin yapısal ve altyapısal eksikliklerin devam ettiğini, yeterli personelin bulunmadığını ve bunun sonucunda sorunların giderek daha da yoğunlaştığını ifade eden Stefanos Stefanu “Ruh sağlığı sektörü gibi halk sağlığının önemli alanlarının da desteksiz kaldığını ve Devlet Sağlık Hizmetleri Organizasyonu’nun kalıcı, etkin çözümlere yönelmek yerine dışardan hizmet satın alma pazarına yöneldiğini belirtti.
Önceki Sağlık Bakanı’nın Aralık 2023’te sağlık sektörüne yönelik merkezi planlı kalkınma planı, Capacity Plan’ın hazır olacağını söylediğini hatırlatan Stefanu, Sağlık Bakanlığı’nın son bilgilendirmesine göre bu planın ancak Aralık 2026’da hazır olabileceğini öğrendiklerini söyledi.
Bu çok ciddi konuları görüşmek ve AKEL’in önerilerini sunmak için Cumhurbaşkanı’ndan iki kez toplantı talebinde bulunduklarını ama hiçbir şekilde yanıt alamadıklarını dile getiren Stefanu “Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı neyi bekliyor? Durumun geri dönüşü olmayan bir noktaya gelmesini mi? Bir gün gelip, bize “Biliyorsunuz başka yolu yok, Genel Sağlık Sistemi’nin karakteri değişmeli” mi diyecekler?” diye sordu.
“Pandemi devam ettiği sürece Devlet Sağlık Hizmetleri Organizasyonu’nun ekonomik olarak desteklenmesine devam edilmesini talep eden bizdik. Ancak bu destek koşulsuz değildi. Biz bunu sorunlara çözümler üreterek, genişlemeyi ve kamu hastanelerinin özerkliğini destekleyen somut kararlar ve eylemlerle birlikte yapılmasını talep ettik. Ancak bunun olduğunu görmüyoruz” diye konuşan AKEL Genel Sekreteri Stefanu, Devlet Sağlık Hizmetleri Organizasyonu Yönetim Kurulu’ndan otoriter tutumlardan vazgeçerek modernizasyon ve yeniden yapılanma sürecinin yol haritası ve somut uygulama takvimleriyle izlenecek stratejik planlama hakkında Meclis’teki partileri derhal bilgilendirmesini talep ediyoruz” diyerek sözlerine devam eden Stefanu, “Cumhurbaşkanı’ndan ve siyasi sorumluluğu olan yetkili Bakan’dan bu yönde hareket etmelerini talep ediyoruz. AKEL’in görüşü, Devlet Sağlık Hizmetleri Organizasyonu Yönetim Kurulu’nun oluşumunda ve çalışma modelinde gerekli yasal düzenlemeler yoluyla acilen değişiklik yapılması gerektiği yönündedir” diye konuştu.
Stefanu “Kamu hastanelerinin iyileştirilmesi ve halk sağlığı alanındaki rollerinin güvence altına alınmasıyla ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olan Genel Sağlık Sistemi’nin karakterini ve felsefesini AKEL tüm gücüyle savunacaktır” dedi.